Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve İhticacleri
a) Hanefîlere göre: Hac, şartlar elverdiği takdirde acele yerine getirilmek üzere ömürde bir defa farzdır. Kişiye hac farz olduğu tak*dirde, bu imkana eriştiği ilk yıl hacceder. Geciktirdği takdirde günahkar olur. Bu ictihad, İmam Ebu Yusuf a göredir, imam Mu*hammed'in içtihadı ise, bunun hilafında bir hüküm taşımaktadır; yani ona göre: Ömürde, geciktirilerek yerine getirilmek üzere bir defa farzdır. O bakımdan kişi bu imkana eriştiği yıllarda haccetmeyip ge-ciktirirse, günahkar sayılmaz. Ama acele etmesi efdaldır. Böylece kişiye farz olduğu halde onun bu ibadeti geciktirmesi, eda edilme vaktinin çıkmasını gerektirmez ve ne kadar sonra yerine getirse bile, yine de kaza değil eda sayılır.
Umre ise, Hanelilerden bir kısmına göre, o da fitre, kurban ve vitr gibi vaciptir. Bir kısmına göre ise, sünnettir. Tetavvu1 (Nafile) olduğunu söyleyenler olmuştur. Bunların delili, şu hadistir: "Hac fa*rzdır; umre tetavvu'dur."
Umre senenin her vaktinde yapılabilir. Ancak şu beş günde yapılması mekruhtur: Arefe, kurban bayramı ve teşrik günleri.. İmam Ebu Yusuf a göre, Arafe günü zevalden önce yapılması mekruh değildir.
b) Şafiîlere göre: En zahir kavle ve tesbite göre, hem hacc, hem de umre farzdır. Ömürde bir defa yerine getirilmesi kafidir. Faz*lası nafile olarak kalır.
c) Hanbelîlere göre: Şafiîlerde olduğu gibi, hac kime vacipse umre de ona vaciptir. Bu iki rivayetten birine göredir. Diğer rivayete göre, umre sünnettir.
Umre'nin vacip olduğuna kail olanların başında, Ömer, İbn Ab-bas, Zeyd b. Sabit, Ibn Ömer, Said b. Müseyyeb, Said b. Cübeyr, Ata', Tavus, Mücahid, el-Hasan, İbn Şîrîn, Şa'bi, es-Sevrî ve İmam Şafiî bulunmaktadır. îbn Mes'ud'a (r.a.) göre vacip değildir, imam Malik, Ebu Sevr ve rey tarafdarları da bu görüştedirler.
Umre Mekke halkına vacip değildir. Onların tavaf yapması yet*erli görülmüştür. İmam Ahmed bu hususta kesin görüş ortaya koy*muş ve sık sık tavaf yapan Mekkeli'lerden bu vücubun kaldırıldığını belirtmiştir.
d) Malikilere göre: Hac, şartlar elverdiği takdirde ömürde bir defa farzdır. Umre ise, o da ömürde bir defa yerine getirilmek üzere müekked sünnettir. Ayette: "Hac ve umreyi tamamlayın" emri, başlanılan hac ve umreyi tamamlamaya yönelik bir emirdir; doğrudan umreyi yerine getirmeye yönelik bir emir değildir.