Tamâmiyle Meydana Çıksın Diye, Onun Mektubuna Bakıp Araştıran Kimse Bâbî
32-.......Alî ibn Ebî Tâlib (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) be*ni, ez-Zubeyr ibnu'l-Avvâm'ı ve Ebû Mersed el-Ganevî'yi gönderdi. Bizim üçümüz de süvârî idik. Bizlere:
— "Şimdi gidiniz, Hah bustâmna kadar ilerleyiniz. Orada müş*riklerden bir kadın vardır, onun yanında Hâtıb ibn Ebt Beltea'dan
Mekke müşriklerine hitaben yazılmış bir sahîfe bulunmaktadır (onu, alıp bana getiriniz)/" buyurdu.
Alî dedi ki: Biz, Rasûlullah'ın bize söylediği yerde, devesi üze*rinde yol almakta olan o kadına eriştik. Alî dedi ki: Biz kadına:
— Beraberindeki mektûb nerede? dedik. Kadın:
— Benim yanımda hiçbir mektûb yoktur! dedi.
Biz onun devesini çöktürüp eşyası içinde mektubu aradık, fakat hiçbirşey bulamadık. Arkadaşlarım Zubeyr ile Ebû Mersed:
— Biz bir mektûb görmüyoruz, dediler. Alî dedi ki: Ben kadına:
— Vallahi Rasûlullah'ın yalan söylediğini hiç bilmiş değilim. Ken*di ismiyle yemîn edilmekte olan Allah'a yemîn ediyorum ki, ya mek*tubu muhakkak meydana çıkarırsın, yâhud da ben senin elbiselerini senden soyacağım! dedim.
Alî dedi ki: Kadın benden bu ciddiyeti görünce elini izârımn dü*ğüm yerine uzattı -kendisi bir kumaşı beline fûta olarak bağlamış hâldeydi- ve oradan mektubu çıkardı.
Alî dedi ki: Biz de mektubu Rasûlullah'a getirdik. Rasûlullah, Hâtıb ibn Ebî Beltea'ya:
— "Yâ Hâtıb! Bu yaptığın işe seni sevkeden nedir?" buyurdu. Hâtıb da şöyle cevâb verdi:
— Bende Allah'a ve Rasûlü'ne mü'min olmaktan başka sıfat yok*tur. Ben dînimi değiştirmedim, tebdîl de etmedim. Ben Mekkeliler'-in yanında bir minnet ve ni'met elim bulunsun da Allah o ni'met se*bebiyle Mekke'deki ailemi ve malımı korusun istedim. Sahâbîlerin-den herbirinin orada muhakkak ailesini ve malını Allah'ın onun se*bebiyle koruyacağı bir kimsesi vardır. (Benim ise koruyacak hiçbir kimsem yoktur!) dedi.'
Hâtıb'm bu savunması üzerine Rasûlullah orada bulunanlara:
— "Hâtıb doğru söyledi. Artık onun hakkında hayırdan başka birşey söylemeyiniz!" buyurdu.
Alî dedi ki: Unıer ibnu'l-Hattâb:
— Şu muhakkak ki, o Allah'a, Rasûlü'ne ve mü'minlere hain*lik yapmıştır. Beni bırak da onun boynunu vurayım! dedi.
Alî dedi ki: Bunun üzerine Rasûlullah:
— "Yâ Umer! (Hatib Bedir gazvesinde hazır bulundu.) Sana ne bildirecek: Belki Allah Bedir'de hazır bulunanların yüksek ve samî-mî mücâhedelerine muttali' olmuştu da: 'Ey Bedir mücâhidleri! Bun*dan böyle ne dilerseniz işleyiniz! Ben cenneti size vâcib kıldım' bu*yurmuştur!" dedi.
Alî dedi ki: Bunun üzerine Umer'in iki gözü yaş akıttı da: — Allah ve Rasûlü en bilendir! dedi