İnşikâk Sûresinin Secdesi
131- Müslim b. Muhammed ile Muâd b. Fudâle bize anlatarak dediler ki: Hişâm bize Yahya'dan, o Ebû Seleme'den şunu nakletti:
Ebû Hüreyre'nin (ra) İnşikâk sûresini okuduktan sonra secde etti*ğini gördüm ve sordum: Ey Ebû Hüreyre! Seni secde ederken görme*dim mi?
Şöyle dedi: Eğer Allah Resûlü'nün (sav) secde ettiğini görmesem, secde etmezdim.
Şerh
"Eğer Allah Resûlü'nün (sav) secde ettiğini görmesem, secde etmezdim" ifadesi, O'nun da bu sûreyi oku*duğu namazlarda secde ettiğini göstermektedir.
Hüküm
Tilâvet Secdesi: Kur'andaki her hangi bir secde âyetini okuyan veya dinleyen birinin yapması vacip olan secdeye denir.
Hanefî mezhebine göre tilâvet secdesi vaciptir. Diğer üç mezhep ise, bu secdenin sünnet olduğu görüşündedir.
Yapılışı: Tilâvet secdesi niyetiyle eller kaldınlmaksızın "Allahu ekber" denilerek secdeye varılır, secdede üç kere "Sübhane Rabbîyel-a'lâ (En yüce olan Rabbimi bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim)" denilir. Bundan sonra "Allahu ekber" denilerek secdeden kalkılır. Tilâvet secdesinin rüknü, Allah Teâlâ'yı ta'zîm için yüzü yere koymaktır. Ancak namaz hâlinde rükû ve hastalar için îmâ da secde yerine geçer.
Bu secde için abdestli, temiz, avret mahalli örtülü ve kıbleye yönelmiş olmak şarttır.
Tilâvet secdesine ayaktan inilmesi ve bu secdeden kalkarken ayağa kalkılması ve bu şekilde ayağa kalkarken "Gufrâneke Rabbena ve İleykel masîr (Ey Rabbimiz! Senin bağışlamanı bekliyoruz. Son dönüş sanadır" denilmesi müstehaptır. Tilâvet secdesine varılırken ve kalkarken alınan tekbirler de müstehaptır.
Secde âyetini hoparlörden dinlemek, okuyucudan dinlemek gibidir. Radyo ve televizyondan dinlenen secde âyeti de hoparlörden dinlemeye ben*zer. Çünkü sesin tel aracılığı ile ulaşması ile ses dalgaları aracılığı ile telsiz olarak anında ulaşması arasında bir fark bulunmamaktadır. Sadece okuyanla dinleyen arasında bir mekân farkı söz konusudur. Kur'an-ı Kerîm'de on dört yerde secde âyeti bulunmaktadır. Bu süre ve âyet nolan aşağıda verilmiştir: el-A'raf, 7/206; er-Ra'd, 13/15; en-Nahl, 16/50; el-İsrâ, 17/109; Meryem, 19/58; el-Hac, 22/18; el-Furkân, 25/60; en-Nemi, 27/25; es-Secde, 32/15; Sâd, 38/24; Fussilet, 41/37; en-Necm, 53/62; el-İnşikâk, 84/20 ve Alak, 96/19.
Ders
Ebû Hüreyre (ra) Efendimizin sünnetini yaşamayı gaye edinen sahabe*den biri olarak İnşi^âk sûresini okuduğu her namazda, O'nun yaptığı gibi secde-i tilâvette bulunurdu. Secde âyetleri, Yüce Allah'ın huzurunda yere kapanmanın gerekli görülerek bizzat 'secede' fiilinin kullanıldığı âyet-i ke*rimelerdir. Bu âyetleri okuduğumuz veya dinlediğimiz zaman, Rabbimizin azamet ve kibriyâsı karşılığında, kulluğumuzu bir kez daha idrak ederek secdeye kapanmalı, O'nun büyüklüğünün şuuru içinde kendi zayıflığımızı itiraf etmeli ve O'ndan bize dost ve yardımcı olmasını niyaz etmeliyiz. Bu dileğin en güzel ifade edildiği anlardan biri de secde anlarıdır.