Atın Ve Eşeğin Özel İsmi Babı
69-.......Ebû Katâde'nin oğlu Abdullah'tan (şöyle demiştir): Ba*bam Ebû Katâde (Hudeybiye senesi) Peygamber'in beraberinde sefe*re çıktı. Ebû Katâde arkadaşlarından bâzısıyle beraber geri kaldı, arkadaşları umre için ihrama girmişler, kendisi ise ihrama girmemiş hâldeydi. Ebû Talha'nın görmesinden önce arkadaşları bir yaban eşeği gördüler. Onlar yaban eşeğini gördükleri zaman onu terkedip bırak*tılar. Nihayet o yaban eşeğini Ebû Talha da gördü. Hemen kendine âid olan ve el-Cerâde denilen bir ata bindi ve arkadaşlarından kamçı*sını kendisine uzatıvermelerini istedi. Arkadaşları bu isteği kabul etme*diler. Bunun üzerine kamçıyı bizzat kendisi aldı ve atı yaban eşeğine doğru sürdü ve onu vurdu. Sonra ondan hem kendisi, hem de arka*daşları yediler. Sonra Peygamber'e geldiler. Peygamberce eriştikleri zaman (O'na yedikleri etin hükmünü sordular). Peygamber (S):
— "Ondan beraberinde birşey var mı?" buyurdu.
— Yanımda onun bir bacağı var, dedi. Akabinde Peygamber o bacağı aldı ve onu yedi .
70-.......Sehl ibn Sa'd es-Sâidî (R) şöyle demiştir: Hurma bah*çemizde Peygamber(S)'e âid bir at bulunuyordu. Ona (noktasız hâ ile) Luhayfu denilirdi.
Ebû Abdillah el-Buhârî: Bâzı râvîler (noktalı hâ ile) Luhayfu şek*linde söyledi, dedi .
71-.......Muâz ibn Cebel (R) şöyle demiştir: Ben bir seferde Peygamber'in bindiği Ufeyr denilen bir eşek üstünde Peygamber'in ter*kisinde idim. Peygamber (S) bana:
— "Yâ Muâz! Allah'ın kulları üzerindeki hakkı ve kulların da Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" diye sordu.
Ben de:
— Bunu Allah ile Rasûlü en bilendir, dedim. Rasûlullah:
— "Allah'ın kulları üzerinde sabit olan hakkı, kulların Allah'a itaat ve kulluk etmeleri ve A ilah 'a hiçbir şeyi ortak kılmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı da, kendisine hiçbir şeyi ortak kıl*mayan kişiye azâb etmemesidir (yânî bu husustaki lûtfudur)" buyurdu.
Bunun üzerine ben:
— Yâ Rasûlallah! Bunu ben insanlara müjdelemeyeyim mi? di*ye sordum.
Rasûlullah:
— "Hayır, bunu onlara müjdeleme! Sonra buna dayanıp güvenir*ler" buyurdu .
72-.......Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Bir kerre Medine içinde bir düşman baskım korkusu yayılmıştı. Bunun üzerine Peygam*ber (S) bize (yânî Ebû Talha ailesine) âid olup Mendûb denilen bir atı iğreti aldı. (Ona binip Medine'den ayrıldı, geri dönüp geldiğinde:)
— "Korkulacak nevi'den birşey görmedik. Muhakkak surette bulduğumuz şey, Mendûb'un su gibi akmasıdır" buyurdu.