578. Bize Muhammed b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Abdusselâm b. Harb, Abdul'a'lâ'dan, (O da) El-Hasan'dan (naklen) rivayet etti ki, O (yani el-Hasan, bir gün) çarşıya girdi ve bir adamla bir elbiseye pazarlık yaptı. (Adam) da; "bu (elbise), şuna şuna mukabil senin olsun! Vallahi başkası olaydı onu vermezdim" dedi. Bunun üzerine (el-Hasan); "demek bunu yaptınız ha!" dedi ve ondan sonra O, artık Allah'a kavuşuncaya, (vefat edinceye) kadar, ne çarşıda satın alıcı olarak, ne de satıcı olarak görülmedi.
579. Bize el-Heysem b. Cemil, Husâm'dan, (O) Ebû Ma'şer1-den, (O da) İbrahim'den (naklen) haber verdi (ki, İbrahim) kendisini tanıyanlardan satın almazdı.
580. Bize Muhammed b. Sa'îd haber verip (dedi ki)r.bize Abdussleâm, Abdullah İbnu'l-Velîd el-Muzeni'den, (O da) Ubeyd İbnu'l-Hasan'dan (naklen) haber verdi (ki, Ubeyd) şöyle dedi: Mus'ab İbnu'z-Zübeyr, Ramazan ayı girdiğinde Kûfelilerin "kurrâ'sma=Kur'an okuyan âbidlerine" bir (miktar) mal taksim etti. (Bu arada) Abdurrahman b. Ma'kıl'e ikibin dirhem gönderip; "bu (Ramazan) ayında bunlardan istifade ediver!" dedi. Abdurrahman b. Ma'kıl, bunları geri çevirdi ve "biz Kur'an'ı bunun için okumadık!" dedi.
581. Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebî Halef haber verip (dedi ki), bize Enes b. Iyâd rivayet edip (dedi ki), bana Ubey-dullah b. Ömer rivayet etti ki, Ömer İbnu'l-Hattâb, Abdullah b. Selâm'a; "ilim adamları, (ilim erbabı) kimlerdir?" diye sordu. O da; "bildikleriyle amel edenler" karşılığını verdi. (Hz. Ömer); "peki, ilmi, adamların göğüslerinden ne yok eder?" dedi. (O da) "tama' (aç-gözllük)!" cevabım verdi.
582. Bize Muhammed b. Ahmed haber verip (dedi ki), bize Sufyân b. Uyeyne, Zeyd'den, (O da) Atâ'dan (naklen) rivayet etti (ki, Atâ1) şöyle dedi: Ağırbaşlılığın ilme kondurduğundan dahagüzelini, hiçbir şey bir şeye kondurmamış tır!.
583. Bize Affân haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivayet edip (dedi ki), bize Asım el-Ahvel, Âmir eş-Şa'bî'den, O'nun şöyle dediğini haber verdi: İlmin süsü, sahiplerinin ağırbaşlılığıdır.(68)
584. Bize Ya'küb b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize Ab-durrahman rivayet edip (dedi ki), bize Zem'a b. Salih, Seleme b. Vehrâra'dan, (O da) Tâvûs'tan (naklen) rivayet etti (ki, Tâvûs) şöyle dedi: İlim, ağırbaşlılık dağarcığı gibisine konmamıştır.
585. Bize Muhammed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize, Cerir, ibn Şübrüme'den,- (O da) eş-Şa'bî'den (naklen) rivayetetti (ki, eş-Şa'bî) şöyle dedi: İlmin süsü, sahiplerinin ağırbaşlılığıdır.
586. Bize el-Hakem Ibnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize Mutarrif b. Mazin, Ya'la b. Mıksem'den, (O da) Vehb b. Munebbih'ten (naklen) haber verdi (ki, Vehb şöyle dedi: Şüphe yok ki hikmet, (dünyalıkları) terkeden, sakin kalbte kalır.
587. Bize Muhammed b. Ahmed haber verip dedi ki, Sufyân'ı, şöyle derken işitmiştim: Ubeydullah şöyle dedi: İlmi lekelediniz, nurunu yok ettiniz. Şayet Ömer bana ve size kavuşsaydı, canımızı yakardı/70^
588. Bize Şihâb b. Abbâd haber verip (dedi ki), bize Sufyân b. Uyeyne, Umeyye el-Murâdi'den, şöyle dediğini rivayet etti: Ali dedi ki; "İlim öğreniniz. Öğrendiğiniz zaman daona hâkim olunuz ve ne gülme ile, ne de oyunla onu karıştırmayınız. Aksi halde kalpler onu kerih görüp (dışarı) atar.
589. Bize Muhammed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize Cerir, el-Fudayl b. Ğazvân'dan, (O da) Ali b. Hüseyn'den (naklen) rivayet etti (ki, Ali) şöyle dedi: Kim bir gülüş gülerse, ilimden bir atımlık atmış olur.
590. Bize Muhammed b. Yûsuf, Sufyân'dan (naklen) haber verdi ki, Hz. Ömer, Ka'b'a, "ilim adamları, (ilim erbabı) kimlerdir?" diye sormuş. O da; "bildikleriyle amel edenler!" diye cevap vermiş. (Hz. Ömer); "peki, ilmi alimlerin kalbinden ne çıkarmıştır?" demiş. (O da); "tama1; (açgözlülük)!" cevabını vermiş.
591. Bize Ahmed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Bişr rivayet edip (dedi ki), bize Abdullah İb-nu'1-Velid, Ömer b. Eyyûb'dan, (O da) Ebû İyâs'tan (naklen) rivayet etti (ki, Ebû îyâs) şöyle dedi: Ben Amr İbnu'n-Nu'mân'm yanına konuk inmiştim. Derken, Ramazan ayı geldiğinde Mus'ab İb-nu'z-Zübeyr'in elçisi O'na ikibin dirhem getirdi ve "Emîr sana selâm söylüyor. O dedi ki, biz hiçbir şerefli "kari'=Kur'an okuyan âbid" bırakmadık ki, bizden ona bir iyilik ulaşmış olmasın. Binaenaleyh sen de, bu (Ramazan) ayındaki harcamalarında şu iki (bin)den istifade ediver!" dedi. Bunun üzerine (Amr) şöyle karşılık verdi: "Emîr'e selâm söyle ve O'na de ki, bizler, vallahi, (Kur'an-ı Kerîm'i) dünyayı ve parasını kastederek okumadık!".