Aniden Hamile Kalan Bir Kadının Evlendirilmesi
Adamın biri bir kadınla cinsel ilişkide bulunmuş ve kadının şer'î bekle*me süresi içerisinde hamile olduğu anlaşılmıştı. İslam alimleri bu kadının hakkında şöyle dediler: Bir kimsenin ektiği ekini (çocuğu) bir başkasının su-lamaması için bu kadın evlendirilemez..
Bu hususta doğru olan nedir?
Burada; bir kadınla evlenip onun hamile olduğunu öğrenen kişi, bu ka*dının tüm geçimi (nafaka-i mutlak), İddet (bekleme) süresi ve yerleşimi gibi hususlar olarak göze çarpar.
Muvatta, Buharı, Müslim ve Nesaî'de Fatıma bint-İKays'tan rivayet olu*nan bir haberde Fatıma şöyle dedi: "Ebu Ömer b. Hafs beni kesinlikle boşa-di". Müslim'de ve Nesaî'de şöyle aktarılıyor: iki talakla boşadı, yalnızca bir talak kaldı, ama kendisi Şam'a gitti ve kendisine bir miktar arpa ile vekilini gönderince kadtn kızdı. Bunun üzerine adam şöyle dedi: "Allah'ayemin ol*sun ki, sana herhangi bir şey vermek zorunda değilim". Nesaî'de şöyle deni*yor: Kocası kadına Haris b. Hİşam b. Ebi Rabia'yı bir miktar nafakayla gön*derdi. Kadın onun bu hareketine kızdı. Adam da, "Allah'a yemin olsun ki, hamile olduğun için vermek istediğim dışında sana nafaka olarak hiçbir şey borçlu değilim. Üstelik bana ait olan hir konutta da yalnızca henim iznimle kalabilirsin" dedi. Müslim de ise şöyle geçmektedir: "Adam karısına 5 sa' (14,600 gr.) arpa ve hurma gönderdi. Kadın Resulullah'a (as) gelerek duru*mu anlattı. Resulullah (as), "senin nafaka hakkın yoktur" buyurdu.
Müslim'de geçen bir haberde şunları okuyoruz: Fatıma bint-i Kays ken*disini boşayan kocasını ikamet ve nafaka hususunda Resulullah'a (as) şikayet etti: "O bana ne kalacak bir yer verdi ne de nafaka" dedi. Nesaî'de ise bu haber şöyle geçiyor: Kadının şikayetinden sonra Resulullah (as) o kadına bir tek evde tek başına veya bir ortakla birlikte iddet süresini tamamlamasını emretti. Sonra şöyle buyurdu: "Bu kadını ashabım dışlamaz, bilakis arala*rında barındırırlar". Kadına hitaben, "iddet süreni Abdullah İbn-i Ümmü Mektum'un yanında tamamla. Zira o kör bir kimsedir. Onun yanında elbiseni çıkarabilirsin. Doğumundan sonra bana mutlaka bildir" dedi. Kadın doğum yapınca Resulullah'a (as), Muaviye b. Ebi Süfyan'ı ve Ebu Cehm Hıtâ-bî'yı onlardan biriyle evlenmek amacıyla hatırlattı.
Muvatta'da sahabe arasında Ebu Cehm b. Hişam denen birinin bulun*madığı, bunun bir hata olduğu ve bu kişinin Ebu Cehm b. Sahr b. Adî Kura-şîy olduğu ve kendisine Ebu Cehm Huzeyfe b. Ganim denildiği kaydı vardır. Bu haberde ResuluIIah (as), "(kadına hitaben) Ebu Cehm ile mi evlenmek is*tiyorsun? Onun bir yerleşik düzeni yoktur, Muaviye ise yoksuldur, malt mül*kü yoktur. Gel seni Üsame b. Zeyd'le evlendirelim " buyurdu. Kadın bunu pek hoş karşılamadı. ResuluIIah (as),. "Üsame île evlen" diye yineledi. Daha sonra Üsarne'yle nikahlandı. Bu evlilikte Allah Azze onlara iyilik verdi ve kadın ra*hata kavuştu