İhtiyarın Yerine Haccetmek
Bir adam, Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Babam ihtiyarlığında Müslü*man oldu. Bir binekle yolculuk edemeyecek durumda. Üstelik haccetmesi de farz. Şimdi ben onun yerine haccedebilir miyim?". Resulullah (as), "sen ba*banın en büyük oğlu musun?" buyurdu. Adam, "evet" dedi. Resulullah (as), "bak, eğer babanın bir borcu olsa da onu sen ödeşen o borç ödenmiş olur mu olmaz mı?" diye sorunca, adam "evet" dedi. Resulullah (as), "öyleyse ba*banın yerine haccet" buyurdu.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Ebu Zerr, Resulullah'a (as) "babam ihtiyardır, ne haccedebilir, ne umre yapabilir ne de bir bineğe binip yolculuk edebilir" deyince, Resulullah (as), "babanın yerine hacet ve umre yap" dedi. •
Darekutnî bu hadisin senedindeki kişilerin tümünün sika, yani güvenilir olduklarını söylemiştir.
Bir adam, Resulullah'a (as), "babam haccetmeden öldü. Ben onun yeri*ne haccedebilir miyim?" diye sorunca, Resulullah (as), "bak, babanın bir borcu olsa da onu sen ödeşen borcun hakkını yerine getirmiş olmaz mısın?" diye sordu. Adam, "evet" dedi. Resulullah (as), "Allah'ın borcu -olan hacc-daha fazla öneme sahiptir" dedi.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Darekutnî'nin kitabında ise şöyle geçmektedir: Bir adam Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Babam öldü ama haccetmedi". Resulullah (as), "bak, baba-nın bir borcu olsa da sen ödeşen bu ödemen senden kabul olunur mu olun*maz mı?" diye sorunca, adam "evet olunur" dedi. Resulullah (as), "öyleyse bahanın yerine haccet" dedi.
Bu hadisteki soru ve cevaplar göstermiştir ki, başkasının -akrabasının-yerine haccetmek vacip bir görev olmayıp doğru ve makbul bir davranıştır. En iyisini bilen Allah'tır.