-
Hadisin Şerhi
"Beni Rabbimle başbaşa bırak". Yani, bırak Rabbim bana ne ya*parsa yapsın. Ben inanıyorum ki, Allahü Teala çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Günahların hapsini affedebilir, rahmeti de her şeyi kuşatmıştır.
Burada adamın, Allahü Teala hakkında hüsn-ü zan sahibi ol*duğu ve tevbe ettiği, dolayısıyla O'ndan bütün günahlarını bağışla*masını umduğu hakkında işaret vardır. Bunun için "beni Rabbim*le başbaşa bırak" yani benim Allah'a ve mağfiretine kuvvetli in*ancım vardır, demiştir.
"Sen benim üzerime gözetici olarak mı gönderildin" sözünün manası "Sen Allah tarafından üzerime gözetici olarak mı görevlendirildin" dir. Allahü Teala da Hazreti Muhammed Aley-hisselâm'a "Sen onların üzerine vekil değilsin" buyurmuştur.
Kullar üzerindeki tek gözetici Allahü Teala'dır. O adamın da bu zannı, inancındaki güzelliğindendir. Bu, yani inanç güzelliği ise sahibini Allah'ın mağfiretine layık kılar.
Ebu Hureyre Rahmetullahi Aleyh'in de dediği gibi, ibadete düş*kün olanın dünyasını da ahiretini de harab eden söz arkadaşına "seni Allah bağışlamaz" veya "seni Allah cennetine koymaz" de*mesi olmuştur.
Allah'ın mağfiretini inkarı dolayısıyla, dünyada yaptığı bütün iyilikleri boşa çıktığı için, dünyası harab olmuştur. Allahü Teala da: "Kim imanı inkar ederse onun ameli boşa gider, o ahirette de hüsrana uğrayanlardan olur" buyurmaktadır. Adam ahiretini de harab etmiş, kendisine yaptığı kötülüklere karşılık olarak bir se*vaba kalmamıştır. Bu yüzden kendisi hakkında: "Onu cehenneme atın" denilmeyi haketmiştir.
Nevevî'nin dediği gibi, bu adamdan kalben de olsa, küfre götürecek bir hal cereyan etmişse, hakkında "onu ebedî olarak kal*mak üzere cehenneme atın" denilmiş olabilir. Yine, Mü'minlerin günahkarlarının, bu günahlardan arındırılmak için azab edildik*leri gibi, azab edilmek üzere cehenneme atılmış olması da muhte*meldir. Çünkü onun yaptığı büyük bir günaha yakındır, o da günahkar kardeşini Allah'ın affetmeyeceği ve cennete koymaya*cağı hakkında kesin hüküm vermesidir.
Allahü Teala Kur'an-ı Kerim'de: "Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar" diye buyuruyor. Mağfiret ve azab da yalnız Allah*'ın iradesi altındadır. Bir yaratığın, nefsi veya başkası hakkında, bunlardan birini kesin hakettiğini söylemesi caiz olmaz, Böyle yapan Allah'ın iradesi ve ilahi fiilleri hakkında hüküm vermiş olur.
Allah'ın mağfiretini uman günahkârı Allah cennete sokmuş*tur, Allah hakkında yemin eden itaatkarı da Allah cehennemine sokmuştur. Sözde, inançta, amelde ayağımızın kaymasından, bil*meyerek hataya düşmekten Allah'a sığınırız.