İçinde Müslümanlardan Ve Müşriklerden Birtakım Karışık Zümrelerin Bulunduğu Meclise S
27-.......Urve İbnu'z-Zubeyr şöyle demiştir: Bana Usâme ibnu Zeyd şöyle haber verdi: Bir gün Peygamber (S), altında Fedek doku*ması saçaklı bir örtü bulunan palanlı bir merkebe bindi, Usâme ibn Zeyd'i de arka tarafına bindirip el-Hâris ibn Hazrec oğulları yurdun*daki (evinde hasta bulunan) Sa'd ibn Ubâde'ye hasta ziyaretine gi*diyordu. Bu, Bedir vak'asından önce idi. Giderken yolda, içinde müs-lümânlardan, müşriklerden, puta tapanlardan, Yahûdîler'den karı*şık birtakım kimselerin bulunduğu bir meclise uğradı. Onların içinde Abdullah ibn Ubeyy ibn Selûl de vardı.Bu mecliste Abdullah ibn Re-vâha da bulunuyordu. Merkebin kaldırdığı toz, meclisi kaplayınca Abdullah ibn Ubeyy kaftanı ile burnunu örttü. Sonra:
— Bizim üzerimize tozlatmaymız! dedi.
Peygamber onlara selâm verdi. Sonra da orada durup merkeb-den indi ve onları Allah'a da'vet etti, onlara karşı Kur'ân okudu. Bu*nun üzerine Abdullah ibn Ubeyy ibn Selûl:
— Ey kişi! Bu söylemekte olduğun sözler gerçek ise, bunlardan daha güzeli yoktur. Fakat bizim meclislerimizde bizleri ezâlandırma! Kendi menziline dön, Sana bizden kim gelirse ona anlat! dedi.
İbnu Revâha:
— Meclislerimizde bizleri Kur'ân ile ört, bürü! Çünkü biz bunu seviyoruz! dedi.
Bunun üzerine müslümânlarla müşrikler, Yahudiler sövüşmeye başladılar. Hattâ birbirlerine doğru kalkışıp vuruşmayı, dövüşmeyi kas-dettiler. Peygamber ise onları devamlı sâkinleştiriyordu. Nihayet sus*tular. Sonra Peygamber bineğine binip yürüdü. En sonu Sa'd ibn Ubâ-de'nin evine varıp içeri girdi ve:
— "Ey Sa'd! -Abdullah ibn Ubeyy'i kasdederek- Ebû Hubâb'-ın dediğim işitmedin mi? O, şöyle şöyle söyledi" dedi (vak'ayı anlat*tı).
Sa'd ibn Ubâde:
— Yâ Rasülallah! Sen onun kusurunu affet,, ondan yüz çevirip müsamaha eyle! Allah'a yemîn ederim ki, Allah Sana verdiğini ver*miştir. Hâlbuki şu belde halkı Ubeyy'in başına tâc giydirmeğe, üze*rine de meliklere mahsûs olan sarık sarmağa (bu suretle onu kendile*rine melik edinmeğe) ittifak edip hazırlanmışlardı. Allah Taâlâ Sana ihsan ettiği peygamberlikle onların bu düşüncelerini reddedip imkânsız kılınca, İbn Ubeyy bu mahrumiyetten dolayı kederlendi. İşte bu ke*derle İbn Ubeyy, gördüğün çirkin harekette bulunmuştur! dedi.
Peygamber de onu affetti