Önce putlarını inşa ettiler..
Sunal’ı,Şen’i,Erbil’i sevmeyen kalmadı önce..
Sonra bir jargon dayattılar.
Nice kutlu nesilleri donatmış kelimelerimizi bırakıp
Aldık,bağrımıza bastık
Nice nesillerin edeb katillerini!
Furkan’ı tertil etmedik ki ki fark edelim iyiyle kötüyü..
İşte bundandır ki “Kelimelerimiz velinimetimizdir!” diyemedik bir türlü..
Önce maaşALLAH (c.c) diyebileceğimiz objeler hızla azaldı.
Münevver insanlar, kevni harikalar yerine ”Güzele bakmak sevaptır” sapıklığından mülhem maşALLAH (c.c)lar çekildi, hedonizmin klonlayıp görsel ve yazılı medyaya ve pek tabidir ki sokaklara saldığı kozmetik robotlarına nazar ederken...
Sonra Reuters dünyada tek çıplak kadın resmi geçtiği Müslüman ülkenin Türkiye olduğunu rapor etti de..
“Açaç editörleri” sevindi..Üzüldü edep ehli..
Bağlantısız gibi görünse de değildi insanların birbirine kızdığında süphanALLAH (c.c) yerine “eşşoolueşşek” demesi.
Birini dediğinizde tatlı tebessümler oluştu biber sürülesi dudaklarda,Kemal Sunal veya Şener Şen özentisiyle..
Küllen irticaya dahledildiniz diğerini söylediğinizde..
“Aziz” milletin kahir ekseriyetine hakaret eden millet düşmanına “nesin” diyemeden “sınıf”ına baktık da “hababam” güldük tam da ağlanacak halimize hem de milletçe..
Hani toplum değil devlet laik olurdu?!..
Bu millet böyle laikleştirildi!
Sadece Deizmin adı Modernizm oldu..
Ne euzu’yu kafatasımızın ve ağzımızın gusul abdesti olarak gördük ne de besmeleyi altın anahtar..
Biz bizde ne varsa teslim ettik mürteci olmak korkularına..
Bir elimizde “Kadınlar Ne ister” bir elimizde “Kar”..
Ekonomik ve ergonomik sıkıntılar değil nankörlük unutturdu bize canım elhamdülillahımızı..
Büyük şirketler ve hatta bazı kobilerde yasaklandı, “aleykumselam“demek hala dindar kalan mürteci ve aptal halka!
Selamunaleykum “iyi günler,buyrun”la cevaplandığında bitmişti toplumsal barış aslında.
“La ilahe” silgidir
“illALLAH (c.c)” ise kutlu kalem !
“La ilahe illALLAH (c.c)” ile kurtulur bu alem..
Diye durulsun..
Ramazan’da cami şerefeleri arasına hapsedilmişti o kutlu söz…
Ki bu toplumu tarihten silmek isteyenlerin edebe ikame hakaretleriyle oyalanadurulsun.
Hani toplum değil devlet laik olur derlerdi ya..
Bir millet popüler kültürle laikleştirildi de kimse kalkamadı bile ayağa.
Haykıramadı gençler Allahu Ekber diye asla..
Ne zamanları ne liyakatları ne takatları kalmıştı bilgisayar ama günahsaymaz başında..
Edebiyat fikriyatın bayrağıydı oysa..
Söz olamamamış öz,kendinden,ya şüphe duyuyordu ya da utanıyordu..
“Siz Kuran’dan utanmadıkça kıyamet kopmaz” hadisi
acaba böyle böyle mi realize oluyordu…
"Ahmed Filistin koymuş İslamoğlu Hoca oğlunun adını" dediğimde "eyvah!yazık etmiş oğlunun geleceğine yahu" dedi bedbahtın teki...
"Ahdım olsun!Kızım olsa adını Filistin koyacağım" diyeli iki oğul olmuştu ne bilsinki...
"Aman irtica sanarlar da başımıza iş alırız hem ileride askeri okula da almazlar" korkusuna kurban ettik Ebubekirleri Ömer Faruk'ları...
Hiç unutmam çocuğuma koyduğum Mücahid Ahmed 'i öğrenen "alamancı" teyzemin yüz halini... Mücahid'den Ahmed'e sığınışını..."E tabi senden de başka bir şey beklenmezdi" deyişini...
Sohbet arasına mücahidin Avrupa'ya gitse hemen terörist muamelesi göreceğini müjdelemesini...
Halbuki Mücahid,biraz da,İsa'nın müjdelediği Ahmed'i kabul etmeyenlerin siparişi değil miydi?!...
"Muhammed koyma çocuğun adını , sonra küfreder birileri de sana yazılır günahı" dedi ahbab taifesi ve hatta takvim arkası alimleri...
Dünyada en fazla konulan isimmiş meğer sonradan öğrendik...
HasbünALLAH (c.c)!
"Muhammed" ismi Guiness'e girmişti de ,varsın olsundu,yine de biz evladımıza beğenemedik !...