İtiraz Edenlerin Kanıttan Ve Mut'a Nikahı
Muvatta, Buharı ve Müslim'de şöyle geçmektedir: Rifaet b. Semuel karısı Temime bint-i Vehb'i Resulullah (as) döneminde üç talakla boşadı. Kadın, Abdurrahman b. Zübeyr ile nikahlandı. Ama Zübeyr kadını kabul etmedi ve O'na dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) boşadı. Bunun üzerine ilk kocası olan Rifaet onunla -eski kocası olması nedeniyle- yeniden nikahlan*mak istedi. Bu durum Resulullah'a (as) anlatıldığında Resulullah (as) Rifaefi bu evlilikten men etti. Ve şöyle dedi: "O, senin boşadığın karındır. Başkasıy*la evlenip her ikisi de birbirlerinin orgazm durumlarını tadıncaya kadar sa-na helal olmaz".
Bu hüküm içerisinde fıkhı bir mesele vardır: Mesela erkek evlendikten. sonra kadının yanına geliyor, ama kadın uykudadır. Eğer erkek onunla uyku*da iken cinsel ilişkide bulunur da kadın hiçbir şey anlamazsa veya kadınla erkek cinsel bulunurlar ama her ikisi de uyanık oldukları halde hiçbir şey hissetmez ve orgazm olmazlarsa, bu ilişki kadını, boşandığı ilk kocasına he*lal etmez. «■
Sabit aracılığıyla Rabi b. Meysere el-Cühent'den ve O'nun da babasın*dan rivayet ettiği hadiste Sabit şöyle dedi: Fetih yılında Resulullah (as) ile be*raber Mekke'ye geldik. Resulullah (as) bize buradaki kadınlardan yararlan*mamız için İzin verdi. Ben ve Ben-i Amir'den bir arkadaşım bir kadına gittik uzun boyunlu güzel bir kadındı. Biz kendimizi ona getirdiğimiz kumaş aba*larımızla takdim ettik. Arkadaşım kadına hitaben: "Arkadaşımın üzerinde be*nim abamdan daha güzel bir aba var" dedi. Ama ben de arkadaşımdan da*ha gençtim. Kadın bir bana bir arkadaşıma baktıktan sonra arkadaşım ona (tekrar), "ama benim abam onunkinden daha iyidir" dedi. Kadın, "arkada*şınla aba karşılığında anlaştık" dedi. Arkadaşım onun yanında üç gün kaldı. Daha sonra Resulullah (as) bu tür olan nikâhı, yani mut'a nikahını yasakladı. Üç gün sonra da, "Allah Azze mut'a nikâhım haram kıldı" buyurdu.
İbn-i Ebî Şeybe Müsned adlı eserinde şöyle diyor: Resulullah (as) buyur*du ki: "Allah Azze mut'a nikântnı kıyamete kadar haram kıldı ve kimiyi ya*nında bu nikâhın eseri olan herhangi bir alacak verecek varsa terketsin. Eğer kadınların haklan varsa onları ödeyin. Mut'a nikahıyla nikahladığınız kadınlara verdiklerinizden hiçbir şey almayın".
Süfyan'ın tenkid ettiği Şu'be'nin hadisinde İse şöyle geçmektedir: "Be*nimle onun aramızdaki toplam süre on gün kadardı". Şöyle devam etti: "Geceyi o kadının yanında geçirdim, öyle ki arlık onun yanına gidip geli*yordum. Bir gün Resulullah'ın (as) evin köşesiyle kapısı arasında durduğu*nu gördüm. Bana söylediği söz ise, 'ben bu kadınlardan istifade etmeniz hususunda size izin vermiştim. Allah Azze ise bu mut'a nikâhını kı*yamete kadar haram kıldı. Üzerinde bu işle ilgili herhangi bir borcu bulunan onu ödesin kadınlara verdiklerinizden hiçbir şey almayın' oldu". (Bu hususta Muhammed Mütevelli Şa'ravînin Seyyid Cemilî tarafından tahkik ve tedkik olunan "Fetvalar" eserine bakabilirsiniz.)
Mut'a nikânımn yasaklanması, haram kılınması konusunda raviler ihtilaf halindedirler. Bu hususta şunlar söylenmektedir: Mut'a nikâhı Hayber'in fethi günlerinde geçerli İdi, Mut'a nikâhı hicretin yedinci yılı olan amme'l kadiyye senesine kadar geçerli idi. Ebu Ubeyde, Resulullah'ın (as), "ne iyidir ki o a-dam bir kadınla üç gün kalır, ama ona arkasını döner", yani mut'a nikahıy*la nikahlandığı ve yanında üç gün kaldığı kadına arkasını dönen, cinsel iliş*kide bulunmayan erkeğe ne mutlu diyen hadisi hakkında, "mut'a nikâhı fe*tih yılında idi" demiştir.