Hacla İlgili Çeşitli Rivayetler
242. Abdullah b. Amr b. As'dan: Resûlullah (s.a.v.) Mina'da durdu, müslümanlar kendisine muhtelif sorular soruyorlardı. Bu arada adamın biri gelerek:
«— Ya Resûlallah! kurban kesmeden önce bilmediğim için tı*raş oldum, dedi. Hz. Peygamber:
«— Kurbanını kes, önemli değil.» buyurdu. Daha sonra başka bir kimse daha gelerek:
«— Ya Resûlallah! Cemreleri taşlamadan önce bilmediğim için kurban kestim, dedi. Buna da cevaben peygamberimiz:
«— Taşını at önemli değil!» buyurdu. Hz. Peygambere bu*rada gelmiş ve geçmiş ne sorulduysa hepsine de cevabı:
«— Yap, önemli değil» oldu.
243. Abdullah b. Ömer'den: Hz. Peygamber.bir gazveden, hac*dan veya bir umreden dönerken her yüksek yerden geçerken üç defa tekbir getirirdi. Sonra da: «Tek olan Allah'tan başka ilah yok*tur. Onun hiç bir şekilde ortağı da yoktur. Mülk onundur, hamd da ona mahsustur. O her şeye kadirdir. Dönenler, tövbe edenler, iba*det ve secde edenler, rabbimize hamdedenler, Allah vaadinde sa*dıktır. Kuluna yardım eder, Allah düşmanı grupları o tek başına hezimete uğratır,» diye dua ederdi.
244. Ibn Abbas anlatıyor: Resûlullah (s.a.v.) devesinin hevde-cinde (çadırında) duran bir kadının yanından geçiyordu. Kadına:
«— Bu Allah'ın resulüdür!» dendi. Bunun üzerine kadın ya*nındaki çocuğun yanlarından tutup kaldırarak:
«— Bu haccedebilir mi ya Resûlallah?» diye sordu. Resûlullah (s.a.v.):
«— Evet, sana da sevap olur» buyurdu.
245. Talha b. Ubeydillah b. Keriz'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «Şeytan arefe günü görüldüğünden daha kü*çük, daha hakir, daha zelil ve daha öfkeli hiç bir zaman gö*rülmedi. Bunun sebebi de rahmetin indirilişini, Allah'ın büyük günahları affedişini görmesidir. Bir de arefe günün*den de daha küçük, daha zelil, daha öfkeli görüldüğü bir gün vardır ki o da Bedr harbinin olduğu gündür.» Bu söz üzerine Hz. Peygamber'e:
«— Bedr'de şeytan ne gördü ya Resûlallah?» diye sorulunca şöyle buyurdu:
v— Cebrail'in melekleri savaş için sıra sıra yaptığını gördü.»
246. Talha b. Ûbeydillah b. Keriz'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «Duaların en efdali arefe günü yapılandır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediklerinin en efdali de: Tek olan Allah'tan başka ilah yoktur, onun hiç bir şekilde ortağı yok*tur» sözüdür.
247. Enes b. Maliklten^Hz. Peygamber Mekke'nin fethedildi-ği sene Mekke'ye girdiğinde başında miğfer vardı. Miğferi çıkarın*ca bir adam kendisine gelerek:
«— Ya Resûlallah! îbn Ha'tal, Kabe'nin perdeleri arasına sı*ğınmış!» dedi.Bunun üzerine Peygamberimiz:
«— Onu öldürün!» buyurdu.
îmam Malik der ki: Ogün Resûlullah da —Allah bilir—ihramlı değildi.
248. Nafî'den: Abdullah b. Ömer Mekke'den yola çıktı. Ku-deyd'e gelince kendisine Medine'den bir haber geldi. Bunun üzeri*ne hemen ihramsız olarak Mekke'ye döndü.
îbn Şihab'den buna, benzer bir rivayet gelmiştir.
249. Muhammed b. Imran el-Ensarî, babasından naklediyor: Ben Mekke yolu üzerindeki Serha'nın altında dururken Abdullah b. Ömer geldi.
«— Neden bu ağacın altındasın?» dedi. «— Gölgesinde oturmak için.» dedim. «— Başka sebebi var mı?» dedi.
«— Hayır, sadece gölgesi için» dedim. Bunun üzerine Abdul*lah b. Ömer eliyle doğu tarafını işaret ederek Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu nakletti: «Mina'daki iki küçük dağ arası*na varınca orada Sürer denilen bir vadide bir ağaç vardır. O ağacın altında yetmiş bin Peygamber yaşamıştır.»
250. îbn Ebî Müleyke'den: Ömer b. Hattab, Beytullah'ı tavaf eden cüzzamlı bir kadına rastladı. Ona:
«— Ey Allah'ın cariyesi! Eğer evinde oturup başkalarına zara*rın dokunmasa daha iyi olurdu!» dedi. Bunun üzerine kadın der*hal oturdu. Daha spnra kadına bir adam gelerek:
*— Seni tavaf yapmaktan men eden adam öldü, haydi devam et!» dedi. Kadın adama:
«— Onun dirisine itaat edip, Ölüsüne asi olacak değilim» diye karşılık verdi.
251. Abdullah b. Abbas'tan: Rükün'le Kabe kapısının arası, Mültezem'dir.
252. Muhammed b. Yahya b. Habban naklediyor: Bir adam, Rebeze'de Ebû Zerr'e rastladı. Ebû Zerr adama:
«— Nereye?» diye sordu. Adam:
«— Hacca gitmek istiyorum.» diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebû Zerr:
«— Başka bir sebep var mı?» dedi. Adam:
*— Hayır! dedi Ebû Zerr;
«—Peki öyleyse yap» dedi. Olayın devamını adam şöyle anla*tıyor: Oradan ayrıldıktan sonra Mekke'ye kadar geldim. Bir müd*det orada kaldıktan sonra, bir 'gün kalabalık içinde bir adamı itek*ledim. Bir de-ne göreyim? Rebeze'de karşılaştığım ihtiyar bu!.. Ya*ni Ebû Zerr! Beni görünce tanıdı ve:
«— Seninle konuşan benim!» dedi.
253. tmam Malik, Ibn Şihab'a;
«— Hac için ihrama girip de çıkan bir engelden dolayı ihram*dan çıkmayla ilgili soru sordum.» Ibn Şihab, böyle bir şeyin olma*yacağını kastederek:
*— Bunu hiç kimse yapmış mı?» diye mukabele etti. Bu hoşu*na gitmedi. İmam Malik, «kişi bineği için Harem'den ot toplar mı?» sorusuna «Hayır» cevabını verdi.