Ezan Sesi Kesilecekse... Öl De Köye Dönme"
Ezan Sesi Kesilecekse... Öl De Köye Dönme"
I. Cihan Harbi'nin bütün cephelerde devam ettiği, vatanın her tarafından barut ve kan kokusunun yayıldığı 1915 senesi sonbaharının serin ve yağışlı günlerinin birinde, ak saçlı, bükülmüş, soluk benizli ihtiyar bir ana, Bilecik İstasyonundan "Söğüt'ün Akgünlü Köyünden Mehmed oğlu Hüseyin namlı tazecik oğlunu cepheye uğurlamaktadır.
Uğurlarken de: - "Hüseyin'im, yiğit oğlum benim!.. Dayın, Şıpka'da, baban Dömeke'de, ağabeylerin Çanakkale'de şehit düştüler. Bak, son yongam sensin. Eğer minareden ezan sesi kesilecekse, camilerin kandilleri sönecekse, sütüm sana haram olsun. Öl de köye dönme!
Yolun Şıpka'ya uğrarsa, dayının ruhuna bir fatiha okumayı unutma. Haydi oğul! Allah yolunu açık etsin!..." diyerek biricik oğlunu bağrına basar.
(Mısıroğlu, Aynur; Kuvay-ı Milliyenin Kadın Kahramanları, Sebil Yay., İst./ Tarihsiz, s.44)
Cevap: Ezan Sesi Kesilecekse... Öl De Köye Dönme"
emeğine sağlık teşekkürler..