Surun Üfürülmesi ve Kabirde Olanların Diriltilmesi Hakkında Bir Bab
116 - (2940) Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anherî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Nu'man b. Sâlim'den rivayet etti. (Demiş ki) : Ben Yâkub b. Asım b. Urve b. Mes'ud Es-Sakâ-fî'yi şöyle derken işittim. Abdullah b, Anır'ı dinledim. Kendisine tir adam gelmişti. Adam:
— Rivayet etmekte olduğun bu hadîs nedir? Diyor muşsun ki, hiç şüphesiz kıyamet filân ve filân vakte kadar kopacaktır, dedi. Abdullah:
— Sübhânellah! Yahut Lâilâheillallah veya lunlar gibi bir kelime söyledi. (Ve şöyle devam etti.) Hakikaten ilelehed kimseye bir şey riva*yet etmemek içimden geçti. Ben ancak şunu söyledim : Siz az zaman son*ra büyük bir hâdise göreceksiniz. Kabe yakılacak ve şöyle şöyle olacak. Sonra dedi ki: Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular:
«Deccal ümmetimin arasında çıkacak ve k&rk (zaman) kalacaktır. (Kırk gün mü dedi, kırk ay mı, yoksa kırk sene mi bilemiyorum.) Derken Allah Meryem oğlu İsa'yı gönderecektir. O Urve b. Mes'ud gibidir. Ve Deccal'ı arayıp helak edecekiir. Sonra insanlar yedi sene duracak; iki kişi aras:nda düşmanlık olmayacaktır. Sonra Allah Şam tarafından soğuk bir rüzgâr gönderecek ve yeryüzünde kalbinde zerre kadar hayr yahut iman bulunan hiç bir kimse kalmayacak, hepsinin ruhunu kabzedecektir. Hatta biriniz bir dağın içine girmiş olsa, rüzgâr da üzerine girerek ruhunu kabzedecek*tir.» Ben bunu Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellemy'den işittim. Buyur*dular ki:
«Bunun üzerine insanların kötü takımı kuş hafifliğinde ve yırtıcı tabi*atında kalacaklar. Ne bir iyilik tanıyacaklar, ne de bir kötülük men ede*cekler. Şeytan kendilerine temessül ederek :
— (Bana) icabet etmiyor musunuz? diyecek. Onlar da :
— Bize ne emredersin? cevabını verecekler. Ve onlara putlara tap*mayı emredecek. Onlar bu halde rızikları bol yaşayışları güzel devam ederken sonra sûra üfürülecekîir. Bunu işiten herkes boyun bükecek ve bo*yun kaldıracaktır. Onu ilk İşiten develerinin havuzunu sıvayan bir adam olacaktır. O adam hemen ölecek sair insanlar da öleceklerdir. Sonra Al*lah, çiğ gibi yahut gölge gibi (şekkeden Nu'man'dır) bir yağmur göndere*cek — yahut yağmur indirecek demiştir.— Bundan insanların cesetleri bi*tecek. Sonra sûra bir daha üfürülecek ve birden kalkıp bakacaklardır. Son*ra : Ey İnsanlar, Rabbİnize gelin!.. Bunları durdurun! Çünkü onlar sorguya çekilecekler, denilecektir. Sonra : Cehennem ordusunu çıkarın, denilecek ve kaç kişiden? diye sorulacak. Her bin kişiden dokuzyüzdoksandokuzunu de*nilecektir, işte çocukları ihtiyarlatacak gün bu ve işte baldırın açılacağı gün budur.»
117 - (...) Bana Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Nu'man b. Sâlim'den rivayet etti. (Demiş ki) : Ben Ya'kub b. Asım b. Urve b. Mes'ud'-dan dinledim. (Şöyle dedi) : Bir adamı dinledim, Abdullah b. Amr'a şunu söyledi: Sen şüphesiz kıyamet filân ve filân vakte kadar kopacak dermiş*sin. Bunun üzerine Abdullah:
— Gerçekten size hiç bir şey rivayet etmemek içimden geçti. Ben ancak şunu söyledim: Siz az zaman sonra büyük bir hâdise göreceksiniz. Müteakiben Kabe yangını oldu, dedi. (Şu'be bunu yahut buna benzer bir şey söyledi, demiş.) Abdullah b. Amr dedi ki: Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) :
«Deccal ümmetimin içinde çıkacaktır...» buyurdu.
Ve râvi hadîsi Muâz'in hadîsi gibi nakletmiştir. O, hadîsinde:
«Kalbinde zerre kadar iman bulunan kimse kalmayacak, mutlaka ru*hunu kabzedecektir.» demiştir.
Muhammed b. Ca'fer: «Bu hadîsi bana Şu'be defalarca rivayet etti. Onu ben de kendisine arzettim.» demiştir.
118 - (2941) Bize Ebû Bekir b. EM Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammtd b. Bişr, Ebû Hayyan'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ab*dullah b. Amr'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den bir badis belledim. Bit daha onu unutmadım. Ben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'i şöyle büyütürken işittim;
«İlk çıkacak kıyamet alâmeti güneşin battığı yerden doğması ve kuş*luk zamanı insanların üzerine dâbbenİn çıkmasıdır. Hangisi arkadaşından önce çıkarsa, fyeki de hemen onun izinde olacaktır.»
(...) Bize Muhammeâ b. Abdillah b. Nümeyr de rivayet etti, (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû îlayyân, Ebû Zür'a'dan rivayet etti. (Şöyle demiş) : Medine'de Mervan b. Hakem'm yanına müs-lümanlardan üç kişi oturdular da onu dinlediler. Kendisi kıyamet alâmet*lerinden, onların ilk çıkanı Deccal olacağından bahsediyordu. Abdullah b. Amr demiş ki: Mervan bir şey söylemedi. Ama ben Uesıılüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den bir hadîs belledim kî, onu bir daha unutmadım, Kc-sûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'i şöyle buyururken işittim...
Ve yukarki hadîsin mislini zikretmiştir.
(...) Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Ahmed rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyan, Ebû Hayyan'dan, o da Ebû Zür'a'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Mervan'ın yanında kı*yameti müzâkere ettiler de, Abdullah b. Amr şunu söyledi : Ben Resûlüllah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)*i şöyle buyururken işittim:
Râvi yukarkilerîn hadîsleri gibi rivayet etmiş. Ama kuşluk vaktini anmamıştır.
Hz. Isâ'nın gönderilmesinden murad; gökyüzünden yere indirilmesidir. İman bahsinde görüldüğü vecihle İsâ (Aleyhisselâm) yeryüzüne indikten sonra bizim şeriatımızla hükmedecektir. Bu babda Kaadî Iyâz şunları söylemiştir: «Ehl-i Sünnete göre İsâ (Aleyhüsselâm)’ın inmesi ve Deccal'ı öldürmesi haktır, sahihtir. Çünkü bu babda sahih ha*dîsler vârid olmuştur. Aklen ve şer'an bunu iptal edecek bir delil de yok*tur. Binâenaleyh isbâtı vâcibdir.» Mutezile ve Cehmiye fır*kalarından bazılarıyle onlara muvafakat edenler bu hadîslerin Hâtemü'n-Nebiyyin âyeti, Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve Sellem) "in : «Benden sonra Peygamber gelmeyecektir.» hadîsi ve müslümanların icmaı ile reddedil*diklerini söylemişlerse de bu istidlal fâsiddir. Çünkü İsâ (Aleyhisselâm) m inmesinden murad; bizim şeriatımızı nesneden yeni bir şeriat getirmesi değildir. Bu hadîslerde ve başkalarında buna dâir bir söz yoktur. Buradaki sahih hadîslere ve başkalarına göre Hz. İsâ adaletli bir hakem olarak inecek, bizim şeriatımızla hükmedecek ve insanların terk ettiği şer'î umu*ru ihya eyleyecektir.
Kötü insanların kuş hafifliğinde ve yırtıcı tabiatında olmalarından murad; kötülüklere fesat ve şehvetlere sür'atle inhimakleri hususunda kuşun uçmasına düşmanlık ve zulüm hususunda da yırtıcı hayvanların tabiatlarına benzeyeceklerini anlatmaktır. Hadîs-i gerîf de Nu'man'in şekkettiği tali veya zili kelimeleri hususunda esah rivayet tall'dir. Tali çiğ demektir. Nitekim başka bir hadîsde bu yağmurun, erkeklerin menisi gibi olacağı bildirilmiştir ki, bu da tali rivayetini te'yid eder. Zül »gölge demektir.
Baldır açılmasından murad; kıyamet gününün şiddet ve dehşetleri*nin meydana çıkmasıdır.
Burada şöyle bir suâl hatıra gelebilir : Bu hadîsin bir rivayetinde ilk Çıkacak kıyamet alâmeti güneşin battığı yerden doğması ve Dabbetü'l-Arzın çıkması olacağı bildiriliyor. Halbuki bunların ikisi de ilk zuhur ede*cek kıyamet alâmeti değildir. Kıyametin ilk alâmeti Peygam' er Salial'ahü Aleyhi ve Sellem) Efendimizin gönderilmesidir. Ondan sonra hadîslerde be*yan edilen birçok alâmetler görülecektir? Bu suale Münâvî şu ce*vâbı vermiştir: Hadîsden murad; alışılmamış alâmetlerdir. Deccal'm çık*ması, î s â (Aleyhisse'âm)'ın inmesi ve Ye'cûc Me'cüc'ün zu*huru daha önce görülecek alâmetlerden ise de, bunlar alışılmış şeylerdendir.