-
Oturarak Namaz
137- Ebû Nu'aym bize anlatarak dedi ki: İbni Uyeyne bize ez-Zühıî'den, o Enes b. Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:
Allah Resulü (sav) bir attan düştü. Sağ yanı berelendi yahut ezildi. Ziyaret için yanına gittiğimizde namaz (vakti) girdi. Oturarak namaz kıldı. Biz de oturarak kıldık.
Buyurdu ki: İmam ancak kendisine uyulması içindir. O tekbir ge*tirdiğinde siz de tekbir getirin. O rükûya gittiğinde siz de rükûya gidin. O doğrulduğunda siz de doğrulun. O 'semiallâhü limen hamiden' dedi*ğinde siz 'Rabbena ve lekel hamd' deyin.
Şerh
"Oturarak namaz kıldı. Biz de oturarak kıldık" ifadesinde rahatsızlık hâlinde oturarak namaz kılınabileceği gibi, imam otu*rarak kıldığında cemaatin de oturarak kılacağı gibi bir hüküm çıkmaktadır.
Hâlbuki bu, daha sonraki rivayetlerden de anlaşılacağı üzere neshedilmiş bir hükümdür.
Hüküm
Oturarak namaz kılmada rükû ve secdeler güç yettiği ölçüde yapılır. Eğer belin eğilmesi mümkün değilse veya sakıncalı olacaksa, başıyla imâ yapar. İmâda baş secde için rükûdan biraz daha fazla eğilir. Böylece ilcisi birbirinden ayrılmış olur.
İmamın oturarak kılması hâlinde cemaat ayakta kılarlar.
Ders
Bu hadis-i şeriften çıkan en mühim ders, imama her şartta uyulması ge*reğidir. Gerçekten de imam, Müslümanların lideri olması sıfatıyla buna la*yıktır. Cemaat ile namaz kılınırken, imamdan önce hareket etmek mekruh*tur. Buna rağmen bazı tez canlı kimselerin rükû ve secdelere imamdan önce atıldıklarını ve ondan önce kalktıklarını görürüz ki bu iktidâya yani imama uymaya aykırı bir durumdur. Bundan özellikle sakınılmalıdir.
Hadisten çıkartmamız gereken ikinci ders, hasta ziyaretinin anlam ve Öneminin bilincinde olmaktır. Görüldüğü üzere Allah Resulü (sav) bir kaza atlatmış, sahabe de vakit geçirmeden kendisini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini O'na sunmuşlardır. Müslüman bir toplumda bu duyarlılığın sü*rekli canlı kalması gerekir.