Dertsiz insan mı olur?Olamayacağına göre.Öyleyse ne yapmalıyız
http://img2.blogcu.com/images/a/y/d/...utluluk5vw.jpg
Adamın biri hocanın yanına gelir ve sorar.’Hocam zamanında eğer bir çocuğum olursa bir eşeği sırtlayıp minareye çıkaracağıma yemin etmiştim,ne yapacağım şimdi?’Hoca telaşlı bir şekilde karşısında bekleyen bu adama yeminini yerine getirmesi gerektiğini söyler.Söyler ama adam,’Eşeği minareye kadar taşıyamam.’der.’Peki’ der Hoca.’Öyleyse bana dertsiz bir insan bul getir.’Adam bunu duyar duymaz fırlar sokağa ;ama nafile dertsiz adam olur mu?Nihayet civar köylerin birinde Dertsiz birini bulur getirir.Hoca,ne sorsa o kişi oralı bile olmaz.’Tamam.’der hoca,’Al bunu şimdi çık minareye.’
Dertsiz insan mı olur?Olamayacağına göre.Öyleyse ne yapmalıyız.Nasıl bir tavır sergilemeliyiz,hayatın acımasız yüzüne.Evlatlarımızı hep koruyup kollamalı mıyız?Yoksa böyle bir dünyanın varlığından onları haberdar edip hazırlamalı mı?
Şüphesiz genç nesiller dertlerle başa çıkabilmeyi ve her şeye rağmen onlarla birlikte yaşayabilmeyi öğretmeliyiz.Ümitlerinin kırılmasına izin vermemeli-zira bir insanı öldürmak isityorsanız gururuyla beraber ümidini de elinden alınız-hayatın güzel yüzüne bakmalarına Polianna havasında en küçük şeylerden bile gözlerinin içinin gülmesine vesileler aramalıyız.
Mutluluk acaba bizi hangi peronda beklemektedir.Hangi durakta.Hangi limana demir atmıştır ki bizi almadan gitmeyecektir.
Öyle bir yolculuk içerisindeyiz ki bizi nelerin beklediğini bilmeden seyahatimize devam etme mecburiyetindeyiz.
Evet seyir halindeyiz.Her an dönüyoruz.Hareket içindeyiz.Başımızın üstünden geçen milyonlarca yıldızdan habersiz,galaksilerden endişesiz ve başka dünyalar kapalı yaşıyoruz.Ancak bizden istenen görevi,vazifeyi yapmakla mükellefiz.Acaba günlük koşuşturmaların arkasında hangimiz veya kimimiz yeni bir şeyler hayatına katma gayreti ve faaliyeti içerisindedir.
Mutluluk bir teker gibi dönüyor,kimini yukarı çekip çıkarıyor,kimini aşağılara çekiyor.Yalnız unutulmamalıdır ki;mutluluk varacağımız bir istasyon değil,bir yolculuk şeklidir.Bizler mutluluğu dışımızda değil kendi içimizde aramalıyız.Zira insan için en büyük düşman kendisi olduğu gibi en iyi dostu da gene kendisidir.Bizler kötü alışkanlılarımızı iyisiyle değiştirmedikçe,başkaları bizleri değiştiremez.Bizim değerlerimiz ve ulaşmak istediğimiz hedefler bizim yaşantımızı yönlendiren hayat yolculuğumuzdaki rotamızdır.Bu şekilde hayatı yorumlar ve ancak görünmek istediğimiz gibi olmaya çabalarız.Kimi,iyi bir ev hanımı olmak ister,kimi anne şefkati,kimi baba kucağı,kimi Einstein gibi bakmak ister,kimi Dede Efendi gibi duymak,kimi de büyük zatlar gibi hissetmek
İstekler bitmez.Kimi bebek masumiyeti içerisinde ağlamak,kimi melek hafifliği içinde tebessüm etmek hayata,kimi yeni doğmuş bir bebeği koklamak,’ahhh sanki cennetçesine’.Ve bir dostuna sarılmak şöyle ebedi bir hasretle.Paylaşmak umudu eşiyle.Hayatını kutsal bildiğin şeylere adamak sonra.Yaşamak,yaşatmak için.Henüz yumurtadan çıkmamış civcivlere göz kırpmak.’Nerdesiniz’demek gelecek nesle.Bülbülün nağmesine kafiyeler düzmek ve en önemlisi gülü dalında görmek…Bütün bunlar sevinçlerimiz ve özlemlerimizdir.Madem kıştan sonra bahar var.Madem kışın ortasında çiçeklerin açtığı da vaki olmuştur.O halde ‘güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayatından lezzet alır.’Gerçek mutluluk küçük şeylerden bile büyük mutluluk çıkaranların olmuştur.İnsan ancak başkalarından gördüğü en küçük iyilikleri büyük,en büyük zararları ise küçük gördüğü zaman gerçek mutluluğa erecektir.
Cevap: Dertsiz insan mı olur?Olamayacağına göre.Öyleyse ne yapmalıyız
Emeğine sağlık kardeşim.
Allah (c.c) razı olsun.
Cevap: Dertsiz insan mı olur?Olamayacağına göre.Öyleyse ne yapmalıyız
Mutluluk acaba bizi hangi peronda beklemektedir.Hangi durakta.Hangi limana demir atmıştır ki bizi almadan gitmeyecektir.inşallah
Cevap: Dertsiz insan mı olur?Olamayacağına göre.Öyleyse ne yapmalıyız
‘güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayatından lezzet alır.
Çok güzeldi...Emeğine sağlık canım teşekkürler
Cevap: Dertsiz insan mı olur?Olamayacağına göre.Öyleyse ne yapmalıyız
Mutluluk acaba bizi hangi peronda beklemektedir.Hangi durakta.Hangi limana demir atmıştır ki bizi almadan gitmeyecektir.hakikaten hayat çok kısa takıntısız yaşayabilmek zorda olsa lazım .emegine saglık