Allah'a İnanan Kimsenin Nefsi Borcuna Asılıdır
Ebu Hureyre'den şöyle rivayet edilmiştir: Resulullah, "mümin kişinin nefsi (ruhu) borcuna asilidir" buyurdu.
Bu hadisi îmam Ahmed ve Tirmizî rivayet etmiş, Tirmizî hadisin hasen olduğunu söylemiştir.
Resulullah (as) bir cenazenin namazını kıldıracağı zaman ölü borçlu ise borcu ödeninceye -veya alacaklı helal edinceye- kadar bekler, namazını kıl-dırmazdı. Eğer ölü yoksul bir kimse ve borcu da kolayca ödenecek bir mik*tarda ise o borcu kendisi öder ve namazım kıldırırdi. Ama eğer borcu büyük bir mikdarda ise namazını kıldırmak üzere cenazeyi ashabına bırakırdı. İşte bu hadis, cenazenin namazı kılınmazdan evvel borçlarının ödenmesinin ne kadar önemli olduğuna işaret etmektedir.
Bir başka rivayette de, "ta ki, borcu ödenip yükü üzerinden kalkıncaya kadar" ibaresi yeralmaktadır.
Rivayet edildiğine göre Resulullah, şehidlerin kanlarının akması nede*niyle kullara olan borçları dışındaki tüm günahlarının bir defada affedildiğini söyledi.
Bu hadis insanın öldükten sonra bile borçlarıyla meşgul olduğunun de*lili olup aynı zamanda kişiyi henüz sağken borçlarını ödeyip onlardan kur*tulması konusunda teşvik etmektedir. Burada kişinin üzerindeki en önemli hakkın borç olduğu hususu vurgulanmaktadır. İnsanın gönül hoşluğuyla borçlandığı halde o borçla ölünce durumu bu derece zöc,olursa acaba insan*lardan zoraki alıp onları ödemeyenlerin durumları nasıl olur? Öyleyse türlü hilelerle insanların mallarını haram yollardan yiyenler Allah'tan korksunlar ve unutmasınlar ki onlar da Rabbları olan Allah'a kavuşacaklar ve O'na döne*ceklerdir. Ne mutlu o kimselere ki, her türlü İyi ve temiz amellerden dolayı tertemiz bir doğru yol üzerinde yaşayarak Allah Azze'nin huzuruna pak bir amel defteriyle çıkarlar!