İnsanoğlunun Niyeti Ve Yaptığı Ameller
Niyeti temiz ve doğru olan kişinin arneli de doğru olur, ama ortadaki durumlar (konumlar), kararlar, çabalar (azimet) yapılan bu işin hükmünün yerine getirilmesini geniş bir alanda tutmaz. Öyleyse doğru ve temiz bir ni*yetle yapılan işlerin ödül veya ceza olarak karşılıkları nasıl verilecektir?
Hayır (iyilik) yapmaya niyet eden ve yapan, kendisine takdir olunan hakkını alır. Hayır yapmaya niyet eder de bu niyetini aktiviteye dönüştürme*ye, uygulamaya gücü yetmezse, hadislerde geçtiği gibi, hayra niyet edip ya*panla aynı hakka sahip olur ve aynı karşılığı alır. Nitekim BuharVnin ve Müs*lim'in Sahihlerinde şöyle geçmektedir: Resulullah (as) dedi ki: "Medine'de bazı kimseler vardır. Bunlar siz bir yere gittiğinizde de sizinle beraberdir, bir vadiyi aştığınızda da". Ashab şöyle dedi: "Bu insanlar (cisim olarak) Medi-ne'deler değil mi?". Resulullah (a), "evet, onları özürleri Medine'ye hapset*miştir, özürleri nedeniyle Medine'den dışarı çıkamazlar". İmam Tirmizînin sahih olarak değerlendirdiği bir hadiste ise İbn-i Kebeşe el-Enmârî, Resulul-lah'ın (as) dört kişiden bahsettiğini rivayet etmiştir: Allah Azze bir kimseye mal (servet) ve ilim vermiştir. Bu kişi (erkek veya kadın) servetini ve ilmini Allah Azze "ye itaat uğrunda harcamaktadır. Bir başkasına İse İlim vermiştir, a-ma mal (servet) vermemiştir. Bu kişi, "keşke Allah Azze bana da falan kimse*nin serveti (malı) kadar verseydi de ben de onları falan yaptığı gibi Allah uğ*runda harcasaydın." der. İşte bu iki insan aynı sevaba ve aynı ödüle hak ka*zanmış kimselerdir. Diğer iki kimseden birisine ise Allah Azze mal vermiş, a-ma ilim vermemiştir. Bu kişi kendisine verilenleri Allah Azze'ye isyan uğrun*da harcamıştır. Allah Azze dördüncüsüneyse ne ilim vermiştir, ne de mal. Bu da şöyle der: "Eğer (gerek ilim ve gerekse mal olarak) falanın elindckiler be*nim olsaydı (kötülük olarak) onun yapmadıklarını yapardım", tşte bu iki kimse de (erkek ya da kadın olsun) aynı yüke (suça ve günaha) sahiptirler.
Buhafî ve Müslim'de Resulullah'm (as) şöyle dediği rivayet olunmakta*dır: "Bir kimse iyiliğe, hayra ve Sevaba neden olacak harekete öncülük eder*se, ona uyanların sevaplaırt(ndan) onun için de (bir pay) vardır. Ne iyiliğe yol açanların ne de o iyilik yoluna tabi olanların sevaplarından ve Ödülle*rinden asla eksiltilmez. Kim de bir sapıklığa, kötülüğe ve günaha götüren yo*la davet ederse o yoldan yürüyen ve o kötülükleri işleyenlerle aynı günaha ve cezaya layık olur. Ne kötülüğe yol açanın ne de onun açtığa çığırdan (yol*dan) yürüyenlerin asla günahlarından ve cezalarından hiçbirşey eksiltil*mez",
Resulullah (as) bir başka hadiste ise şöyle buyurmuştur: "Kul hastalan*dığı yahut bir yolculuğa çıktığı zaman sıhhatli ve yerleşik iken yaptığı tüm tam amellerinin kaj-şılığt kendisine verilir". Bu hadisin tanığı olan haberler pek çoktur.
Hadis, Buharî ve Müslim'de rivayet olunmuştur.