-
Esbâb-u vurudi'l
Rahman Ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla.
Evrensel bir dinin son elçisi olan Hz.Muhammed (s.a.v)'i doğru anlamak her asırdaki müslümanlarm önemli bir sou olmuştur. O'nu doğru anlamamanın nedeni Müslümanların bazen klasik eksik bilgilere sahip olmaları bazen de kendilerine özgü bir peygamber anlayışı Üretmelerinden kaynaklanmaktadır. Peygamberi doğru anla*mak için ileri sürülen bütün görüşlerin hem doğru hem de yanlışlarının olduğunu kabul etmek zorundayız.
Peki son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)'i doğru anla*manın yolu nedir? Elbette bu sorunun mutlak bir cevabı yoktur. Verilecek cevapların tümü birer zannı galip olmak*tan öteye geçmeyecektir. O, Kur'an'm tanımladığı birden fazla fonksiyonu ve boyutu olan bir beşer ve bir elçidir. O, hepimiz için bir model insandır.
Hatemül Enbiya olan Hz. Peygamber (a.s.)'ı Kur'an'dan ve yaşadığı dönemin şartlarından hareketle değerlendirmek doğru anlamaya en yakın yoldur diye düşünüyoruz. Onun sözlü ve fiili sünnetini, bütün insanlık ve müslümanlar için kıyamete kadar geçerliliği olan bir özelliğe sahip bir model insanın doğru anlaşılması için kendi dilinden, kendi döneminden hareketle tanınmasının önemine inanıyoruz. Bunun için tıpkı Kur'an'ı doğru anlamak için Nüzul sebebi ne kadar önemli ise Peygamber (a.s)'ı da doğru anlamak için Esbâb-ı Vurud'un da o kadar Önemi vardır.
Yayınevi olarak Kur'an ve Sünnet kültürünün temeline yönelik yayınladığımız ilk orjinal eser el-Vahidi'nin Esbâb-ı Nüzul isimli kitabıydı. İkinci kitap ise, yine ilk orjinal kay*nak olan elinizdeki bu İmam-ı Suyuti'nin Esbâb-ı Vurudul Hadis kitabıdır. Bu iki orjinal kitabı yayınlamakla Türkiyeli okuyucuya büyük bir hizmet sunan ihtar Yayıncılık olarak bundan sonra da önemli kaynak eserler yayınlamaya devam edeceğiz. Bu kitapların okuyucuya ulaşmasında emeği geçen ıymetli mütercim ve duyarlı okuyuculara da teşekkür ediyoruz.
İslam'ın yeniden gündem oluşturduğu şu yüzyılımızda insanlara gerçek dinin sunduğu huzur toplumunun gerçekleşmesi için Peygamber (a.s)'ın da bütün aşırılıklardan uzak; ilk kaynaklara bağlı olarak anlaşılmasının çok önemli olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda görüyoruz. Temel kaynaklara ilginin arttığı bir dönemde sağlam eserlerin okuyucuya sunulması da son derece önemli bir sorumluluk olarak görülmelidir.
Kim Resul'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse (çevirsin), biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. (Nisa: 80).
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve elçisine çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak "işittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte umduklarına erenler bunlardır, bun*lar. (Nur: 51),
Sadece bu ayetler bile İslâm'ı doğru anlamak ve gereği üzere yaşamak için peygamber (a.s)'m bizler için ne kadar önemli bir otorite olduğunu belirtmektedir. İşte böyle bir otoriteden en doğru şekilde yararlanmak için önemli görevlerimizin olduğunun bilincinde olmak zorundayız.
Hadislerin söyleniş maksadının daha iyi anlaşılması için hazırlanan Esbâb-ı Vurudul Hadis kitabından başka bu alan*da yapılan çalışmaları da yayınevi olarak ileride okuyucuya sunacağımızı bu arada belirtmek istiyoruz. Bir bunalım çağma dönüşen modern dünyada İslâm'ı daha iyi anlamak ve yaşamak için özgürlük Peygamber'! Hz. Muhammed
Giriş
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun, O'na hamd eder, O'nun yardımlarını ve O'nun bize hidayet etmesini dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden O'na sığınırız. Allah, kime hidayet ederse, onu saptıracak kimse olmadığı gibi, O'nun saptırdığını da kimse hidayete erdiremez.
Efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e, O'nun âl ve ashabına ve kıyamete kadar en güzel şekilde onlara tabi olanlara salat ve selam ederiz.
Nebevi sünnet, güneş gibi, doğuşundan itibaren hicrî 13. asrın sonuna kadar, şerefli çalışmalarla büyük itibar ve izzete nail olmuştur. Hizmet ehli onun karşısında takdir ve hayretle durmuştur.
Zira İslam Uleması, Nebevî sünnet üzerinde gerek tedvin ve cem etme gerekse şerh ve açıklamalarda bulunma, sahihini ve zayıfını ayırma konusunda oldukça bol çalışma yapmışlardır. Bu hususta özel gayret sarfederek yahut çok meşakkat çekerek bolca tasnifatta bulunmuşlardır. Alimlerin bu gayreti son asra yani hicrî 14. asra kadar devam etmiştir (Tahkik edenin asrı).
Bu çalışmaları şöyle özetleyebiliriz:
a) Özellikle Arap lisanının zaafa uğramasından ve birşey bilmeyen halkın İslam idaresi altına girmesinden sonra, konu ile ilgili çalışmalar, bu tasnifatı halkın anlamasına sunmak ve insanlara idrâklerinin birleştiği bir uslub ile takdim etmek şeklinde ortaya çıkmıştır.
b) Onun tahkiki ve ibaresinin zabt altına alınması, doğrusunun yahut doğruya en yakın olanının araştınlmasıyla ortaya çıkmıştır.
Her ne kadar ikincisi birincisine nazaran daha önemli görünse de aslında ehemmiyet bakımından her iki iş de mühimdir. Zira bir nassı anlamak zabtı ve tahkiki ile mümkündür.
Bu münasebetle azmettim ki, bu tasnifattan birisi tahkik edilmiş olsun, bu vesileyle inceleme ve araştırmaya başladım. Nasihat aldım ye istişarelerde bulundum. Ta ki Allah'ın yardımıyla, "Ellem'u fi esbabi'l-Hadis" yahut "Esbab-u Vurudi'l-Hadis" adlı kitap hakkında doğruyu buldum. Ki, bu kitap hicri 911 yılında vefat etmiş olan Hafız Celaleddin Suyutî'ye aittir.
Aşağıdaki sebeplerden dolayı kitabı elime geçirdiğimde onu tahkik edip inceleyerek insanların istifadesine sunmayı uygun buldum.
1- Kur'an'ın esbâb-i nüzulü bilindikten sonra şüphe yok ki en önemli konu hadisin esbab-ı vürudunun bilinmesi (söyleniş sebebi)dir.
Cem veya tercihin ortaya çıkardığı tearuzu (çelişkiyi) gidermek isteyen kimse için bu bilgiye ihtiyaç vardır.
2- Bana Öyle geliyor ki araştırma ve incelemelerle bu konuyu içeren müstakil ilk kitap budur.
3- Şüphesiz ki elimizde bulunan şu kitabın nüshası tahrif ve yanlış yazımlarla doludur. Tahkikimizde ortaya çıkacağı gibi, bu zaman aşımından ve kitap nasihlerinin (kitap çoğaltanların) yetersizliğinden ortaya çıkmıştır.
İşte bu çeşitli sebeplerden dolayı ihtiyarlamış zatımı bu kitabın tahkik ve incelemesine hasrettim. Tahkik ettiğim kitabın ismi; "İnceleme Şerh ve Öğrenim Yönüyle Suyutî'nin Esbab-ı Vurûdu'l-HadisT'dir.
Fakültede ve üniversitede öncelikle tahkik işini yapmayı istedim. Allah'a hamd olsun ki, O'nun yardımı ve Kahire Usulu'd-Din Fakültesi Hadis Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ebu'1-Ala Ali Ebu'l-Ala'nın gözetimi altında bu iş tamamlandı.
Kolaylık olsun diye kitabın mevzulannı iki kısma ayırdım:
Birinci Kısım: Konunun incelenmesi, bir giriş, iki bab ve bir sonuçtan ibarettir.
Girişte şu konular vardır: Konunun seçiliş sebepleri ve önemi.
Birinci Bab: Hadisin Vürûd (söyleniş) sebepleri hakkındadır. Üç fasıldan ibarettir.
Birinci fasıl: Hadis vürudunun manası, faydası ve çeşitleri.
İkinci fasıl: Nüzûlu'l-Kur'an sebebiyle hadis vürudunun sebebi hakkındaki alaka.
Üçüncü fasıl: Esbab-u Vürudi'l-Hadisin tarihi ve bu konuda yazılmış meşhur kitaplar. Birinci bab bununla sona eriyor.
İkinci Bab: Suyutî'nin Esbab-ı Vurûdu'l-Hadis adlı kitabının tanıtımı. Bu dört fasıldan ibarettir.
1. Fasıl: Suyutî'nin hayatı ve ilimdeki yeri.
2. Fasıl: Kitabın kısaca tanıtımı, tahkikin mevzuu ve musannifin bu konudaki metodu
3. Fasıl: Kitabın kaynaklan ve kaynakların önemi.
4. Fasıl; Kitabın kıymeti ve önemi.
îkinci bab ve birinci bölüm bu şekilde sona eriyor.
İkinci Kisim: Tahkik: Bu kısım bir giriş ve kaynaklan tahkik edilmiş hadislerden ibarettir.
Giriş kısmı, şu konudaki hadisleri ihtiva eder:
a) Kitabın mevcut nüshaları, bu nüshaların tanıtımı ve tahkikte bunlara olan itimad.
b) Tahkikin metodu
Araştırmanın tabiatına uyarak (nüshalardaki) fazlalık ve noksanlıkları karşılaştırmak için hatta (yazıya) ek olarak bir hat eklenmiştir.
Bu usul, bu mevzudaki araştırmaların tümünde takib edilen bir metoddur.
Bu da aşağıdaki şekildedir: '.
a) Nefsin arzularından yahut ırkçılıktan uzak olan mutlak mevzular, Hakk'a ulaşmayı istemektir. Bu hak ister Suyutî ile olsun ister onun aleyhine olsun birşey farketmez.
b) İmkanlar elverdikçe hadislerin bizzat aslî kaynaklarına başvurmaktır. Çünkü birşeyi kaynağından almak daha dakik daha evladır. Asıl kaynaklara müracaat etme imkanım olmayınca, o zaman fer'î kaynaklara müracaat ettim. Mesuliyetten kurtulmak ve isteyenin onlara bakmasının kolaylaştırmak için bu risalenin bütün sayfalarında dipnot olarak onlan gösterdim. Ulûmu'I:Hadis nevilerinden bir hizmet çeşidi olan bu babda hizmet ettiğimi ve muvaffak olduğumu ümid ederim.
Muvaffakiyetim ancak Allah'tandır. O'na tevekkül eder ve O'na yönelirim.
Yahya İsmail Ahmed H. 21 Cumade'l-Ulal399 M. 18 Nisan 1979
-
Cevap: Esbâb-u vurudi'l
ehl-i uluma lüzumlu kitapları tanıttığınız için teşekkür ederiz , Hz.ALLAH ilminizi arttırsın , razı olsun .