Dünya madem fânidir.
Hem madem ömür kısadır
Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur.
Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır.
Hem madem dünya sahibsiz değil.
Hem madem şu misafirhâne-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerim bir Müdebbiri var.
Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır.
Hem madem لاَيُكَلِّفُاللّهُنَفْسًااِلاَّوُسْعَهَا("Allah hiçbir kimseyi güç yetiremeyeceği bir şekilde yükümlü tutmaz." Bakara Sûresi)sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur.
Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır.
Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır.
Elbette en bahtiyar odur ki ;dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin,hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın,mâlâyani şeylerle ömrünü telef etmesin...kendini misafir telakki edip misafirhâne sahibinin emirlerine göre hareket etsin...selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.
Mektubat / On altıncı mektup
Müdebbir :düzenleyen,idare eden.
teklif-i mâlâyutak :dayanılamayacak,taşınamayacak kadar yük yüklemek,sorumluluk vermek.
müreccah :tercih edilen,üstün