-
Bİr Çuval un.
Ata el-Erzak kendi halinde Allah dostlarından biriydi. Bir gün hanımı evde unun bittiğini söyledi. Evde iki dirhemden başka para yoktu. Ata Hazretleri o iki dirhemi aldı ve çarşıya un almaya gitti.
Çarşıya varınca orada bir kuytu yerde birisinin ağlamakta olduğunu gördü. Biraz yaklaşınca, onun bir köle olduğunu fark etti. Ona:
“Neden ağlıyorsun?” dedi.
Köle, hıçkırıklar arasında:
“Efendim bana iki dirhem verdi ve çarşıya falan şeyi almaya gönderdi. Fakat ben çarşıya gelirken paramı kaybettim. Bu sebeple efendimin beni dövmesinden korkuyorum” dedi.
Hazret-i Ata elindeki iki dirhemi köleye verdi. Köle bir kuş gibi sevinerek oradan ayrıldı. Kendisi de camie giderek akşama kadar ibadet etti.
Akşam camiden çıkıp bir marangoz dostunun dükkânına uğradı. Selâm verdi, hal hatır sordu. Orada bir çuval talaş birikmişti. Ayrılırken marangoz dostu:
“Şu talaşı al, götür. Yakarsın” dedi.
Hazret çuvalı aldı, eve götürdü. Hanımına bir şey söylemeden de yatsı namazı için tekrar camiye gitti.
Namazdan dönünce evde ekmek pişirildiğini görünce şaşırıp, hanımına:
“Bu un nereden geldi?” diye sordu.
Hanımı:
“Şaka yapma. Getirdiğin undur. Çok güzel un almışsın. Bundan sonra hep aynı yerden al” dedi.
Hazret-i Ata tebessüm etti:
“İnşallah hep öyle yapayım” dedi.
-
Cevap: Bİr Çuval un.
çok güzel bir paylaşımdı gerçekten . Allah razı olsun inşallah...
-
Cevap: Bİr Çuval un.
Sağol teşekkür ederim goncacım Rabbim senden de azı olsun inşaAllah.
-
Cevap: Bİr Çuval un.
-
Cevap: Bİr Çuval un.
Amin ecmain...Teşekkür ederim...
-
Cevap: Bİr Çuval un.
Ay ablacım çok güzel bir paylaşım.
Allah (c.c) razı olsun. Emeğine sağlık.
-
Cevap: Bİr Çuval un.
Sağol canım benim çok teşekür ederim.
Rabbim senden de razı olsun inşaAllah.