kendimize yokuş olduğumuz zamanlar ve çıkmaz sokaklarımız......

..çıkmaz sokaklarımız ve kendimize yokuş olduğumuz zamanlar...
Hayat imtihanımızı verdiğimiz ve herkesin kendisine biçilen ömür süresini dolduracağı ve herkesin kendi kişiliğine.,ilmine.,edebine.,b ilgisine.,kültürüne. ,olayları okuyup anlamasına göre yaşadığı bir sahne…
Hayatı ölümü kainatı ve varlık alemini yaratan Allâh.,hiçbir şeyi boşuboşuna yaratmadığı gibi başıboşta bırakmamıştır…
Hayat bir yoldur.,bizlerde birer yolcu…Hayat yolunda ve hayatın adresinde bazı çıkmaz sokaklar ve kaçınılmaz sonlar vardır ; Ölüm ve Ölüm ötesinde hesap.,Cennet veya Cehennem ve iyinin kötüyle.,inkarın imanla.,hakikatin yalanla imtihanı kaçınılmaz olanlardandır…Birde çıkmaz sokaklarımız veya kendimize çıkmaz sokaklar yaptıklarımız vardır..
İnkar dibi bataklık olan kör bir kuyudur.,ümitsizlik.,sabırsızl ık.,sabır kuvvetini yerinde ve yeterince kullanamamak.,sağduyuyu kaybetmek.,imânî değilde hissî fevrî nefsî ve menfî davranmak.,önyargılı veya çok tedbirsiz olmak kendimize yokuş olduğumuz hal ve davranışlardır…
İnsanın içinde barındırdığı inişler.,çıkışlar.,kendine yokuş olduğu zamanlar.,kendini hapsettiği bunalımlar.,Yaşadıklarından ve yaşananlardan ders ve ibret almayışlar.,cevapsız kalmış sorular ve şüpheler.,imani meseleleri algılayamamak.,yaradılış gayemizden sapmak.,diyalogtan uzak kutuplaşmalar.,kamplaşmalar.,k avgalar.,kendi gibi düşünmeyene karşı nefret ve kini besleyen düşmanca tavırlar insanın çıkmaz sokaklarıdır…
Bunlar ne imani ne İslami nede insanidir..
BİLMELİYİZ Kİ ALLAH.,ölüm haricinde DERMANSIZ DERT YARATMAMIŞTIR VE HİÇBİR DERT SIKINTI ACI SONSUZA DEK SÜRMEZ..GÜN OLURDA BİR BÜYÜK DERDİN PENÇESİNE DÜŞÜP BU DERDİN BASKISI ALTINDA HAYATI SOLUKLAMAK DURUMUNDA KALIRSA İNSAN; DERDİNE YENİK DÜŞMEMELİ..GÖZLERİNİ CESURCA DİKEREK DERDİNİN O KARANLIKLARI BESLEYEN YÜZÜNE ; EY DERT..! BENİM SENDEN VE HERKESDEN VE HERŞEYDEN BÜYÜK VE HERŞEYE GÜCÜ YETEN RABBİM VAR DEMELİ..
Başımıza gelen sıkıntılar ya yaptığımız tercihlerin neticesi veya bir imtihan sırrıdır.,elbet bir hikmeti vardır…
İnsan Kur’ânın ifadesi ile Ahsen-i takvim üzerine yani yaratılanların en güzeli özeli ve Allâh’ın halifesi donanımı fıtratı ile yaratılmıştır…
Hayat verilmişler içinde sadece insan din sahibidir..
Akıl şuur irade verilmemiş hayvanların bitkilerin ve utanması olmayanların dini yoktur..!
Yumurtadan çıkan veya anasından dünyaya gelmiş bir hayvan yavrusu bile kendisinin hangi görevle yaratıldığının ilhamı ile hayata başlar..Akıl irade şuur sahibi olmayan hayvanları bile yaradılış gayesi ve sebebi konusunda aldatamazsınız..Bir kuş yumurtasını bir tavuğun altında kuluckaya yatırsanız da o yumurtadan çıkan yavru kendini civciv veya tavuk zannetmeyecek ve kuş olduğunu asla unutmayacaktır.,yaradılış ilhamı gereği elbet uçacak ve kendi kimliğinde yaradılış gayesinde bir ömre kanat çırpacaktır…
Bir hayvan dahi yaradılış gayesine sahip çıkarken İslam fıtratı üzerine yaratılmışların en üstünü olarak yaratılmış insanoğlunun yaradılış gayesi olan kulluğuna sahip çıkması ve bu konuda gereken iradeyi göstermesi insanlığının gereğidir…

İnsanoğlunun en büyük ve önemli meselesi yaradılış gayesine uygun şekilde hayatını hayatlandırmasıdır…(hayatınızı imân ile hayatlandırınız.buyuruyor Üstad Bediüzzamân r.a)

Din ve dini hakikatler hayat yolunun haritasıdır.,
Ayetler hadisler içtihadlar işaret levhalarıdır..
Bunları hayatına hayat etmiş kimseler ise bu yolun mühendisleridir..
Bu yolun mühendisi önüne konulan engelleri aşmayı.,köprüler kurmayı bilen ve
her şekil şartta Rabbine tevekkülü elden bırakmayandır…

Aklının ve İmanın kontrolünü nefsinin his ve heveslerinin eline vermiş talihsiz kişilerin İstikrarsızlığın bunalım bataklarında çırpınması.,çıkmaz sokakları kendine hapis etmesi.,kendine yokuş olup ümitsizliği beslemesi ve isyan içinde bir hayat sürmesi kaçınılmaz olur değil mi.???

Yaratıcının himayesini üstünde hisseden talihli insanın aşamayacağı engel.,
göğüsleyemeyeceği sorun yoktur..İhsân ve tevekkül şuuru ile hayatı soluklayan insan hedefine ulaştığında şükreder.,aksi halde de sabreder…

Unutulmamalı ki ;Allâh kullarına şahdamarlarından da yakındır…(kâf 16)
Gerçek şu ki.,insanlar kendi iç dünyalarını değiştirip imâr etme iradesi göstermedikçe Allâh onların durumunu değiştirmez…(ra’d 11)
Sabır duâ namaz ile Allâh’tan yardım dileyin..Hiç şüphe yoktur ki;
bunlar (Sabır duâ namaz).,kalpleri hakkıyla Allâh’tan ürperenler dışındakilere
zor ve ağır gelen görevlerdendir…(bakara 45)
Ey imân edenler.! Allâh’ın çizmiş olduğu sınırları aşmayın.,size yasakladıklarını yapmaktan ve bunlara ısrarla devam etmekten sakının ve kulluğun sorumluluk şuurunu kuşanın ki ; hakiki mutluluğa eresiniz…(Al’i İmrân 200)
Selam Sevgi Duâ ile ilkAy ONAY

BİLMELİYİZ Kİ ALLAH.,ölüm haricinde DERMANSIZ DERT YARATMAMIŞTIR VE HİÇBİR DERT SIKINTI ACI SONSUZA DEK SÜRMEZ..GÜN OLURDA BİR BÜYÜK DERDİN PENÇESİNE DÜŞÜP BU DERDİN BASKISI ALTINDA HAYATI SOLUKLAMAK DURUMUNDA KALIRSA İNSAN; DERDİNE YENİK DÜŞMEMELİ..GÖZLERİNİ CESURCA DİKEREK DERDİNİN O KARANLIKLARI BESLEYEN YÜZÜNE ; EY DERT..! BENİM SENDEN VE HERKESDEN VE HERŞEYDEN BÜYÜK VE HERŞEYE GÜCÜ YETEN RABBİM VAR DEMELİ....
bunu diyebilmek.........


hayıflanmak sızlanmak varken , RABBİM VAR DEMEK....o güce o iradeye sahip olmak isterdim

Kamil ( olgunluğa ermiş.,demini almış) imân Allâh'a tevekkül etmektir...Tevekkül tam manası ile teslimiyettir...
tabiiki HER AN HER YERDE HERKESDEN VE HERŞEYDEN BÜYÜK VE HERŞEYE GÜCÜ YETEN RABBİM VAR DEMELiYİZ.,gerek fiili gerekse lisani dua ile aczimizi fakrımızı sermaye ederek O'NA YÖNELMELİ O'NDAN YARDIM DİLEMELİYİZ..

çok doğru abi

BİLMELİYİZ Kİ ALLAH.,ölüm haricinde DERMANSIZ DERT YARATMAMIŞTIR VE HİÇBİR DERT SIKINTI ACI SONSUZA DEK SÜRMEZ..GÜN OLURDA BİR BÜYÜK DERDİN PENÇESİNE DÜŞÜP BU DERDİN BASKISI ALTINDA HAYATI SOLUKLAMAK DURUMUNDA KALIRSA İNSAN; DERDİNE YENİK DÜŞMEMELİ..GÖZLERİNİ CESURCA DİKEREK DERDİNİN O KARANLIKLARI BESLEYEN YÜZÜNE ; EY DERT..! BENİM SENDEN VE HERKESDEN VE HERŞEYDEN BÜYÜK VE HERŞEYE GÜCÜ YETEN RABBİM VAR DEMELİ..

Allah razı olsun fevkalade bir paylaşım olmuş...

amin ecmain inşaAllâh Hayru'n-Nisa kadeşim...
Yazmam nasip olanlarda bir güzellik bir fevkaladelik varsa bunlar hakikatin kendisindendir ...