bekledim..
Bekledim…
Tanistigimizda çok güçlü oldugumu anlattim, uzun uzun sana… Evlendigimizde her firsatta aglayisimi görünce:
“–Ne kadar âcizsin!” demeni bekledim; ama sen:
“–Benim hanimim bunu da basarir.” diyerek yüreklendirdin.
Gözlerimin içine bakip:
“–Seni seviyorum.” derken, benden cevap alamadigin her defada:
“–Senden nefret ediyorum.” demeni bekledim; ama sen:
“–Ben bu sevgiyi ikimiz için de yasiyorum.” diyerek benim sevgimi de yüklendin.
Uzun zamandir görüsmedigin bir dostunla vaktin nasil geçtigini anlamayip eve geç geldiginde, bütün bir gece astigim yüzüme bakip:
“–Yeter artik!” demeni bekledim; ama sen:
“–Yapmamaliydim.” deyip özür diledin.
Senin elinden hiçbir is gelmedigini, ne kadar beceriksiz oldugunu arkadaslarima anlatirken, aslinda senin uyumadigini ve salondan bütün konusulanlari duydugunu fark edince agir hakaretler edersin diye bekledim; ama sen:
“–Ben nerede yanlis yaptim?” deyip üzüldün.
Disaridaki insanlara kizarken, hiçbir suçlari yokken çocuklara bagirip çagirirken:
“–Sen ne biçim annesin!” demeni bekledim, ama sen:
“–Canlarim benim!” deyip onlara sarilip kokladin.
Çok erken ise gidiyordun, bir kahvalti hazirlayamadim. Ama evi temizledim, çok güzel yemekler yaptim, komsularla iyi geçindim, akrabalarin gönlünü yaptim. Ellerim hamurluydu ya da çok isim vardi, sana dogru dürüst bir:
“–Hos geldin!..” diyemedim.
Pisman oldum yaptiklarimdan… Telâfi etmeye hazirim tüm gücümle.
“–Ben de seni seviyorum.” demek için yogunbakimin koridora açilan penceresinden gözlerini açmani bekledim…
Açmadin!..
Vildan Erkan Yilmaz/sebnem dergisi