Üveysü'l-Karani (Radiyailahü anh) 'in Faziletlerinden Bir Bab
223- (2542) Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hâ-şim b. Kaâsım rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman b. Muğire rivayet elti. (Dedi ki) : Bana Saîd El-Cüreyrî, Ebû Nadra'dan, o da Useyr b. Câ-bir'den naklen rivayet etti ki, Kûfeliler Ömer'e gelmişler. İçlerinde Üveys'-le alay eden bir adam varmış. Ömer:
— Burada Karanîlerden kimse var mı? diye sormuş. Hemen bu adam geîmiş. Ömer:
— Şüphesiz ki, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Settim):
«Size Yemen'den Uveys denilen bir adam gelecek. Yemen'de bir an*nesinden başka kimse bırakmıyor. Kendisinde beyazlık vardı. Allah'a duâ etti de onu kendisinden giderdi. Yalnız bir dinar veya dirhem yeri kadar kaldı. İmdi ona sizden kim rastlarsa sizin için istiğfar ediversin!» buyurdu*lar, demiş.
224- (...) Bize Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Müsennâ rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Affân b. Müslim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hanımad (bu zât İbni Seleme'dir) Saîd-î CÜreyrî'den bu isnadla Ömer b. Hattâb'dan naklen rivayet etti. Ömer şöyle demiş : Ben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i:
«Şüphesiz tabiînin en hayırlısı Uveys denilen bir adamdır. Onun bir validesi vardır. Kendisinde beyazlık vardı, imdi kendisine emredin de sizin için istiğfarda bulunsun.» buyururken işittim.
225- (...) Bize İsbâk b. İbrahim El-HanzaU ile Muhammed b. Mü*sennâ ve Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. İshâk ; Ahberanâ, ötekiler: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. Lâfız İbni Müsennâ'nmdır. (Dedi ki) : Bize Muâz b. Hişâm rivayet etti. (Dedi ki) : Bana bafcam, Katâde'den, o da Zürâra b. Evfâ'danj o da Üseyr b. Câbir'den naklen rivayet etti. Üseyr şöyle demiş : Ömer b. Hattâb kendisine Yemenlilerin imdadı geldiği va*kit onlara : Üveys b. Âmir aranızda mı? diye sorardı. Nihayet Üveys'e rastladı. Ve :
__ Sen Üveys b. Âmir misin? diye sordu. (O da) :
Evet! cevâbını verdi.
— Murad kabilesinden sonra Karen'den mi? dedi. Üveys:
— Evet! cevâbını verdi.
— Sende baras illeti vardı. Ondan iyüeştin de yalnız bir dirhem yeri jar kaldı öyle mi? dedi. Üveys :
— Evet! cevâbını verdi.
— Validen var mı? diye sordu. Üveys :
— Evet! cevâbını verdi. Ömer :
— Ben Resûlüllah (Satiatlahü Aleyhi ve Sellem)'i:
«Size Uveys b. Âmir Yemenlilerin İmdat bölüğü ile gelecek. Kondİsi Muraddan sonra Karendendİr. Onda baras iiietİ vardı. Bu dordden iyileşti. Ancak bir dirhem yeri kadar kaldı. Bİr validesi vardır. Ona çok mutîdir. .Allah'a yemin etse, kendisini mutlaka yemininde sâdık çıkarır. Sana istiğ-jfar etmesine imkân bulursan bunu yap!» buyururken işittim. Benim için istiğfar ediver! dedi. O da Ömer için İstiğfarda bulundu. Ömer ona :
— Nereye gitmek istiyorsun? diye sordu. Üveys :
— Kûfe'ye! dedi.
— Senin için oranın valisine mektub yazayım mı? dedi, Üveys :
— İnsanların el-ayak takımı arasında olmam benim için daha mak-dür, evâbını verdi.
Üseyr demiş ki: Ertesi yıl gelince Kûfe'nin eşrafından bir adam hac-gitti. Ömer'e rastlamış. Ömer kendisine Üveys'i sormuş. O zât :
— Ben onu evi perişan, eşyası az bir halde bıraktım, demiş. Ömer :
— Ben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)i :
«Sİze Uveys b. Âmir Yemenlilerin imdat bölüğü ile gelecek. Kendisi Muraddan sonra Karendendİr. Onda baras illeti vardı. Bu derdden iyileşti. Ancak bir dirhem yeri kadar kaldı. Bir validesi vardır. Ona çok mutîdir. Allah'a yemin etse, kendisini mutlaka yemininde sadk çıkarır. Sana istiğfar etmesine imkân bulursan bunu yap!» buyururken işittim, demiş. O zât Üvays'e gelerek :
— Benim için istiğfar et! dedi. Üveys :
— Sen hayırlı bir yolculuktan yeni geliyorsun, benim için sen istiğ*far et! dedi. O zât yine :
— Yenim için istiğfar et: dedi. Üveys (tekrar) :
— Sen hayırlı bir yolculuktan yeni geliyorsun. Benim için sen istiğ*far et! Ömer'e rastladın mı? dedi. O zât:
— Evet! cevâbım verdi. Bunun Üzerine onun için istiğfar etti. Halk da onun kim olduğunu anladı. Müteakiben çekib gitti.
Üseyr demiş ki : Elbisesi çizgili bir kumaştı. İnsan onu gördükçe : Acaba Üveys bu kumaşı nerden buldu? diyordu.
Hz. Üveys'in babası Âmir 'dir. Meşhur olan budur. Bazıları Amr olduğunu söylemişlerdir. Künyesi Ebû Amr'dır. Sıffın harbinde şehid edildiği söylenir. Kendisi Murad kabilesinin bir kolu olan Karen'e mensubdur. Doğrusu budur. Cevheri 'nin «Sı-hah»'ında Karanü'KMenâzil denilen meşhur bir dağa men-sûb olduğu bildirilmiştir. Bu yer Necd1i1er'in Hac için ihrama gir*dikleri mahaldir. Nevevi bu iddianın fahiş bir hata olduğunu söy*lüyor.
Yemen 'den gelen imdat kafilesinin içinde Hz Üveys le alay
eden birinin bulunmasından anlaşılıyor ki, Üveys hâlini gizler, Allah Teâlâ ile kendi arasındaki sırrı kimseye sezdirmezmiş. Ariflerin ve hâ*lis evliyanın yolu budur.
Bu Hadisden Çıkarılan Hükümler:
1- Üveys kıssasında Peyganı'. or (Sallallahü Aleyhi ve Se[!e;ı 'in za*hir mucizeleri vardır.
2- Bu hadîs Üveys Hazretlerinin menkabesine delildir.
3- Salâh ve takva sahiplerinden duâ ve istiğfar istemek rnüstehab-dır. Velevki isteyen daha faziletli olsun.
4- Hadîs-i şerif Hz. Üveys'in tabiînin en hayırlısı olduğuna açık delildir. İmam Ahmed'le başkalarının : «Saîd b. E1-Müseyyeb tabiînin en fazîletlisidir.» dedikleri söylenirse de; bunun cevâbı şudur : Onların muradı Saîd'in tefsir, hadîs, fıkıh ve emsali şer'i ilimlerde üstün olduğunu anlatmaktır. Yoksa Allah indindeki hayrı kasdetmemişlerdir.
5- Anneye-babaya itaat, uzlette yaşamak, hâlini gizlemek faziletli fiillerdir.
Cevap: Üveysü'l-Karani (Radiyailahü anh) 'in Faziletlerinden Bir Bab
allah senden razı olsun inşallah
Cevap: Üveysü'l-Karani (Radiyailahü anh) 'in Faziletlerinden Bir Bab