Fitnelerin Yağmur Yerleri Gibi İnmesi Babı
9 - (2885) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Amr'un-Nâkid, Ishâk b. İbrahim ve İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. Lâfız İb.ni Ebî Şeybe'nindir. (İshak : Ahberana, ötekiler: Haddesena tâbirlerini kullandılar. Dediler ki) : Bize Süfyan b. Uyeyne, Zührî'den, o da Urve'den, o da Üsâme'den naklen rivayet etti kî: Peygamber (Sallalhhü Aleyhi ve Sellem) Medine'nin kal'alarından biri üzerine çıkmış. Sonra şöyle buyurmuş :
«Benîm gördüğümü görüyor musunuz? Ben sizin evlerinizin arasında fitnelerin yerlerini yağmur yerleri gibi görüyorum.»
(...) Bize Abd b. Humeyd de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrez-zâk haber verdi, (Dedi ki) : Bize Ma'mer, Zührî'den naklen bu isnadla bu hadîsin mislini haber verdi.
10- (2836) Bana Amru'n-Nâkıd ile Hasen El-Hulvanî ve Abd b. Hu*meyd rivayet ettiler. (Abd : Ahberanî, ötekiler : .Haddesena tâbirlerini kullandılar. Dediler ki) : Bize Ya'kub (bu zât İbnû İbrahim b. Sa'd'dır.) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babanı Sâlih'den, o da İbni Şihab'dan nak*len rivayet etti. (Demiş ki) : Bana İbnû Müseyyeb ile Ebû Seleme b. Ab-dirrabman rivayet ettiler ki : Ebû Hureyre şöyle demiş: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Bir tak:m fitneler olacaktır. O fitnelerde oturan, ayakta durandan; ayakîa duran, yürüyenden; yürüyen, koşandan daha hayırlıdır. Kim o fit*nelerin başında dikilİrse, fitneler onu yıkar. Her kim o fitneler zamanında sığınacak bir yer bulursa, hemen oraya çekilsin.» buyurdular.
11- (...) Bize Amru'n-Nâkıd ile Hasen £1-Hulvânî ve Abd b. Hu*meyd rivayet ettiler. (Abd : Ahberanî; ötekiler : Haddesena tâbirlerini kul*landılar. Dediler ki) : Bize Ya'kub rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam Sâlih'dcn, o da İbnû Şihab'dan naklen rivayet etti. (Demiş ki) : Bana Ebû Bekr b. Abdirrahman, Abdurrahman b. Muti' b. Esved'den, o da Nevfel h. Muâviye'den naklen Ebû Hüreyre'nin şu hadîsi gibi rivayette tulündü. Şu kadar var ki, Ebû Bekr : «Namazlardan fcir namaz vardır. Bu namazın kim vaktini geçirirse, sanki ailesi ve malı tek bırakılmış gibi olur.» ifâde*sini ziyâde etmiştir.
12- (...) Bana İshak b. Mansûr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Dâvud Et-Tayâlîsî haber verdi. (Dedi ki) : Bize İbrahim b. Sa'd, babasın*dan, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hüreyre'dcn naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Bir fitne olacaktır. O fitnede uyuyan uyanıktan daha hayırlı, uyanık ayakta durandan, ayakta duran da koşandan daha hayırlıdır. Her kim bir sığmak yahut korunacak yer bulursa, hemen sığınsın.» buyurdular.
13- (2887) Bana Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyin El-Cahderî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammad b. Yezîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Os*man, Eş-Şahhânı rivayet etti, (Dedi ki) : Ben ve Fcrkad Es-Sebahî, Müs*lim b. Ebî Bekra'ye gittik. Kendisi evinde idi. Yanına girdik ve :
— Babanı fitneler hakkında bir hadîs rivayet ederken işittin mi? diye sorduk. Şu cevâbı verdi:
— Evet! Ebû Bekre'yi hadîs rivayet ederken dinledim. (Dedi ki) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) göyle buyurdular:
«Mesele şu ki, bir tak:m fitneler olacaktır. Dikkaî edin! Sonra bir fitne çıkacak. O fitnede oturan yürüyenden daha hayırlı, yürüyen fitneye koşan*dan daha hayırlıdır. Dikkat edin ki, fitne indiği veya olduğu vakit kimin develeri varsa hemen develerinin başına gitsin. Kimin koyunu varsa koyun*larının başına gitsin. Ve kimin yeri varsa yerinin başına gitsin!» Bunun Üzerine bir adam:
— Yâ Resûlallah! Devesi, koyunu ve yeri olmayan hakkında ne bu*yurursun? dedi.
«Kılıcını alır, onun keskin tarafına taşla vurur. Sonra kurtulmaya gücü yeterse kurtulsunl Altahım! Tebliğ ettim mi? Allahım! Tebliğ ettim mi? Al-lahım! Tebliğ eîîim mi?» dedi. Yine bir adam:
— Yâ Resûlallah! Mecbur edilir de iki saftan birine yahut iki fırka*dan birine götürülürsem ve beni bir adam kılıcı ile vurur, yahut bir ok gelerek beni öldürürse ne buyurursun? dedi.
«Hem kendi günahım hem senin günahını yüklenir ve cehennemlikler*den olur.» buyurdular.
(...) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb de rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Veki' rivayet etti. H.
Bana Muhammet! b. Müsennâ dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bana İtnû Ebî Adiy rivayet etti. Her iki râvî Osman Eş-Şahham'dan bu isnadla ri*vayet etmişlerdir. İbnü Ebî Adiyy'in hadîsi sonuna kadar Hammad'ın ha*dîsi gibidir. Veki'în hadîsi ise: «Kurtulmaya gücü yeterse...» cümlesinde biter. Sonunu anmamıştır.
Bu rivayetleri Buhâri «Kİtâbu'l-Menâkıb»'de tahric etmiştir.
Fitnelerin yağmura benzetilmesi çokluğu ve umûmî oluşu itibarı ile*dir. Yâni; fitneler çıktığı zaman yalnız bir taifeye mahsus kalmayacak, bütün insanlara sirayet edecektir. Hadîs-i şerif müslümanlar arasında zu*hur edecek Cemel, Sıffin Hz. Osman'la Hz. Hüseyn 'in şahadetleri ve saire gibi vak'alara işaret etmektedir. Nitekim bir mucize olan bu ihbar haber verildiği gibi zuhur etmiştir.
«O fitnelerde oturan, ayakta olandan daha hayırlıdır, ilâh...» cümle*leri ile bunların tehlikesinden kaçmaya teşvik buyurulmuştur.
Kılıcı taşla körietmek emri bazılarına göre hakikattir. Bir takımları bunun harbi bırakmak mânâsında mecaz olduğunu söylemişlerdir. Ulema fitne zamanında harbetmenin caiz olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. Bâzıları müslümanlar arasında çıkan fitnelere karışarak harbetmenin caiz olmadığını söylemişlerdir. Onlara göre fitneciler bir kimsenin evine gire*rek Öldürmek isteseler, kendini müdafaa etmesi caiz değildir. Ashab-ı ki*ramdan Ebû Bekra ile diğer bazılarının mezhebi budur, Hz. İbni Ömer'le Imran b. Husayn ve diğer bazılarına göre fitneye karışmak caiz değildir. Ancak icâbında nefsini müdafaa meşrudur. Bu iki mez-heb İslâm'da çıkan fitnelere karışmamak lâzım geldiğinde, müttefikdirler. Ashab-ı kiramın ekserisi ile tabiîne ve bilûmum ulemâya göre fitne zu*hurunda haklı tarafa yardım etmek ve onlarla beraber olup, asîlere karşı harbetmek vâcibdir. Nevevî : «Sahih olan da budur...» diyor.