-
Fera' ve Atire Babı
38- (1976) Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Amr'un-Nâkid ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Yahya : Bize
haber verdi tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti, dediler.) Süfyân Ziihri'den, o da Saîd'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamoer (Sallallchü Aleyhi ve Seliem)'den naklen rivayette bulunmuş^ tur. H.
Bana Muhanımed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd de rivayet ettiler. (Abd Bize haber verdi tâbirini kullandı. İbn-i Râfi' ise : Bize Abdürrezzâk ri*vayet etti, dedi.) Abdürrezzâk: Bize Ma'mer, Zührî'den, o da tbn-i Mü-seyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi, demiştir. Ebû Hü-reyre şunu söylemiş: Resûİullah (SailallahU Aleyhi ve Sellem):
«Fera' ve Atire yoktur.» buyurdular.
İbn-i Râfi' kendi rivayetinde : «Fera': İlk yavrudur. Arablar hayvanlarının doğurduğu ilk yavruyu keserlerdi.» ibaresini ziyade et*miştir.
Bu hadîsi Buharı «Kitâbıı'J-Akîka»'da; Tirmizi «Kur*ban» bahsinde tahrîc etmişlerdir.
Atîre, Arablarm Kecebiyye dedikleri ve Recep ayının onunda kestikleri hayvandır. Bu hayvanın kanını putlarının başlarına serperlermiş.
Ferâ' ise burada tefsir edildiği vecihle hayvanın doğurduğu ilk yav*rudur. İmam Şafiî 'nin beyanına göre Arablar anasının bereketi ve nesli çoğalsın diye bu yavruyu keserlermiş. Bazı lügat ulemâsına göre Fera' hayvanın doğurduğu ilk yavru olup Arablar bunu. putlarına kurban ederlermiş.« Fera' develeri yüze baliğ olan kimsenin elde ettiği ilk yav*rudur. Onu keserlerdi.» diyenler de vardır. Bu tarife göre de doğan ilk yavru mutlaka kurban edilirmiş. Nevevî : «Bu hadîste Fera' ve Atî-re'nin emredildiği sahih olmuştur...» diyorsa da hadîs-i şerifte bunlar emir değil nehiy buyrulmakta, yâni yasaklanmaktadır. Bu hadîsten ancak atîre ile fera'm vaktiyle âdet olan ameller olduğu anlaşılır. Evet, bunları isbat eden başka hadîsler vardır. Meselâ : Ebû-Dâvûd ve başka*ları Hz. Nebîse'den şu mealde bir hadîs rivayet etmişlerdi:
«Bir adam Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e nida ederek: — Biz cahiliyyet devrinde Recep ayından atîre kurbanı keserdik, dedi.
Resûlüllah (Saltallahii Aleyhi ve Sellem):
«Hangi ayda olursa oEsun Allah için kurban kesin, Allah'a itaatkâr olun ve kestiğiniz hayvanı fukaraya yed irin.» buyurdu. Adam:
— Biz cahiliyyet devrinde Fera' kurbanı da kesiyorduk. İmdi bize ne emir buyurursun, dedi. Efendimiz:
«Kırda gezen her sürüde Fera' vardır. İlah...» buyurdular.»
İbn-i Münzir: «Bu hadîs sahihtir» demiştir. Bu babda Beyhakî Hz. Âişe'den, Ebû Dâvud, Amr b. Şuayb 'dan ha*dîsler rivayet etmişlerdir. Beyhakî 'nin Haris b. Ömer 'den rivayet ettiği bir hadîste şöyle denilmektedir :
«Arafat'ta (yahut Minâ'da) Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) Je geldim. Ona bir zat atîreyi sordu da :
«İsteyen Atîre kurbanı keser; isteyen kesmez. Dileyen Fera' da keser. Dileyen kesmez.» buyurdular.
İmam Şafiî diyor ki : «Peygamber (SallaUahü. Aleyhi ve Sellem)in (Fera1 haktır) hadîsinin mânâsı bâtıl değildir. Bu söz Arabcadir. Sual sorana cevap olarak söylenmiştir. Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) in «Fera' ve Atîre yoktur» sözünün mânâsı vâcib olan Fera' ve Atîre yok*tur, demektir...» Hz. İmam bu sözleriyle Fera' ve Atîre kurbanlarının müstehab olduğunu anlatmak istemiştir. Fakat Bedrüddin Aynî bu te'vîlin yerinde olmadığını şu sözleriyle beyan etmiştir : «Nesâî'nin bu hadîsi Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) Fera' ile Atîre'den nehiy buyurdu şeklinde rivayet etmiş olması bu te'vîli reddeder.»
Kaadî Iyâz cumhûr-u ulemâya göre Fera' ve Atîre kurbanla*rının nesh edilmiş olduğunu söylemiştir.