Kocaya İtaat Babaya İtaattan Daha Önemlidir
Acaba baba, itaat bakımından kızının kocasına gösterdiği itaata ortal labiîir mi? Ya da onlardan hangisi daha çok itaat hakkına sahiptir.
Müslümanların ittifaklarıyla gösterilmiştir ki, kadının kocasını bırakıp > basına itaat etmesi helal değildir. Üstelik karısını yatağa çağırdığında yar-ft gelmesi ve ona itaat etmesi gereklidir, farzdır. Mesela gece namazları (terl*etici) ve gündüz tutulan nafile oruçlar birer iyilik vesilesidirîer. Nasıl olur-" nafile ibadetler farz ibadetlerden önce gelir. Nafilelere farzlardan daha öre--likli davranmak, kadının, kocası dururken babasına itaat etmesi gibidir hususda Buharı ve Müslim'in Ebu Hureyre'den rivayet ettikleri bir hacs^ Resulullah (as) şöyle buyurmaktadır: "Bir kadının, kocası yatımdayken * danHzin almaksızın nafile oruç tutması helal değildir. Kocasının evine o*an izni olmaksızın herhangi bir kimsenin girmesine izin veremez".
Bu hadisi Ebu Davud, İbn-i Mace ve daha başkaları değişik sözler, vayet etmişlerdir; şöyle: "Kocası yanındayken kadın onun iznini almak -Ramazan orucu dışında bir gün bile oruç tutamaz". Kadın, kocası yanın^ olduğu halde onun İznini almaksızın nafile olarak bir tane bile oruç tuta*maktadır. Zira kocasının ona her an ihtiyacı olabilir. Durum bu iken naşı > luyor da kocası karısını çağırdığı halde kadın gelmezük edebiliyor! Bu fr rumda kadının durumu ne olur?
Buharı ve Müslim'de şöyle rivayet olunmuştur: Resulullah (as) buyı^ ki, "koca karısını yatağına çağırdığı zaman, kadın kocasının isteklerim* vap vermezse sabaha kadar melekler ona la 'net ederler".
Bir başka rivayette ise: "... Kadın kocasının çağrısına gelmezse gök-] lanlar sabaha kadar o kadına kızgınlıklarını sürdürürler" buyurulmuştır
Aîiah Azze şöyle buyurmuştur: "Salih kadınlar, itaatli olan ve Alk koruduğu gaybı koruyup (gizliden gizliye kocalarına) ihanet etmeyenler' Salih (temiz, iyi ve itaatkâr) kadınlar kocalarına itaat eden kadınlardır. Yifi bunlar kocalarına itaat etmekle kalmazlar, bu itaatlarını sürdürürler. Ama I» cası onu yatağa çağırdığında icabet etmezse, kocasının çağrısına uymaza : zaman isyankâr, şirret ve dikkafalı olurlar. Allah Azze ayetin devamı"1^ Şirretliklerinden dikkafalılıhlanndan çekindiğiniz kadınlara nflrf hat edin ve öğüt verin, yataklarında yalnız bırakın ve onları Bunlardan sonra size itaat ederlerse artık onlara kötülük yapmak ü-zere yollar (bahaneler) aramayın" buyurmuştur. (Nisa 34)
Yukarıda açıklanan ve Allah ve Resulü'hün evlilikte kocanın kadın üze*rindeki haklan olarak saydığı kocaya bu şekildeki bir itaatin haricinde (ye*mek yapmak, bulaşık, çamaşır yıkamak, çocuklara bakmak ev işleriyle ilgi*lenmek gibi) kadına herhangi bir yükümlülük yoktur. Nitekim Resulullah (as) bunun İçindir ki, "insanın insana secde etmesini emredecek olsaydım kocanın karısı üzerindeki evlilik hakkının yüceliğinden olarak kadının ko*casına secde etmesini emrederdim" buyurmuştur. Bunun üzerine kadınlar Resulullah'a (as) gelerek, "erkekler Allah yolunda cihad ediyorlar türlü ça*balar harcıyorlar, sadakalar dağıtıyorlar ve türlü türlü hayırlar iyilikler ya*pıyorlar, ama biz kadınlar bunlardan hiçbirini yapamıyoruz" dediler. Resu*lullah (aş) onlara, "sizlerden herhangi birinizin yapacağı güzel bir hareket, davranış ve faaliyet tüm bunlardan öte bir şeydir" buyurdu. Bu demektir ki, herhangi bir kadın kocasıyla iyi bir muaşeret, iyi bir ilişki kurar onunla hoş geçinir ve onu memnun ederse işte bu davranışları Allah'ın hoşnutluğunu ve ona vereceği ikramı gerekli kılar. İsterse erkeklerin adeta uzmanlaştığı işler*den hiçbirini yapmasınlar. İşlerin en iyisini bilen Allah Azze'dİr.