Hırsızın Kesik Elinin Boynuna Asılması
Hırsızın -kesilen- elinin boynuna asılması sünnet midir yoksa uydurul*muş bir bid'at mı? Bunun hükmüne işaret eden kanıt nedir?
İbn-i Muhayriz'den rivayet olunan ve Nesaî'de yeralan haberde şöyle deniyor: Fudale b. Ubeyd'e hırsızın kesilen elinin boynuna asılması hususu*nu sorduğum zaman şöyle dedi: "O bir sünnettir. Resulullah (as) bir hırsızın elini kesti ve onun boynuna astt."
Ebu Davud'un kitabında da aynı hadis yeralmıştır.
Buharı ve Müslim'de şöyle geçmektedir: Hırsızlık yapan Mahzumiyeli bir kadının durumu Kureyşlilere pek önemli geldi. Müslim'in "Fetih Gazvesi (Mekke'nin Fethi)" bölümünde şöyle deniyor: Resulullah'm (as) Mahzumiyeli kadının elinin kesilmesine karar verdiği duyulunca, insanlar, "kim hu husus*ta Resulullah (as) ile gidip görüşecek?" diye birbirlerine sordular. Sonra da Resulullah'm (as) sevdiği bir kimse olan Üsame b. Zeyd'den başkasını bula*madılar. Üsame bu hususu Resulullah (as) ile konuştu. Bunun üzerine Resu*lullah (as) Üsame'ye, "Allah Azze'nin (helal-haram) hudutlarından hir ce*zanın kaldırılması için benden şefaat (aracılık) mı bekliyorsun?" dedi Üsa*me, "ey Allah'ın elçisi beni bağışla" dedi. Akşam olduğunda Resulullah (as) kalktı. Allah Azzeye hamd ve şükür edip O'nu övdü ve şöyle dedi: "Sizden önceki milletlerin helak oluşlarının bir nedeni de soylularından (zenginle*rinden) hırsızlık yapan olunca affetmeleri, ama güçsüz bir yoksul hırsızlık e-decek olsa ona hadd cezasını uygulamaları idi. Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlıkyapsaydt onun da elini keserdim."Resulullah (as) daha sonra emir verdi ve kadının eli kesildi.
Burada Allah Azze'nin, uygulanması gereken hudut(ceza)Iarmdan bir hadd ve haklarından bir hakkın uygulanmayıp kaldırılması hususunda bir şe*faat (arabuluculuk) sözkonusudur. Oysa Allah Azze, "zalimler için ne bir dost ne de sözü dinlenir (kendisine itaat olunur) bir şefaatçi (arabu*lucu) yoktur" diyerek durumu açıklamıştır. Öyleyse bozguncular ve zalim*ler için şefaat söz konusu edilemez.
îmam Müslim'in kitabında yeralan bir hadiste; Ümmü Seleme Mahzumi*yeli kadının elinin kesilmemesi konusunda Resulullah (as) ile görüştü. Resu*lullah (as) ise, "eğer (kızım) Fattma htrstzhk etmiş olsaydı Onun da elini ke*serdim. " dedi. Sonra da hırsızın eli kesildi.
Bir başka hadis de şöyledir: Mahzumiyeli bu kadın ziynet (süs eşyası) ve mal olarak ne bulursa bir alev gibi çarpıyor, sonra da tüm bunları inkar e-diyordu. Bunun üzerine Resulullah (as) elinin kesilmesini emretti.
Rafi'den ve onun da Hadic'ten rivayet ettiği bir hadiste ise, Hadic dedi ki: Resulullah'ın (as), "meyvelerin ve hurmaların çalınmasında el kesme ce*zası yoktur" buyurduğunu İşittim.
Yine bu hususta Ebu Asım, Cureyc'den işiterek naklettiği bir hadiste di*yor ki; Ebuzzübeyr bize şöyle anlattı: Cabir, Resulullah'm (as), "kapışıp talan ve yağma edene, kap-kaççıya ve (emanet mala ihanet eden) haine el kesme cezası uygulanmaz" dediğini işitmiş.
Abdurrezzak'ın Musannef'inde ise şöyle bir haber yerahyor: Kesulullah'ın (as) yanma hırsız bir köle getirildi. Resulullah (as) onun elini kesmeyip bıraktı. Bu köle hırsızlık suçundan dört kez yakalanarak Resulul-lah'm (as) yanına getirildi. Resulullah (as) dört defa da onun elini kesmeksi-zin salıverdi. Beşinci defa yine hırsızlık yapıp getirildiğinde bu defa elini kes*ti. Aynı köle altıncı kez hırsızlık etti bu defa bir ayağı kesildi. Yedinci kez hırsızlık yaptı yakalandı ve Resulullah (as) diğer elinin kesilmesini emretti. Aynı köle sekizinci kez hırsızlık yapınca diğer ayağı da kesildi.
"el-Vadıha" adlı eserde ise adeta bu haberin devamı yerahyor; Resulul-lah'a (as) bir hırsız getirildi, Resulullah (as), "onu öldürün" diye. emretti. Sa*habeler: "Ey Allah'ın elçisi! O yalnızca hırsızlık yaptı" dediler. Resulullah (as), "(elini) kesiniz" dedi. Sonra bir başka hırsız getirildi. Resulullah (as), "onu öldürün" dedi. Sahabeler, "ey Allah'ın elçisi o yalnızca hırsızlık yaptı" dediler. Resulullah (as), "elini kesiniz" buyurdu. Bu adam dört kez hırsızlık yapmış olacak ki her defasında birer olmak üzere iki eli ve iki ayağı kesilin-ceye kadar cezası sürdü. Bu adam daha sonra Ebu Bekir döneminde onun ganimet mallarını çaldığı için Öldürülmesini emretti ve Öldürüldü.
Bu olay pek çok alime göre yalnızca bu adama özgüdür. Yalnız bu cümleden olarak İmam Malik'in arkadaşı olan Ebu'l Musab'ın, "hırsız beşinci kez çaldığında öldürüldü" haberine de dikkat edilmelidir. Ebu Davud'da ise, "Resulullah (as) beşinci kez hırsızlık yapan kişinin öldürülmesini ve bir ku*yuya atılmasını emretti" hadisini görüyoruz.