Yari Çiplak

TELEVİZYONDA bir kadın, yemek târifleri veriyor. Tatlı da anlatıyor.
İyi de, neden yarı çıplak?
Yeni çıkan pop şarkılarının bestecisini, yorumcusunu sıralıyor bir diğeri. Arada örnekler veriyor.
İyi de neden yarı çıplak?
***
Hadi bunları geçelim. Nâzenin, hava raporu okuyor. Eskişehir ile Denizli’de sıcaklık artacakmış, Erzurum’da yağış bekleniyormuş.
İyi de neden yarı çıplak?
Bir kanalda edebiyattan, romandan, şiirden dem vuruluyor. Kıpırtılı tâze, Tanzimat ve Divan şiirlerini gündeme getiriyor.
İyi de neden yarı çıplak?
***
Olabildiğine geniş mekânlarda son model arabalar. Çok renkli ışıltılar, huzmeler, kalabalıklar önünde küheylâna benzer lâcivert bir otomobil. Kaputu üstünde ise gülümsemeli, dâvetkâr, mutlu bir kızımız.
İyi de neden yarı çıplak?
Kadın gazoz reklâmında... Çıplak.
Kadın cep telefonu beğendiriyor... Çıplak.
Sahilde, pazar yerinde gezinirken röportajı yapılıyor... Çıplak.
İyi de, niye?
***
Seneler senesi “Kadına saygı” diye yırtınan kadınlara bakıyorum. Aaa... Onlar da yarı çıplak.
Belli.
Kadın, kadınlığı umursamıyor.
Kadın, kadını eziyor.
Sonra da kalkıp, erkeklerden kadınlara saygı dileniliyor.
Başkalarına gidin kardeşim. Benim daha mühim işlerim var.
***
Kadın, önce kendine karşı saygılı duracak. Dişiliğine değil, kişiliğine sarılacak.
Öylesi varsa, başım üstüne.
Saygımı, sevgimi, samimiyetimi, saviyemi lâyık olanların önüne sermek isterim. Kadınlığı yere çalan; sümsük, sürünük, yılışmacı, yakışıksız ve eksikli kimliklerle oyalanmak, sadece onların haklarıyle ilgilenmek, dirâyetli ve gerçek kadınları incitir.
***
Hatırlatmak gerekiyor.
Olur olmaz yerlerde, hiç lüzumu yokken yarı çıplaklığa teslimiyet, “Ben ikinci sınıftan biriyim” kabulcülüğünün güle oynaya îtirafı demek.
Oyuncak olmaya istekli kesimlerin toplumdan îtibar beklemesi bönlüktür, nezâketsizliktir, ayıptır.
Önce sen derlenip toparlanacaksın kızım.
Sonra da benden saygı bekleyeceksin.
***
Kadın, kadını eziyorsa...
Kadın, kadınlığını umursamıyor hatta unutuyorsa...
Erkeğin suçu ne?
***
Ciddi, nezâketli, şahsiyetli hanımlar!.. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Bu kadar tahammül biraz fazla değil mi?
Gürbüz Azak