Gerdeğe Girip Cinsel İlişkide Bulunmazdan Evvel Kocanın Ölümünden Dolayı Mehirsiz Nik
Bu hususta Ali ve Zeyd'den rivayet olunan haber Nesaî'de ve ibrahim en-Nehaî'den, O'nun Alkame'den, O'nun da Abdullah b. Mesud'dan rivayet ettikleri hadis Abdurrezzakın Musannef inde yeralmıştır: Resulullah'a (as) bir kadınla mehir belirlemeden evlenen ve kadınla gerdeğe girip cinsel.ilişkide bulunmadan ölen bîr adamla hanımının durumları hakkında soru soruldu*ğunda Resulullah (as) onlara herhangi bir şey söylemedi ve bir ay kadar bir zaman geçtikten sonra şöyle dedi: "Ey Allahım! Ben bu insanlara cevabımı (fetvamı) veriyorum, eğer bu doğruysa sendendir. Eğer yanlış ise bendendir (Nesaî'de "şeytandandır"). Benim görüşüm şudur: Bu kadın diğer kadınla*rın aldığı mehrin aynını alır, onun hakkını.yemek ve eksik veya fazla vere*rek ona zulmetmek yoktur. Ölen kocasının mirasından hakkı vardır ve dört ay on gün süresini bekler". Eşça'dan bazıları kalkarak şöyle dediler: "Biz şe-hadet ederiz ki Allah'ın elçisi, Vaşik'in kızı Buru hakkında verilen kararın (hükmün) aynını vermiştir".
İmam Ahmed ve dört arkadaşı (veya dört İmam) bu hadisi rivayet et*miştir. Tirmizî, İbn-İ Hazm ve îbn-i Mehd! gibi bazı alimler de bu hadisi sa*hih kabul etmişlerdir. Bu hadisin senedinde zayıf görülecek bir kısmın bu*lunmadığı söylenmiştir. Beyhakî de el-Hilâfiyyât'da aynı şeyleri söylemiştir. İ-mam Şafiî, "bu hadisi daha sağlam olarak bir başka senetten öğrenmiş deği*lim" dedi. Ümm adlı kitabında, "eğer herhangi bir şey Resulullah'tan (as) sağlam bir yolla -bize- ulaşmışsa o işlerin en doğru olanıdır. Bundan dolayı da bir çözüm için Resulullah'tan (as) daha başka birilerine başvurmaya hiç gerek yoktur" demiştir.
Abdurrezzak, Musannef de şöyle diyor: "Vaşik'in kızı Ruas oğullarından, Ruas oğulları ise Amir b. Sa'sa'a oğullarından küçük bir kabiledir. Resulullah'ın (as) yukarıda sözkonusu edilen kadının durumu hakkında verildiği hükme tanık olanlardan birisi Ma'kal b. Sinan el-Eşcaî ve onunla birlikte aynı toplumdan birkaç kişidir. Ali b. Ebi Talib ise, "böyle bir kadının evlilik parası (mehri) yoktur, ona mehir verilmez" diyor. Zeyd aynı fikri savunuyor ve Ma*lik, Süfyan, Hasan ve Katade İbn-i Mes'ud'un fikrini benimsiyorlar. İbn-i Mes'ud, "Araplar Resulullah'tn (as) açıklamasına rağmen kadınlara mehir vermezlerdi", diyor. İki sahih hadis kitabında yeralan haberlere göre îbn-i Mes'ud bu hususta kendisinin verdiği hükmün Resulullah'ın (as) verdiği hü*kümle uyuştuğunu gördüğündeki sevincini hiçbir yerde ve hiçbir vesileyle göstermemiştir.