-
Nezaket
Nezâket ve zarâfet insan rûhunda bulunan güzel hislerin hâriçteki tezâhürüdür ki muhâtapların kalbine (az-çok) mutlakâ te’sîr ve nüfûz eder. Nezâket en katı yürekli insanlara bile tesir eder. Nitekim Mevlâmız Mûsâ ve Hârun (Aleyhimesselâma) meâlen şöyle buyurur: “Firavn’a gidiniz çünkü o pek azdı. Varında ona –belki dinler vaya korkar diye– yumuşak dille söyleyin. (Sûre-i Tâhâ, 44)
Nezâketin tesîri içten ve samîmî olmasına bağlıdır. Gösteriş için yapılan nezâket, sun’î çiçeklerden daha tarâvetsizdir. Nezâketsiz kimselerle konuşmak ise insana ızdırab verir.
Kaba ve haşin bir kimse çok güzel şeyler de anlatsa kendisini dinletemez. Anlattıkları insanlarda müsbet tesîr yapmaz. Etrafındakiler dağılır, gider.
Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de Peygamberimize hitâben şöyle buyurur meâlen: “...Habîbim) Sen katı kalpli, haşin (bir kimse) olsaydın senin etrafından dağılıp giderlerdi...” (Sûre-i Âl-i İmrân, 159)
Peygamberimiz -kim olursa olsun- birisiyle konuşurken ona yüzünü döner, konuşanın sözünü kesmeyip, sonuna kadar dinlerdi. Hatem-i Tayy’ın oğlu Adiy gelince onun altına minder koydurmuş, bu nezâketten memnun olan Adiyy müslüman olmuştu.
SELMÂN-I FÂRİSÎ (R.A)’NİN NASÎHATİ
“Allah bir kulun kötülüğünü, helâk olmasını dilediğinde ondan hayâ duygusunu çeker. Bunun için böyle birinin hiç kimse tarafından sevilmediğini görürsün. Sevilmeyen birisi de acıma hissinden yoksun bırakılır, kaba ve sert olur. Kaba ve sert adamdan da emânete riâyet hissi alınır. Emânet hissi alınanı da hâin bulursun. Kişi hain olunca da boynundan İslâm bağı çıkarılır. Artık bu kimse lânete uğramış, herkesçe lânetlenmiştir.”
-
Cevap: Nezaket
Nezâketin tesîri içten ve samîmî olmasına bağlıdır. Gösteriş için yapılan nezâket, sun’î çiçeklerden daha tarâvetsizdir. Nezâketsiz kimselerle konuşmak ise insana ızdırab verir.
Allah razı olsun güzel paylaşımın için
-
Cevap: Nezaket
Rica ederim, beğendiğin için ben teşekkür ederim...