Hayatımızın Navigasyonu Kur'an Olmalı
Arabalara takılan navigasyon cihazı, gidilecek yeri göstermede çok güzel rehberlik eder. Uydu bağlantılı bu cihaz yol boyunca hedefe varmak için sağa sola döndürür, yol hakkında bilgiler verir. Kur’an, hayat yolunda bu cihaz misali bize rehberlik eder. Bizi daima Rabb’imizle bağlantılı kılar. Nerede ne yapmamız, nasıl hareket etmemiz gerektiğini bildirir. Ancak onu açıp okumak, anlayıp, hayata uygulamak şartıyla…
Kur’an-ı Kerim, bütün insanlığa son evrensel mesajdır. Âlemlerin Rabbi, bu kelamıyla insanlara hitap etmiş, âlemin sırlarını, dünya ve ahiretin durumlarını, haram ve helalleri anlatmıştır.
Ülkemizde en çok okunan kitabın Kur’an olması, güzel ve sevindirici bir durum. Kur’an’ın gönderildiği dil Arapça olması hasebiyle, insanımızın pek çoğu onu doğrudan anlayamaz. Ancak, ilahiyat eğitimiyle, özel gayretlerle, meal ve tefsirlerle bu eksiği tamamlamak mümkündür.
İnsanımız genelde Kur’an’ı baştan başlayıp sona kadar okumak, yani hatim yapmak suretiyle okur. Okuduğunu da vefat edenlerin ruhuna bağışlar. Gerçi vefat edenlerin ruhuna onu bağışlamak güzeldir, hatta bazı rivayetlerde teşvik de edilmiştir. Ama bunu yaparken sırf bununla yetinmemek gerekir. Çünkü o, asıl olarak ölüler için değil, diriler içindir.
Bu manayı, halkımızın en çok okuduğu surelerden biri olan Yasin suresinde şöyle görürüz: “O, sadece bir zikir ve apaçık bir Kur'an'dır. Diri olanları uyarmak içindir...” (Yasin, 69-70)
İşte, Kur’an’ı anlamaya çalışmak, manevî hayat göstergesidir. Âlemlerin Rabbi’nin hitabına ciddi bir muhatap olma olayıdır.
alıntı