“Gökyüzünün meleklerihttp://insaniyardim.ihh.org.tr/image...27/ramazan.jpgİnsanlığın “iyilik” cephesini yaşatmak için büyük bir nefis mücadelesine girmemizin salık verildiği kutlu ay Ramazan, dinimizde iki önemli veçhesiyle öne çıkmaktadır. Yüce Allah’ın tüm insanları kendisine muhatap alışının tezahürü olan kutsal kitap Kur’an-ı Kerim, Nur dağındaki küçük bir mağarada Ramazan ayı içerisinde tecelli etmeye başlamıştır. İslam dininin beş esasından birini teşkil eden oruç ibadeti de bu ayın günlerine tahsis edilmiştir.
Devran eder felekleri
Bu aya ikram edenin
Zayi olmaz emekleri”
İnsanlığın “iyilik” cephesini yaşatmak için büyük bir nefis mücadelesine girmemizin salık verildiği kutlu ay Ramazan, dinimizde iki önemli veçhesiyle öne çıkmaktadır. Yüce Allah’ın tüm insanları kendisine muhatap alışının tezahürü olan kutsal kitap Kur’an-ı Kerim, Nur dağındaki küçük bir mağarada Ramazan ayı içerisinde tecelli etmeye başlamıştır. İslam dininin beş esasından birini teşkil eden oruç ibadeti de bu ayın günlerine tahsis edilmiştir.
Şu halde Kur’an ve oruç ayına kavuşmanın neşesini yaşarken, zamanın bu en mübarek bölümünde, bir su misali akıp giden bu günlerde önce kendi içimize manevi bir yolculuk yapmak ve bu yolculuk sonunda temizlenerek, güçlenerek ve tazelenerek dünyayla yeniden hemhal olmaya başlamak için önemli bir fırsatın kapımızda olduğunu fark etmek durumundayız. Hz. Muhammed’in (s.a.v) kısa süreli inzivalarını, en azından manevi planda tecrübe etmenin demleridir bu demler. Ramazan boyunca Kur’an’la daha fazla vakit geçirmeli ve oruç ibadeti üzerine daha fazla yoğunlaşmalı, aç ve açıkta olanların halleriyle hemhal olmalıyız.
Bunu yapabilirsek fark edeceğiz ki Ramazan, dünyanın değişik coğrafyalarında yaşayan tüm Müslümanların aynı demde, aynı şuuru yaşadıkları ibadetlerin başında gelmekte ve bu yönüyle bakıldığında Hacc ibadetine de benzemekte. Milyonlarca Müslüman aynı anda Allah için aç ve susuz kalarak bedeniyle, kötülüklerden uzak kalarak da ruhuyla oruç tutmakta. Gün boyu süren sabır mücahedesinin iftar vaktinde işitilen ezanla birlikte mahzun bir huzura dönüştüğü anları yaşarken bu aya hakkını verip veremediğimizi düşünmekten geri kalmamalıyız.
İftarla birlikte biten orucun bedenimizin orucu olduğunu hatırımızda tutarak, ümmetin mahzun ve mazlum fertlerinin bizimkine benzer bir iftar neşvesi yaşayıp yaşamadığını düşünmek boynumuzun borcu olmalı. Nihayetinde Ramazan, kardeşliğin, diğerkamlığın ve toplumsal dayanışmanın ön planda olduğu bir ay olduğundan, muhtaçların hasretle hayır yarışı içerisinde olan insanların yollarını gözlediğini hatırda tutmalı, en azından iftar vakti dualarımızla coğrafyamızın mazlumlarını hatırlamalıyız. Ramazan ayına ikramda bulunmak biraz da yalnız olmadığımızı hatırlamakla, mazlumlara şefkat ve merhametle muamele etmekle mümkün.