Cevap: Kadınların Sünnet Olması
Bu güzel bilgiler için Allah razı olsun hocam. Acaba ülkemizde kadın sünneti yapan ehil hanım sünnetçi var mıdır?
Cevap: Kadınların Sünnet Olması
Bu hadisin kaynağı nedir acaba? İslamda böyle birşey yok . Böyle bir hadis te yok. Kütüb-i sitte'de buna benzer birşeye rastlamadım ve ilk defa duyuyorum. Yanlış bilgi.
Cevap: Kadınların Sünnet Olması
Soru: Bir kardeşimiz:
“Dinimizde kadın sünneti var mıdır? Bunun kadınlara bir yararı var mıdır?” diye sormuş.
Cevap: Evet, dinimizde kadınların sünnet olmaları vardır. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında kadınlarda sünnet oluyorlardı.
Bazı âlimler şöyle diyorlar:
Kadınların sünnet olması, erkeklerin sünnet olması kadar kuvvetli bir sünnet değilse de, müstehap ve hoş bir davranıştır.
Bazı âlimlerde şöyle diyorlar:
Kadının sünnet olması da, erkeğin sünnet olması gibi gereklidir.
Ama işin aslı, kadının sünnet olması tamamıyla yöreseldir. Yani sıcak memleketlerde olan kadınların ferc (vajina) girişinin üstündeki hurma çekirdeği, ya da horoz ibiği gibi olan çıkıntının (klitoris) normalinden daha uzun olduğu için kadınlar sünnet oluyorlar. Bizim ülkemizde kadının sünnet olması bilinen bir şey değildir.
Erkeklerin sünnet olmasının faydalarından biride, kabuk içinde biriken mikropların sebep olacağı, özellikle tehlikeli kadın hastalıklarından kurtulmaktır. Bunun cinselliğin fıtratıyla ilgili ilginç bir faydası daha vardır.
Sünnetsiz erkek, aslında cinsel ilişkilerde daha çok zevk alır. Yani sünnetsiz erkek, cinsel ilişkide hemen tahrik olup, erken boşalır. Ama erkeğin çabuk tahrik olup, çabuk boşalması istenen bir şey değildir. Bu, kadının tatmin (orgazm) olmasını zorlaştırır. Hâlbuki cinsel ilişkide tatmine ulaşmak (orgazm olmak) kadının da en doğal hakkıdır.
Diğer yönden kadının sünnet olması ise, erkekteki durumun tersine, onun daha fazla zevk almasını ve daha çabuk tatmin (orgazm) olmasını sağlar. Böylece kadınında, erkeğinde sünnet olmasının diğer yararları yanında, fıtratı destekleyen ve cinselliği ayarlayan çok önemli bir yararı daha ortaya çıkmış oluyor.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şu hadisi yukarıdaki sözlerimizi doğrulamaktadır.
Ümmü Atiyye el-Ensârî (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Medine’de kadınları sünnet eden bir kadın sünnetçi vardı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o sünnetçi kadına:
−‘Fazla derinden kesme! Çünkü bu, kadın için daha çok tat (orgazm) almasını sağlar. Kocası içinde daha sevimlidir’ buyurdu.”
Ebu Davud 5271
Hadiste geçen, kocası için daha sevimli olmasına gelince; Kocasının kolları arasında kadının doyuma (orgazma) ulaşmasıdır.
Erkeğin sünnetinin nasıl olduğu, bilinen bir şeydir. Kadının sünnetine gelince, ferc (vajina) girişinin üstündeki hurma çekirdeği, ya da horoz ibiği gibi olan çıkıntı (klitoris) derinin kesilmesiyle olur.
Dikkat edilmesi gereken husus şudur; Kadın sünnet olurken çok derinden kesilmemesi gerekiyor. Eğer çok derinden kesilirse kadın cinsel ilişkiden zevk alamaz hale gelir.
Buda evliliği kötü yönde etkiler. Çünkü kadının cinsel ilişkiden kaçınıp kocasıyla cinsel ilişkiye girmemesinin sebeplerinden biride kadının cinsel ilişkide tatmin (orgazm) olamamasıdır.
Not: Erkek sünnet olurken, erkeklik uzvunun üzerindeki derinin tamamının kesilmesi gerekiyor.
Kadın sünnet olurken ferc (vajina) girişinin üstündeki hurma çekirdeği, ya da horoz ibiği gibi olan çıkıntı (klitoris) derinin fazla derinden kesilmemesi gerekiyor.
Şah Velilullah Dehlevî 1/182
Doktorlar kadının sünnet olmasını şöyle açıklıyorlar:
Ferc (vajina) girişinin üstündeki hurma çekirdeği, ya da horoz ibiği gibi olan klitoris cerrahisi hormonal nedenlere bağlı olarak büyümüş olan klitorisin erkeklik hormonunun aşırı salgılanmasıyla seyreden bazı doğumsal hastalıklarda klitoris adeta bir erişkin erkeklik organı penisi büyüklüğüne ulaşabilir! Kısmen kesilerek ufaltılması şeklinde uygulanan bir müdahaledir.
Cinsel ilişkide tatmin olamayan yani orgazm olamayan kadınlara şikâyeti nedeniyle bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani klitorisin soyulması şeklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır.
Orgazm oluşumunda klitoris üzerindeki derinin ilişki esnasında klitorisi direkt uyarmasının önemi göz önüne alındığında bu operasyonun yalnızca çok dikkatli bir değerlendirme sonrasında yapılması gerektiği anlaşılabilir.
http://www.sahihhadisler.com/
Cevap: Kadınların Sünnet Olması
KADININ SÜNNET OLMASI
Kızların sünnet edilme durumları nasıl olur? Bazı kadın doktorlar bunun tıbben imkansız olduğunu söylüyorlar. Bu doğru mu? Günümüzde kadın sünneti yapan ehil kimseler var mı? Varsa, adresini gönderirseniz bizi sevindirirsiniz?
Kadının sünneti meselesi, bizim örfümüzde bulunmadığı, öncelikli meselelerimizden olmadığı, herkes tarafından aynı derecede gerekli görülmediği, sözünün edilmesi nezaket ve edep sınırlarm zorlayabileceği için, aslında yazılmasa daha iyi olur. Ama Rasûlüllah`ın inci-mercan ifadeleri arasında yer bulduğu ve soru, sorana karşı da saygılı olmamız gerektiği için, bilgilenme maksatıyla bilinenleri kaydediyoruz:
Rasûlullah Efendimiz: "Sünnet olmak (hitan), erkekler için bir sünnet (şiar) kadınlar için ise bir değer ve iyilik (mekrume)dir" buyurmuşlardır. (298 Ebû Dâvûd, edep 167; Müsned V/75) Medine`de kadın sünnetçisi olarak bilinen Ümmü Atiyye isimli kadına da: "Fazla kesme ki, kadınlar daha cok lezzet alsınlar " kocaların da daha çok hoşuna gitsin" (Beyhakî, es-Sünenü`I-Kübr2 VN/324; Ayrıca bk. Siddik Hasan Han, Hüsnü`I-üsve 337) demişlerdir Bu rivayet bir çok değişik kanaldan bize ulaşmaktadır. (el-Hindî, Kenz XVI/435 vd)
Ebû Davûd`u şerheden Halil Ahmed`in bununla ilgili ilginç bir açıklaması vardır: Sünnetsiz erkek cinsel birleşmeden aslında daha çabuk tahrik olur. Ama bu, erkek için arzulanan bir şey değildir. Kadının tatmin olmasını zorlaştırır. Kadının sünnet olması ise, erkekteki oluşumun aksine, onun daha fazla zevk almasını; dolayısıyla daha çabuk orgazma ulaşmasını sağlar. Rasûlullah Efendimiz de bu bilinç düzeyini özellikle tavsiye etmişlerdir. Bu noktalardan bakıldığında Rasûlullah Efendimiz tarafından kadın için bir "değer ölçüsü" (mekrume) olarak vasıflanan "sünnet", belki de aslında ağırlıklı olarak gündemimizde bulunmalı idi. Ama diğer mezheplerde kadın için dahi önemli bir sünnet olarak görülmesine karşılık, Hanefilerde müstehap ve fazilet sayılması ve daha çok Hicaz ve Mısır enlemindeki sıcak ülkelerin meselesi olarak kabul edilmesi, meseleyi bizim meselemiz olmaktan çıkarmış gibi görülüyor. Tibbî yönü ise ayrı bir konu.
Diğer yönden meşhur Hanefi fetvâ kitaplarından olan Bezzâziye`de Hanefi mezhebinin genel kanaatine zıt olarak: "Kadınların sünnet edilmesi (hitâni) sünnettir. Çünkü nas, hünsanın (erdişi) da sünnet edileceğini söyler. Eğer kadının sünneti sünnet değil de sadece fazilet (mekrume) olmuş olsaydı, hünsanın kadın olabileceği ihtimalinden ötürü sünnet edilmemesi gerekirdi" (Bezzazıye VI/372) denmekte, daha sonra gelen diğer meşhur fetva kitabı Hindiyye`de ise, kadınlar için sünnetin bir fazilet olduğu tercihi verilmekte, ancak önceki fıkıhçıların sünnet olduğunu söyledikleri aktarılmaktadır. (Hindiyye V/357; Ayrıca bk. Mahlüf, Fetâvâ şer`iyye I/45)
Buna göre kadınların sünneti (hitâni), Hanefi mezhebinde sünnetle (şiar anlamında) fazilet arasında bir derecede, diğer mezheplerde ise sünnet düzeyinde olduğu anlaşılır. Ülkemizde yapıla gelmekte olan bir uygulama olmadığı için yapanları bilmemiz mümkün değildir. Yapılış şeklini vermenin ise merak gidermekten öte bir faydası yoktur.
Kadının sünneti için bir zaman var mıdır? Büluğa erdikten sonra da sünnet edilebilir mi? Avretini başkasına açma buna engel midir? Engelse kadın hastalığından dolayı zorunlu olarak muayene olduğu doktoruna, nasılsa avretini açmışken sünnet olsa olmaz mı?
Önce Hanefîlere göre, kadının sünnetinin, erkeğin sünneti kadar önemli "şiar" anlamında bir sünnet görülmediğini bilmemiz gerekir. Çünkü Rasûlüllah Efendimiz (s.a.s.) "Hitân (Sünnet olmak), erkekler için bir sünnet, kadınlar için ise bir fazîlettir" buyurmuş ve aralarında fark olduğuna işaret etmiştir. Mâlikîler de Hanefiler gibi düşünürler. Şâfiîlere göre ise erkek için de kadın için de vâciptir. Çünkü hadîslerde "fıtrattan" sayılmıştır. Ve "Sünnet yerinin sünnet yerine değmesiyle guslün vâcip olacağı" söylenmiştir. Bu da iki tarafın da sünnetli olmasını gerektirir. Hanbelîlere göre de erkeğin sünneti vâcip olmakla beraber kadının sünneti vâcip değildir, fazîlettir. Bunlardan ötürü, kadının da sünnet olmasını vacip görenler, onun sünnet edilmeden bulûğa ermiş olanının dahî sünnet edilmesi gerektiğini söylerler. Çünkü bu şiar anlamında bir sünnettir. Onu sadece bir fazîlet görenlere göre ise, bulûga eren bir kadın, kendisi ya da eşi tarafından sünnet edilebilirse edilir. Bunu, beceremezlerse, bir fazîlet için, açıkça haram olan bir şey yapılmaz. Çünkü kadının avretini, mazeret yokken kadına dahî göstermesi haramdır. Ama herhangi bir mazeretten dolayı bir doktora avretini açmak zorunda kalmışsa, Allah`u a`lem, sünnet olmasında bir mahzur olmaz. Ancak kadının sünnetinin iklimle de alâkalı olduğunu da bilmek gerekir. Uzmanlar bunun özellikle sıcak ülkelerde daha gerekli olduğunu söylüyorlar.
http://www.sorularlaislamiyet.com/article/8172/kadinin-sunnet-olmasi.html