Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim, hacc veya umre için Mescid-i Aksa'dan Mescid-i Haram'a (kadar) ihrâma girerse, geçmiş ve gelecek bütün günahları affedilir veya cennet kendisine vâcib olur." -Râvi, Resûlullah'ın hangisini dediği hususunda şekke düştü-" [Ebu Dâvud, Menâsik 9, (1741)ş İbnu Mâce, Menâsik 49, (3001-3002).]
AÇIKLAMA:
1- Bu hadiste ihrâma girme mahalli ne kadar uzak kılınırsa o kadar sevab olacağına işaret edilmektedir. Zîra, umre veya hacc için, Kudüs'te ihrâma girilmesi halinde geçmiş ve gelecek günahların affedileceği ifade edilmiştir. Halbuki normal mîkat (ihrama girme) mahallerinin Mekke'ye yakınlığı Kudüs'e nazaran çok fazladır.
Hattabî, şu açıklamayı sunar: "Hadiste, mîkat mahallinden önce, çok uzaklarda ihrama girmeye cevaz ve teşvik vardır. Nitekim birçok sahâbe böyle yapmıştır. Ancak, Hz. Ömer (radıyallahu anh), Basra'da ihrâma girmiş olan İmrân İbnu Husayn'ı bu davranışı sebebiyle takbih etmiştir. Hasan Basrî, Atâ İbnu Ebî Rebâh, Mâlik İbnu Enes de uzakta ihrama girmeyi kerih bulurlar. Ahmed İbnu Hanbel de: "Uygun olanı mîkatlarda ihrama girmektir" der. İshak İbnu Râhûye de böyle söylemiştir. Ben derim ki: Hz. Ömer (radıyallahu anh)'in bunu mekruh addetmesi, ümmete şefkati sebebiyledir. Zîra mesafe uzadıkça, ihramlıya, ihramda iken yapılması bir kısım cezayı gerektiren âfetlerin ârız olma ihtimali artar. Hal böyle olunca, en selâmetli davranış en kısa ihram mesafesinde ihrama girmektir."
ـ7ـ وعن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما. ]أنَّ رسول اللّه # قالَ ‘مْرَأةٍ منَ ا‘نْصَارِ يُقَالُ لَهَا أمُّ سِنَانٍ: مَا مَنَعَكَ أنْ تَكُونِى حَجَجْتِ مَعَنَا؟ قَالَتْ: نَاضِحَانِ كانَا ‘بِى فَنٍ )زوجها( حَجَّ هُوَ وَابْنُهُ عَلى أحَدِهِمَا وَكانَ اŒخَرُ يَسْقى أرْضاً لَنَا. قالَ: فُعُمْرَةٌ في رَمَضَانَ تَقْضِى حَجَّةً، أوْ حَجَّةً مَعِى. فإذَا جَاءَ رَمَضَانُ فاعْتَمِرِى فإنَّ عُمْرَة فِيهِ تَعْدِلُ حَجَّةً[. أخرجه الشيخان إلى قوله: معى، والنسائى بتمامه.»النَّاضِحُ« البعير الذى يسقى عليه .