Allah Tarafindan Sevİlmek

DİLEYEN ISLANIR DİLEYEN ISLANMAZ

Rahmet herkese eşit yağar,
Dileyen ıslanır dileyen ıslanmaz

….

Öyle ya; kimse kimseye karışamaz felsefesi hakim artık.. Herkes dilediğini yaşar… Her koyun kendi bacağında asılır.

Galiba insanın doğasında var başkaldırı, isyan, kabullenmeme.

40 günde değişiveriyor. Hz Musa Tûr-i Sinaya çıktığında Allah cc ile kelam etmişti. 40 gün sonra geriye döndüğünde kavminin putlara (Altından buzağı) tapar halde buldu.

Ne oldu 40 günde? İnsan bu kadar asi mi? 40 günde mi değişiveriyor?

Düşünmeden kavga etmek çok acı. Ama düşünüp de kavga etmek, ister seni ister beni mutlaka mantıklı bir sonuca ulaştırır. Ama önce düşünme..

Düşünmek, bir değer yargısıdır, neyin ne olduğunu, nasıl öğrenmedir. Dinleme ise bir adım ötesidir, erdemdir.

Ne düşünüyoruz ne dinliyoruz.

**********

Bunları neden yazdım değerli dostlarım?

Düşler sokağında bulunduğumdan beri yazmaya gayret ettik (Bu ara, sadece düşler sokağında yazmıyorum, daha başka yerlerde var). Çoğunluğa baktığımda destek gördüm. Az da olsa kabullenmeyende çıktı elbet. Ama onların bir iki tanesi, tahmin ettiğim gibi yazıları okumadan başlıklara takılarak hareket etmişler. Verip veriştirdiler:

-Ben kimmişim, amacım neymiş, başka işim yok muymuş, v.s. Hatta tehditler de cabası. Sordum onlara:

(Başladık MSN chat yapmaya)

-Kuzum, yazıları okudunuz mu?

-Hayır, başlığı gördüğümde gerek duymadım zaten.

-Evet, bu şuna benziyor. Aç bir insan yemeğin başına geliyor, kokluyor ama yemiyor. Sonra da doydum diyor. Sizce de bu kural mantıklı mı?

-Ne alaka var şimdi? Başlıkların anlamsız, içeriğini okuma gereği neden duyayım ki?!!

-O zaman bu tezle bakacak olursak, yolda bir insan ağır aksak yürüyor. Karşı caddeye geçecek, ama geçemiyor. Sen bakıyorsun “neden geçmiyor?” diye. Oysa bilmiyorsun bu adam âmâ (yani gözleri görmüyor). Sen adamı ilk bakışla hesap ediyorsun, sadece gördüğün siluet ile. Yanaşıp da baktın mı, sordun mu “Ne oldu, neden geçmiyorsunuz?” diye.
….
Yazılarda böyle işte. İşte bu yüzden buyurmamış mı ki yüce Yaratan cc:

“OKU”

Oku ve öğren..
Hayatı oku, kitap oku, insanları oku, canlılar oku, dini oku, oku da oku.

Ama önce kendi oku. Varlığını çöz, yaratılış nedenini merak et. Altı milyarlık dünyada sen ha olmuşsun ha olmamışsın ne yararı var ya da zararı, dünyanın. Hiç. Ama bu kadar değersin değilsin ki!

Aynaya baktığında sadece gördüğün bir cesetten ibaretse sen okuma cahilisin demektir. Fakat gözlerinde kalbe inebiliyorsan büyük bir hüner kazanmışsın demektir.

Sen insansın. Değil işte. Kur’an a göre insan olabilmen için Nefsini tanımanı şart koyuyor. Yani yaratılış gayenin bilmeni ve buna uymanı. İşte o zaman insansın. Yoksa, “belhüm edal” vasfını almış oluyorsun. Öyle bir ifade ki, hayvana saygı duyan ama kişiyi de hayvandan da aşağı sokan bir ifade.

Ne olur, lütfen kızma hemen. Zaten konunun ana teması bu değil mi? Yani, düşünmeden hüküm vermek. Kendimin iyi olduğuna karar veriyorum hemen.

(alıntı)