Bediüzzaman Hazretleri anlatıyor ;
" Bir zamanlar Eskişehir hapishanesinin penceresinde oturmuştum.
Karşıdaki lisenin genç kızları, okulun avlusunda gülerek raks ediyorlardı.
Onları, o yabancı cennetlerinde cehennem hurileri hükmünde gördüm.
Birden elli sene sonraki halleri bana göründü.
Yani geçmişi gösteren sinemalar gibi, manevi ve hayali bir sinemada onların gelecekteki hayallerini seyrettim.
Onların sevinçleri eleme, gülmeleri ağlamaya dönmüştü.
O gülen altmış kızdan ellisi toprak olmuş, kabirde azap çekiyordu.
On taneside yetmiş yaşına gelmiş, çirkinleşmişti.
Fakat, en yakınları dahil herkes hayatlarını sefil bir şekilde yaşamış oldukları için onlara adeta tiksinerek, nefretle bakıyorlardı.
Belki de onlarda kendi hallerini görüyolardı. Ben onlara ağladım"
Kim bilir, nice insana elli, altmış sene sonraki hali gösterilse, yarınki haline oturup şimdiden ağlayacak, belkide bir gecede ihtiyarlayıp şakakları ağaracaktır. Akıbeti unutmak, başa gelecekten kurtulmaya yetmiyor. Bu günden iyi hazırlanılmalı...
İHTİYARLIK GELMEDEN GENÇLİĞİN KIYMETİNİ BİL!
-ALINTI-