Mescid-i Aksa (Beyt-i Makdis)
İslâm öncesi inşa edilen mescidlerden biri de Kudüs'teki Mescid-i Aksa*dır. Birçok peygamberin uğrak yeri ve ilâhî vahye mazhar olan bir mekân olduğu için İsrâ gecesinde Allah RasÛlü Mekke'de miraca çıkarılmamış, çevresi kutsal kılman bu mescide getirilmiştir. Medine'de kıblenin Kabe'ye çevrilmesinden önce Müslümanlann beş vakit namazda yöneldikleri kutsal bir mekândır. Medînetü's-selâm (Ûr-Sâlim/Jerusalem), Yebûs, îlîyâ, Beyt-i Makdis/ Mukaddes ve Kuds (el-Kudsü'ş-Şerîf) isimleri ile meşhur olan Kudüs bütün ilâhî dinle*rin gözbebeğidir.
Mescid-i Haram* dan uzak olduğu için "en uzak" anlamında "Aksa" sıfatı ile bilinmektedir.
"... Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mâbedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık)."
Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksâ'mn inşası arasında kırk yıllık bir zaman olduğu rivayetlerde ifade edilir:
Ebû Zer'den nakledilen ve biraz önce ilk bölümünü arz ettiğimiz riva*yetin devamında Ebû Zer şöyle der:
Rasülullah' (Satlallahü aleyhi ve sellem):
'(Yeryüzünde yapılan ilk mescid Mescid-i Haram'dan) sonra hangi*sidir?' dedim. O da:
"Mescid-i Aksa"
'İki mescid arasında ne kadar bir zaman var?'
"Kırk yıl" buyurdu.
Abdullah b. Amr b. Âs'tan nakledilen rivayette bu mescidi yapanın Hz. Süleyman olduğu ifade edilir. Allah RasÛlü bu hususta şöyle buyurur: "Süleyman b. Dâvûd (peygamber) Beyt-i Makdis'i inşa edince Allah Teâlâ-dan üç şey istedi. Allah ikisini verdi/kabul etti. Üçüncüsünü de vermiş ol*duğunu ümit ederim. (Kabul edilen isteğinden biri), Beyt-i Makdis'e sırf namaz kılma niyeti ile evinden yola çıkan kimse annesinden doğduğu gün*kü gibi (günahsız olarak evinden) çıksın..."
Ebû Zerr rivayeti metin tenkidine tabi tutulmuş ve şu gerekçe illetli gösterilmiştir: Abdullah b. Amr b. Âs'tan nakledilen hadis, Hz. Süleyman'ın Mescidi Aksâ'yı yaptığını ifade etmektedir. Süleyman b. Dâvûd peygamber ise Hz. İbrahim'den sonra bin yıl gibi uzun bir süreden .sonra yaşamıştır. Bu iddiaya verilen cevap ise şöyledir: Süleyman peygamberin yaptığı bir inşa değil, tamir, onarım, genişletme, yenileme ve ibadet ortamı oluşturmadır. Yeniden inşa kabul edersek "kendine has özel bir mescid yaptı" anlamı verilebilir.
Mescid-i Aksa'nın fazileti ile ilgili rivayetler:
Ümmü Seleme'den gelen nakilde Rasûlullah'ın (Salallahü aleyhi ve setiem): "Kim Mescid-i Aksâ'dan (Mescid-i Harâm'a hareketle) umre veya hac yapmaya niyet ederek telbiye getirirse geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır (veya cennet ona vacib olur)" dediği rivayet olunur,
Abdullah b. Artır b. Âs ve Ebû Saîd el-Hudrî'den: Rasûlullah (Saiiattahu aleyhi ve seüem) buyurdu ki; "(İbadet maksatlı ve sevap kazanma niyeti ile) seyehat sadece şu üç mescide yapılabilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim bu mescidim."
Enes b. Mâlik'ten Hz. Peygamber'in ısaiiaiiahu aleyhi ve seiiem) şöyle bu*yurduğu nakledilir: "Kişinin evinde kıldığı namazfın sevap olarak karşılığı sadece kıldığı) namaz (miktarınca)dır. Mescidde kıldığı namazın karşılığı yirmi beş derecedir. Cuma namazı kılınan (büyük) mescidlerdeki namazın karşılığı beş yüz derecedir. Mescid-i Aksâ'da kıldığı namazın karşılığı beş bin derecedir. Mescidimde kılınan namazın karşılığı elli bin derecedir. Mescid-i Harâm'da kılınan namazın karşılığı İse yüz bin derecedir."
Ebû Hüreyre'den nakledilen hadiste: "Mescidimde kılınan namaz Mescid-i Aksa (ve Mescid-i Harami haricindeki diğer mescidlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır" buyurulur