-
Kedi Pis Değildir
Kedi evcil bir hayvandır. Evlere ve yerleşim yerlerine vakitli vakitsiz gi*rer çıkar. Acaba ağzı ve vücudu temiz midir yoksa pislik (mikrop) taşır rnı?
Resulullah (as) bu hususta, "o (kedi) pis hayvanlardan değildir. Etrafı*nızda dönüp durur (sizinle adeta içli dışlıdır)" buyurdu. Kedilerin, fare ve benzeri herhangi bir şey yedikten sonra bir kaba kafalarını sokup su içmeleri durumunda bu suyun (ve kabın) temizliği konusunda alimler çişitli görüşler ileri sürdüler: İmam Ahmed ve bir başkasına göre bu husustaki görüşler 4 bölümdür. Bazısı, "kedinin bu durumda bıraktığı su artığı kesinlikle temizdir" demekte, bazısı, "ağzının temiz olduğu bilininceye kadar bu su kesinİikle pistir" değerlendirmesini yapmaktadır. Bazısı ise, "böyle bir şey yiyen kedi gidip kaybolur, dönüşünde ağzını temizlemiş olabilir. Bu durumda artık ettiği su temizdir, yoksa temiz değildir" demiştir. Bu, İmam Şafiî,' İmam Ahmed ve Rasulullah (as) hanımlarından herhangi birisiyle böyle bir şey yapmış mıdır?
Hz. Aişe'den rivayet olunan ve Buharı ve Müslim'de yeralan hadiste Hz. Aişe şöyle diyor: "Ben ve Resulullah ayrıt kaptan avuç avuç alarak yıkanır*dık". Bir başka rivayette ise, "suyun azhğt nedeniyle 'bana da bırak, bana da bırak: diye bağırırdım "diyor. Yine Sahih'te yeralan bir hadiste, Resulullah ve hanımlarından herhangi birinin aynı kaptan birlikte yıkandıkları nakledil*mektedir, Meymune bint-i Haris ve Ümmü Seleme gibi.
Hz. Aişe'den şöyle rivayet olunmuştur: "Ben ve Resulullah, beraber aynı kaptan su alarak yıkanıyorduk. Bu kap 16 eski Irak nth kadar veya 15 Mısır ntltndan biraz az idi ( bu ölçü tahminen 20 ile 25 litre kadardır)". Sahih'te, Resuluüah'ın (as) bir müddlük (1.8 litre) bir su ile abdest aldığı ve bir Sa'lık (7,5 litre) bir su ile de boy abdesti aldığı geçmektedir. İbn-i Ömer'den rivayet olunup Sahih'te yeralan bir hadiste, "Resulullah'in (as) döneminde erkekler ve hanımları aynı sudan alarak (kan koca) bir arada yıkanırlardı" ibaresi geçmektedir.
işte bu anlatılanlar Resulullah'tan (as) ve kendisiyle birlikte Medine'de yaşayan ashabından nakledilen sünnetlerdir. Burada rivayet olunan ve kesin*lik kazanan hususlardan birisi, karı ve kocanın birlikte yıkanmalarının, ister*se bîri diğerinin artık bıraktığı suyla dahi yıkanmış olsun helal olduğudur. Bu konuda İslam alimleri arasında hiçbir çekişme olmamış, aksine söz ve fikir birliği sağlanmıştır. Diyorlar ki, nikâhlı erkek ve kadın (karı koca) yahut er*kekler ve kadınlar bîr su kabından su alarak abdest alır ya da yıkanırlar, bu caizdir. Bu, kuşaktan kuşağa geçen haberler halinde yayılan sahih sünnetler*le kesinleşmiştir.
Burada alimlerin tek fikir ayrılığı, kadının yalnız başına yahut erkeğiyle birlikte gusletmesi durumunda erkeğin onun artığı olan suyla gusletmesinin yasaklığıdır. Bu hususta tmam Ahmed ve birkaç kişinin fikrine göre ortaya konulan açıklamalar üç türlüdür:
Birincisi: Erkeğin hanımının artığı olan suyla gusletmesinde hiçbir sakın*ca yoktur. İkincisi: Böyle bir şey hoş değildir (mekruhtur). Üçüncüsü: Eğer kadın yalnız başına yıkanmış, kocasıyla birlikte yıkanmamışsa, erkeğin, kadı*nın guslederken (boy abdesti alırken) avuç avuç alarak yıkandığı suyun arta kalanıyla yıkanması men edilmiştir.
Bu hususta sünen (sünnetler, hadisler) kitaplarında çeşitli hadisler riva*yet edilmiştir. Ama burada bunların tamamını zikredemeyiz. Erkeklerle ka*dınların, eş olarak birlikte bir kaptan alıp yıkanmalarının caiz oluşu hususun*da bir fikir ayrılığı yoktur. Durum böyle olunca, hamamlarda olduğu gibi er*keklerin kendi aralarında ve kadınların da kendi aralarında yıkanmaları caiz olur. Bu hususta fikir ayrılığı söz konusu değildir. Bu açıklamalardan sonra, yanında bîr başkası varken (guslü) yıkanmayı mekruh (çirkin) gören yahut bir kimseyle birlikte gusletmenin kişiyi temizlemeyeceği görüşünde olan kişi Müslüman alimlerin söz birliği halinde almış oldukları karara karşı çıkmış ve inananların toplumundan ayrılmış olur.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, Resulullah'm (as) ve hanımlarının ve diğer erkeklerle hanımlarının birlikte guslederken su aldıkları kap küçücük bir şeydir (yani kap küçük olmasına rağmen eşlerin avuç avuç alarak boy abdesti almaları caizdir ve o suda eşlerden birinin kullanıp artırmasıyla pis olmaz).