Hz.Lokman'dan Oğluna nasihatlar

Hz.Lokman'dan Oğluna nasihatlar

Hz.Lokman'dan, Oğlu namına tüm insanlara nasihatlar
|açıklamalı|
-----------------------------------------------------------
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlarım..
http://www.nurthelight.com/14.gif
----------------------------------------------------------
Hazreti Lokman’ın oğluna nasihatları, Kur’an-ı Kerim’den alınıp, açıklamalı olarak istifademize sunulmuştur.
-----------------------------------------------------------

Hani Lokman, oğluna öğüt vererek demişti ki:
"Ey oğlum! Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, büyük bir zulümdür." (şirk: Allah'a ortak koşmak, benzerinin var olduğuna inanmak.)

Hazreti Lokman, oğlunu, şirkten sakındırarak, herhangi bir varlığı Allah ile denk veya ileri bir düzeyde görmek, yani Allah'tan başka ilahlar edinmek anlamına gelen, büyük bir günaha karşı insanları uyarmaktadır. Kuşkusuz, Allah'ın yarattığı varlıklara aitmiş gibi gözüken özellikler, gerçekte Allah'a ait olan, sonsuz güç ve bilginin, onlardaki küçük birer yansımasıdır. Allah dilediği bu özellikleri onlardan geri alabilir, onları bir anda tüm nimetlerden mahrum bırakabilir.
Hz. Lokman, insanın kendisine sahip olduğu her şeyi vermiş olan Allah'ı unutmasının, büyük bir zulüm ve nankörlük olacağını oğluna hatırlatarak, onu en büyük günahlardan biri olan "şirkten" uzaklaştırmaktadır.

Hz. Lokman'ın diğer öğüdünü ise Allah, ayetinde şu şekilde bildirmiştir:
"Ey oğlum! Yaptığın iş gerçekten bir hardal tanesi ağırlığında olsa da, bu ister bir kaya parçasında, ya da göklerde veya yerin derinliklerinde de bulunsa bile, Allah onu getirir, açığa çıkarır. Şüphesiz Allah, Latif olandır, her şeyden haberdardır."

Hz. Lokman'ın oğluna yaptığı diğer hatırlatma, insanların bir kısmının göz ardı ettikleri önemli bir gerçek olan, Allah'ın her an her şeyi görmekte ve bilmekte olduğudur. Elbette Allah, insanın işlediği bütün güzellikleri de, sinelerde saklı olanları bilen, onları yaratandır. Hiç bir şeyin Allah'tan gizli kalması mümkün değildir. İnanan insanın en önemli özelliği, bu önemli gerçeği bilmesi, Allah'ın şanını yüceltmesi -Sübhanallah gibi- ve dolayısıyla sürekli olarak, Allah korkusuyla hareket etmesidir; O'nun rızasını tahsil etmeye çalışmasıdır. Allah'ın adaleti sonsuzdur ve insan Ahirette, yapıp ettiklerinin tümünü mutlaka karşısında bulacaktır.

-

Hz. Lokman oğluna, namazı ve sabrı da tavsiye etmiştir:
"Ey oğlum! Namazı dosdoğru kıl, mağrufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden musibetlere karşı sabret; çünkü bunlar azmedilmesi gereken işlerdendir."

Hz. lokman, Allah rızası için yapması gerekenler oğluna açıklamaktadır.
Namazı kılmayı..
iyiliği emredip kötülükten sakındırmayı..
ve sabırlı olmayı oğluna hatırlatarak, bir Müslüman'ın öncelikle yerine getirmesi gereken ibadetleri tarif etmektedir.
Kendisine farz kılınmış namazla bir Müslüman, Allah'a yönelir ve Allah'ın şanını yüceltir.
Tebliğ ise: Allah rızası için yaşayan bir Mü'minin (Allah'a inananın), başkalarını da doğru yola yöneltmesi, Allah'ın rızasına çağırmasıdır.
Allah'a iman etmiş bir insan, bu önemli sorumluluğu da üstlenmiştir.

Hazret-i Lokman'ın diğer hatırlatması olan sabır ise:
İnsanın dünya hayatında sürekli olarak denenmekte olduğunu hiçbir zaman aklından çıkarmaması, Allah ile sürekli beraber olmasıyla mümkün olabilir.
Allah dünya hayatında insanı sürekli olarak çeşitli olaylarla sınamaktadır. Bir Müslüman, tabi olduğu imtihanın devam ettiğini bilerek zorluklara daima sabreder. Sabır ise azim ve kararlılık gerektirir. Bu, taklit edilmesi mümkün olamayan çok önemli bir özelliktir ve Mü'minin samimiyet ve ihlasının bir göstergesidir.

-

Sonraki ayetlerde ise Hz. Lokman oğlunu, dünya hayatında ve ahirette onu hüsrana uğratabilecek kötü ahlak özelliklerinden sakındırmakta; inananları inanmayanlardan ayıran en önemli farklardan biri olan kibirden uzaklaştırmaktadır :

"İnsanlara yanağını çevirip büyüklenme ve böbürlenmiş olarak yeryüzünde yürüme. Çünkü Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de yüksek perdeleri eksilt. Çünkü seslerin en çirkin olanı, gerçekten eşeklerin sesidir."

Kuşkusuz din ahlakından uzak olan insanların en belirgin özelliklerinden biri, kibirli olmalarıdır. Bu insanlar, kendilerinin farklı ve üstün olduklarını düşünür, insanları aşağılayıp küçümser, zayıf gördüklerini ise ezmeye çalışırlar.
Bunun en önemli alametleri ise hal ve tavırları, yürüyüş ve konuşmalarıdır. Oysa insana, sahip olduklarını veren Allah'tır. Allah, hiç şüphesiz, dilediği zaman, verdiklerini çekip alabilir. Yüce Allah'ın verdiklerini, kendi üstünlüklerinin bir göstergesi zannedip böbürlenmek, bundan dolayı diğer insanları hakir ve küçük görmek, Allah'ın üstün güç ve kudretinin farkında olmayan, bunu taktir edemeyen insanlara mahsustur.

****************************** ******

Kur’an-ı Kerim’den istifade edilerek hazırlanmış bir “Hz.Lokman Belgesel Filmi”nden dinlenerek harfiyyen kaleme alınmıştır. Maksat paylaşmak ise, birbirimizin istifadelerine ortak olmak ise..
Buyrun istifademize..