-
Sakarya'da Turizm
Sakarya Müzesi
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...IM=sakarya.jpg
1910-1915 yılları arasında inşa edilen ve 1922 yılında Atatürk'ün annesi ile buluştuğu ve 5 gün kaldığı bu ev 1983 yılında Kültür Bakanlığında aslına uygun bir şekilde müze binası olarak yeniden inşa edilmiştir. Müzede 167 adedi etnografik, 40 adedi de arkeolojik olmak üzere 207 adet eser teşhire konulmuş olup 103 adedi ulu önder Atatürk'e aittir. Diğer eserler tarih öncesi Çağlar ile Roma ve Bizans dönemlerine ait arkeolojik ve Osmanlı Cumhuriyet dönemlerine ait etnografik eserlerdir. Bunlar arasında yassı el baltaları, pişmiş toprak kaplar, koku ve gözyaşı şişeleri ile madeni ve cam eşyaları yer almaktadır. Yine, Osmanlı dönemi ateşli eve kesici silahlar, bakır eşyalar mühürler ve el işlemeleri de ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.
Müzenin bahçesinde Sakarya il sınırları içerisinde bulunan Roma ve Bizans dönemine ait mimarı parçalar, mezar taşları, sunaklar, yazıtlı taşlar, pişmiş toprak erzak küpü ve sütun kaideleri sergilenmektedir.
Kuvay-ı Milliye Müzesi (Ali Fuat Cebesoy Müzesi)
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...SIM=resimm.jpg
Geyve ilçesi, Ali Fuat Paşa Beldesinde bulunan müze, Türkiye Cumhuriyetinin kurulması evrelerinden birisi olarak 1918 – 1923 tarihleri arasında Kuvay-ı Milliye dönemini yaşatan eserleri kapsamaktadır. İki kattan oluşan müzenin birinci katında dönemin önemli şahsiyetleri ile olaylarına ilişkin belgeler ve kitaplar sergilenmekte, ikinci katta ise Ali Fuat Cebesoy Paşa'dan kalan fotoğraf, hatıra ve kişisel eşyalar sergilenmektedir.
Deprem Müzesi
Sakarya, Merkez, Cumhuriyet Mahallesi kavaklar caddesinde yer alan Deprem Müzesi 450 m²’lik kullanım alanına sahiptir. Sergi standları, kafeterya ve sinevizyon salonu bulunan müzede; Adapazarı’n da meydana gelen 1967 ve 1999 yılı depremlerine ilişkin deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar ile suni deprem yaratan titreşimli elektronik bir stant, depremde yıkılan binaların yapım tekniği ile ilgili inşaat malzemeleri ve sismograf ile depremle alakalı diğer unsurlar sergilenmektedir.
Binanın mimarisi ve iç düzenlemesi tamamen fotoğraf, tablo, resim ve bu gibi malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklinde inşa edilmiştir. Bölgenin birinci derece deprem kuşağında kalması nedeni ile İlimizde meydana gelen depremler öncesi ve sonrasını belgelemek, “deprem olgusunu” sürekli ve sıcak tutabilmek amacı ile 2000 yılında yapımına başlanan deprem müzesi 2004 yılında ziyarete açılmıştır.
Paşalar Kalesi
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...IM=resimmm.jpg
Sakarya İli Pamukova İlçesi Paşalar Köyünün kuzey tarafında bulunan sarp bir tepe üzerine kurulmuştur.Önündeki ovaya hakim konumda olan bu kaleye Paşalar Köyünden yokuş yukarı tırmanarak, bir saatlik yaya yolculuğu sonucu çıkılabileceği gibi, Karapınar-Kadıköy-Bakacak Köyleri istikametinde giden yoldan sola ayrılarak ormanlık ve taşlık bayırdan yaya yürüyüşle de ulaşılabilir.
Kaletepe diye bilinen bu mevkinin coğrafi yapısına uygun olarak ana kaya üzerine oturtulan sur duvarları tepenin etrafını dairesel olarak çevrelemektedir. Surun 2/3’lük kısmı tamamen tahrip olmuştur. Kuzey ve kuzeybatı tarafta bulunan sur duvarları iri kesme taşlarla yapılmış, taş sıraları arasında tuğla sıraları mevcuttur. Bu duvar üzerinde bulunan Geç Roma dönemi mezar stelleri, sunak parçaları, sütun ve sütun kaideleri ile mimari parçalar devşirme malzeme olarak kullanılmıştır. Sağlam olarak günümüze ulaşabilen kısmın sur duvarı boyunca yaklaşık 9-10 metre aralıklarla yer alan üç adet üçgenimsi çıkıntı vardır. Bu çıkıntıların en kuzeyde bulunanı üzerinde içerisi beşgen şekilli odacık kalıntısı yer almakta olup, yan duvarlarının mimari yapısından üstünün tonoz veya kubbe ile kapatılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Güney taraftaki sur duvarları ise farklı yapıdadır. Dış yüzeyleri kabaca düzeltilmiş küçük boyutlu 7-8 sıra taş duvar üzerine tuğla sıraları ile örülmüş bir sur yapısına sahiptir. Güneybatı tarafta taş duvar üzerine tuğla ile inşa edilmiş yuvarlak kemerli giriş bulunmaktadır. Güney tarafa doğru doğal eğimi bulunan kale içerisinde yer yer mimari kalıntılar, kısmen tahrip olmuş tuğla ile yapılmış kemer ve tonozlar bulunmaktadır. Bu yapıların mahiyetini tespit edebilmek için kazı yapılması gerekmektedir. Kale içerisinde defineciler tarafından yapılan çok sayıda kaçak kazı çukuru mevcuttur. Gerek sur duvarlarında ve gerekse mimari kalıntılarda kaçak define avcılarının yapmış olduğu tahribat bir hayli büyüktür.
Geyve’den Mekece’ye kadar uzanan Pamukova ve Geyve ovalarını adeta kuşbakışı gören Paşalar Kalesinin yapım tekniği ve sur duvarlarında kullanılan geç Roma dönemi mezar stelleri ile mimari parçaların devşirme malzeme olarak kullanılmış olması Bizans dönemi yapısı olduğunu göstermektedir. Kuzey ve Güney taraf sur duvarlarının farklı teknikte yapılmış olması Erken Bizans döneminde yapılan kalenin daha sonra tahrip olması sonucu Geç Bizans döneminde, yıkılan kısımların yeniden inşa edildiğini göstermektedir.
Harmantepe Kalesi
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...SIM=resim2.jpg
Sakarya İli Merkez Harmantepe Köyünün kuzeyinde kalan Harmantepe Kalesi küçük doğal bir tepecik üzerine kurulmuştur. Etrafı sulak ve bataklık alan iken her iki yanından daha sonra geçirilen kanallar sayesinde verimli tarım alanlarına dönüştürülmüştür. Kaleye ulaşabilmek için Küçük Söğütlü’den Akçakamış köyüne giden yoldan sol tarafa ayrılan tarla yoluna sapmak gerekir. Yağmurlu havalarda ulaşım biraz güç olmaktadır. Harmantepe Kalesi, Bizans’ın doğu sınırını korumak amacıyla 12 veya 13.yüzyılda yapılmış, Sakarya Nehrinin batı yakası boyunca birbirini gören ileri karakol ve gözetleme kuleleri niteliği taşıyan savunma yapılarından biridir. Adapazarı, Harmantepe Köyü 2 pafta, 564 parsel üzerinde yer alan kale, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 18.04.1992/ 2404 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. Aşağı Sakarya havzasında bulunan kaleler arasında günümüze en sağlam şekliyle ulaşabilmiş kalelerden biridir. Elips şeklinde yuvarlık planlı olan kale yöresel taşlarla yapılmıştır. Sur duvarlarının kalınlığı 2 m. Yüksekliği 8-10 m. arasında değişmektedir. Ortalama 5 x 5 metre ebatlarında 6 adet burç bulunmaktadır.
Burçların alt taraf iç kısmında, moloz taş ve kireç harçla yapılan dolgu malzemesi içerisine bağlantıyı sağlamak amacıyla ahşap kalasların ızgara biçiminde yerleştirildiği tespit edilmiştir. Zamanla bu kalasların çürümesi sonucu kalas yerleri yuvarlak delikler şeklinde görülmektedir. Burçların üst kısmında değişik yönlere bakan mazgal delikleri bulunmaktadır. Kalenin ana giriş kapısı güneyde olmak üzere farklı yönlerde ve değişik ebatlarda 5 adet yuvarlak kemerli girişi vardır. Kapıları içten kapatmaya yarayan ahşap sürgülerin sur duvarı içerisine doğru sürüldüğü delikler mevcuttur. Kapıların kemer kısımları burç ve sur duvarlarının bazı kısımları doğal tahribat sonucu yıkılmış olmakla beraber önemli bir bölümü korunmuş olan kale plan verebilecek durumdadır. Kale içerisi bitki ve ağaçlarla kaplıdır. Gerek mimarı gerekse taş işçiliği yönünden, bölgemizdeki diğer kalelerle benzer özellikler taşımaktadır. Bu nitelikleri ile Bizans dönemi yapısı olduğu anlaşılmaktadır.
-
Cevap: Sakarya'da Turizm
Adliye Kalesi
Adliye köyünün 1.500 metre güneyinde Sakarya nehri ve Anadolu demir yolunun arasında bulunan kale yöresel taş ve malzemelerle inşa edilmiştir. Duvar kalınlığı 2 metre, yüksekliği ise 6 metre olan kale 2 burçludur. Kalenin nehir tarafındaki duvarı çökmüştür harap vaziyettedir.
Akyazı Tümülüsü
Akyazı'ya 50 km uzaklıkta, Küçücek Köyü dolaylarındadır. Tümünüs, 2,5x2 m boyutunda bir mezardır. Yapılan kazılarda içinden sikke (para) çıkmıştır. Bir aile mezarlğı olan Tümülüs’ün, içinden çıkan paraların incelenmesi ile roma hükümdarı Markus Arvelus zamanına ait olduğu tahmin edilmektedir. Tümüsten kandiller, kulplu testi, koku şişesi, bronz ayna, köşe parçası gibi eşyalar çıkarılmıştır.
Ali Fuat Paşa Köprüsü
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...IMISIM=ali.jpg
Geyve ilçe merkezi ile Ali Fuat Paşa kasabasını birleştiren ve E-25 arayoluna tek geçiş olan köprü, Bizans imparatoru Jüstinyen ‘in karısı tarafından yaptırılmıştır. Ancak zaman içinde kullanılmaz hale gelince, 1495 yılında sultan II. Bayazıt tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Kitabesi bulunmaktadır. Köprü, Osmanlı ve eski Türk Mimarisinin köprü yapım tekniği ile ilgili Türk Mimari tarzını aynen taşımaktadır. Köprünün uzunluğu 198 m genişliğide 6,5 m dir. 3 kemerden ibarettir.
Elvan Bey İmareti
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...ISIM=elvan.jpg
Geyve'de bulunmaktadır. Yalnız imaret olarak 1450 yılında inşa edilen yapıya 1476 yılında üç kemerli bir revak eklenmiştir ve yapı günümüzde de bütün özelliklerini muhafaza etmektedir. Üç kubbeli olan yapının bahçesinde imaretinin adını aldığı Elvan Bey mezarı bulunur. I. Beyazıt zamanında yaşadığı, ancak, yapının daha eski olabileceği belirtilmektedir. Kesme taş ve tuğladan yapılan yapı bugün kütüphane olarak kullanılmaktadır.
Harmantepe Kalesi
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...harmantepe.jpg
Adapazarı Harmantepe köyünün üst kısmında bulunan küçük bir tepenin bir hektarlık alanı üzerinde yer alır. Harmantepe köyü Adapazarı'na 18 km uzaklıktadır. Kale, bir hektar alan üzerine kuruludur ve Bizans yapısıdır.
Duvar kalınlığı 2 m yüksekliği ise 8-12 m arasında değişmektedir. İki katlı burçlarında mazgal delikleri bulunan kalenin dört ayrı kapısı vardır.
Hasan Fehmi Paşa Camii
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...ISIM=hasan.jpg
Sapanca'ya 3 km uzaklıktaki Mahmudiye köyündedir. 1885 yılında hasan Fehmi Paşa tarafından yaptırılan camiinin iç mekan işlemeleri ve duvar süslemeleri görülmeye değirdir.
Karıncalıdede Türbesi
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...=karincali.jpg
Adapazarı-Eskişehir karayolu üzerinde Adliye Köyü yakınlarında yola bakan yüksek bir tepenin üzerindedir. Çevre köylerde yaşayanların söylediklerine göre, eve giren karıncalar için türbede dua edilince karıncalar ortadan kaybolmaktadır.
Orhan Camii
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...ISIM=orhan.jpg
Adapazarı merkezde bulunan Camii M.S 1323 – 1325 yıllarında Orhan Gazi'nin emri ile yaptırılmış, zamanla yıkılıp hasar görünce II. Abdülhamit döneminde yeniden inşa edilmiştir. 1893 – 1894 yıllarında Adapazarı kaymakamı olan Nüzhet Paşa’nın girişimi ve halkın yardımıyla inşa edilmiştir.
Orhon Kapısı
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...ISIM=orhon.jpg
Tarihi İpek Yolu'nun geçtiği tahmin edilen yerde Mimar Sinan tarafından yapıldığı söylenen kemerin bugün yalnızca ana gövdesi ayaktadır. Kemerin ilk onarımı aslına sadık kalınarak 1905 yılında Yanyalı ve Vecihi Orhon tarafından yapılmıştır ve bugün bu kemer “Orhon Kapısı” veya “Vecihi Kapısı” olarak adlandırılmaktadır.
Paşalar Kalesi
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...IM=resim11.jpg
Pamukova'ya bağlı ve batısında yerleşik paşalar köyünün hemen kuzeyinde bulunan dik bir tepenin üstündedir. Bizans yapısı olduğu üzerinde durulmaktadır. Paşalar köyünden kale kalıntıları görülmektedir ve tepeye tırmanılmak suretiyle ulaşılabilmektedir. Ancak, tepenin oldukça dik oluşu ve ulaşım yolunun üzerinde bulunan bir ön tepeceğinin üzerindeki kayalık alan tırmanmayı zorlaştırmaktadır.
Rüstem Paşa Camii
1552 yılında Kanuni Sultan Süleymanın vezirlerinden Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinana yaptırılmıştır.
Şeyh Müslihiddin Camii
http://www.sakaryakulturturizm.gov.t...MISIM=cami.jpg
Cami Kaynarca ilçesinin çıkışında, sağ taraftan girince 3 kilometre uzakta Büyük Kaynarca köyünde bulunmaktadır. Cami tamamen ahşaptan yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han'ın mimarlarından Şeyh Müslihiddin adına yapılmıştır. Şeyh Müslihiddin Camii Mehmet Ağa tarafından ampir motiflerle süslenmiş, kirişler arası kütüklerle doldurulmuş, kütüklerin üzeri ince ve muntazam tahtalarla kaplanmıştır. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber çeşmesi üzerindeki kitabesinden 1236 Hicri yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. İçten ve dıştan tamamen ahşap olan caminin temelleri taştır. Kadınlar mahfili “U” şeklinde olup cami dikdörtgen planlıdır. Caminin minaresi şimdi yarım vaziyette durmaktadır. Ön cephede ve sağ cephede olmak üzere iki kapısı bulunuyor. Çatısı kiremit ile örtülü vaziyette. İçinde bulunan balkon çok geniş bir yer kaplamaktadır. Tavanı tamamen düz ahşap kaplamadır. Cami eski bir mezarlığın içinde bulunmaktadır. Adı geçen cami yanına aynı isimle yeni bir cami yapıldığından şu anda terkedilmiş vaziyette bulunmaktadır.
Kıyı Turizmi
Karasu: 20 kilometre uzunluğunda geniş bir kumsala sahip olan Karasu sahili romatizmal rahatsızlıklara iyi gelen ince taneli kumu ve temiz suyu ile doğal bir plajdır. Özellikle yaz aylarında hafta sonları serinlemek maksadıyla sahil hattına akın eden ziyaretçileri sayesinde yoğunluk yaşanmaktadır. Bu ziyaretçiler günübirlik geldiği gibi ikinci konutlarda, ilçede bulunan pansiyon ve otellerde de konaklamaktadır.
Sahil hattı boyunca yeme-içme tesisleri, müzikli eğlence yerleri ile yaz akşamları oldukça hareketli geçmektedir.
İlçe’nin turizm potansiyeli olan bir bölgesi de “Botağzı” diye bilinen, merkeze yakın Yenimahalle Semti’nde yer alan, Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü bölgedir. Özellikle hafta sonu yoğun ziyaretçi çeken bölgede yeme-içme tesisleri, çay bahçeleri mevcuttur. Burada her mevsim taze balık yemek mümkündür.
Kocaali: Karasuya 16 kilometre uzaklıkta bulunan Kocaali İlçesi şifalı kumu, doğal plajı, kolay ulaşımı ile eşsiz bir sahile sahiptir. İlçe özellikle ikinci konutlarıyla il turizmine katkı sağlamaktadır. Kocaali İlçesi’nde bulunan ikinci konutlar Karasu İlçesi’nden farklılık göstermektedir. Karasu’da genellikle çok katlı ikinci konutlar yaygınken, Kocaali İlçesi’nde konutlar tek veya iki katlı ve genellikle siteler halindedir. Bu bölge Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e taşıdığı kirlilikten de fazla etkilenmemektedir. Pansiyonculuğun da yaygın olduğu ilçede yeme-içme tesisleri, müzikli eğlence yerleri Karasu İlçesi’ndeki kadar olmasa da bulunmaktadır.
Sapanca Gölü: göl kıyısında turizm işletme belgeli Sapanca Richmond Oteli’nin plaj tesisleri İl Özel İdaresince Yaptırılan Öz Kum Dinlenme Tesisleri, Belediye Halk Plajı hizmet vermektedir.
Sağlık Turizmi
İnsanlar ilk çağlardan beri şifalı su kaynaklarının bulunduğu yerlere sağlık amaçlı gitmektedirler. Sakarya ili termal kaynaklar bakımından jeotermal bir bölgede olması sebebi ile oldukça zengin bir potansiyele sahiptir.
Acısu İçmesi (Geyve): Gölpazarı yolu üzerinde Geyve ilçesinin 5 kilometre güneydoğusunda, Ahibaba köyünde bulunan içme, tadı nedeniyle acısu diye adlandırılır. Su sıcaklı 260 C olup, mide ve barsak hastalıklarına iyi gelmektedir. Suyun çevresi, içinden akan dere ve doğal çevresi ile mesire ve dinlenme yeri olarak özelikle hafta sonları birçok ziyaretçi ağırlamaktadır.
Kil Hamamı Kaplıcaları (Taraklı): Taraklı ilçesine bağlı Hacıyakuplar köyü sınırları içerisindeki kaplıca, Taraklı’ya 7 kilometre Adapazarı’na 55 kilometre, İstanbul’a ise 185 kilometre mesafededir. 1987 yılında Taraklı’nın ilçe olmasından sonra inşaat halindeki kaplıca hamamı İlçe kaymakamlığına devredilmiş inşaatı tamamlandıktan sonra İl Özel İdare Müdürlüğü’nce kiraya verilmiştir.
Kaplıca bir dere içinde ve çam ormanları arasındadır. Tesislerin bahçesinde eski kaplıca binası da bulunmakta ancak kullanılmamaktadır. Tesis 70 yatak kapasitelidir. İçinde duşlu, balkonlu, teraslı ve baraka tipi odalar bulunmaktadır. Ayrıca kaplıcanın etrafı kamp yapmaya çok uygundur.
Kuzuluk Kaplıcaları: Selçuklular döneminden bu yana bilinen bir termal merkezi olan kuzuluk kaplıcası ilin en önemli kaplıcasıdır. Kuzuluk kaplıcası; mide, karaciğer, safra kesesi, damar sertliği, şeker, böbrek hastalıkları, bel ağrısı, siyatik, romatizma, kadın hastalıkları, egzama, sedef gibi cilt hastalıkları üzerinde olumlu etkilere sahiptir.
1996 yılında inşası tamamlanarak faaliyete geçen Kuzuluk Evleri, Kuzuluk beldesinde bulunan tek kür merkezidir. Merkezde toplu kullanıma sunulan 250 kişilik lokanta, 250 kişilik eğlence merkezi, kafeterya, alış-veriş merkezleri, 20 araçlık go-cart araç pisti bulunmaktadır. Şifalı kaplıca sularından yararlanmak için kapalı havuz ve dairelerin içinde bulunan küvetler kullanılmaktadır. Bunun için tavsiye edilen su sıcaklığı 36-38 oC dir.
Kuzuluk Termal Otel (3 yıldızlı); 60 oda ve 5 suit, 140 yataklı, 200 kişilik 2.sınıf lokantalı, 150 kişilik açık yemek terası, 90 ve 45 kişilik çok amaçlı salon, satış ünitesi, kuaför ve otoparklıdır. Bunun yanı sıra devre mülk sahipleri dışında, merkezden daire kiralanabilmektedir. Ayrıca içinde soyunma kabinleri, yeme içme tesisleri bulunan havuz günübirlik ziyaretçilerin kullanımına sunulmaktadır. Kuzuluk kaplıca evlerinin bakımı, temizliği, emniyeti yönetici firma tarafından sağlanmaktadır. Kaplıca evlerinin hemen önündeki caddede yol boyunca sağlı sollu hediyelik eşya ve tatil ihtiyaçlarının karşılanabileceği dükkânlar ile özellikle yörede yaygın olan kiremitte mantarlı ve özel soslu alabalık yemeyi sunan restaurantlar bulunmaktadır.
Çökek Kaplıcası (Akyazı): Kuzuluk beldesi sınırları içinde bulunan kaplıcada toplam 9 kuyu bulunmaktadır. Bunlardan 4’ü su, 5’i ise çamur banyosu olarak kullanılmaktadır. Kaplıca suyu romatizma siyatik ve kaşıntılara iyi gelmektedir.
Ilıca Köyü Gazlı Suyu: Kaplıca, Geyve’nin 15 kilometre güneydoğusunda Geyve-Taraklı yolunun 13. kilometresinden ayrılan bir yoldan gidilen Ilıcak Köyü içinde yer almaktadır. Mineral yönünden çok zengin ve şifalı olan kaplıca suyu bromür ve iyodür de içermektedir. Suyun ortalama sıcaklığı 26o C.
Spor Turizmi
Genel turizm tariflerinden hareketle, spor turizmi kavramı için, spora ilgi duyan kişilerle, aktif olarak spor yapan kişi, grup ya da takımlar ile bunların idarecileri ve seyircilerinin turizme katılmalarından doğan olaylar ve ilişkiler bütünü, şeklinde bir yaklaşımda bulunmak mümkündür.
Spor turizmi için spor altyapısı yapılmış tesisler önem arz etmektedir. Bu altyapı sporun branşına göre değişiklikler gösterebilmektedir.
Ülkemizin spor turizmine müsait tesisleri özellikle Antalya Bölgesi’nde yoğunlaşmıştır. Marmara Bölgesi’ndeki profesyonel takımların fazlalığı ve bu takımlar için hazırlık kampı yeri ihtiyacı dikkate alındığında, doğal olarak ulaşım kolaylığı, yakınlığı, ikliminin yumuşaklığı gibi avantajlarıyla Sakarya İli, gelecekte iyi bir alternatif oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Mevcut spor tesislerinin kalitesinin ve yeterliliğinin geliştirilmesi, mevcut ve yeni yapılacak konaklama tesislerine spor komplekslerinin de planlanması, iyi bir pazarlama, tanıtım programıyla sadece Marmara Bölgesi değil, yurdumuzun tüm bölgeleri ve hatta yurt dışındaki spor takımlarının da dikkatleri çekilecek ve dış turizm faaliyetleri için ilk adımlarda böylece atılmış olacaktır.
Yağlı Güreş: Ata sporumuz olan yağlı güreş, Sakarya İli’nde büyük bir altyapıya sahiptir. Sakarya’nın yetiştirdiği “Kırkpınar Başpehlivanı” unvanlı yağlı güreşçiler arasında Adil Atan, İrfan Atan’ın yanı sıra, daha yakın tarihimizde de birçok başarılar kazanmış yağlı güreşçiler mevcuttur. Ülkemizde yurt içi olduğu kadar, son zamanlarda yurt dışı tanıtımlarına da konu olan yağlı güreşler, Sakarya İli’nin de tanıtımında ve turizminin gelişiminde etkili olabilecek bir potansiyele sahiptir.
Yağlı güreş dalında Sakarya İli’nde özellikle Akyazı ve Sapanca İlçeleri ön plana çıkmaktadır. Bu kapsamda Akyazı-Akbalık Yağlı Güreşleri, Sapanca-Karakucak Yağlı Güreşleri spor literatüründeki yerini almış, ülkemizce takip edilen, katılımında yoğun olduğu organizasyonlar olarak kabul edilmektedir.
Sapanca Kürek Yarışları: Kürek sporu belli bir altyapı, tesis, malzeme gerektiren ve bu yönden ele alındığında yatırımını özellikle İstanbul İli’nde yapmış bulunan bir spor dalıdır. Bu bakış açısından hareketle, sahip olduğu doğal parkur, aynı zamanda bu sporun altyapısı konumundaki Sapanca Gölü, İstanbul İli’ne olan yakınlığı ile avantajını kullanmaktadır. Bu avantaj Sapanca Gölü’nü, Sapanca İlçesi’ni ve doğal olarak ta Sakarya İli’ni olumlu yönde etkilemekte, tanıtım ve il turizmine katkı sağlamaktadır.
Türkiye’deki mevcut kürek takımlarının ve Türkiye Kürek Milli Takımı’nın kamp yeri ve antrenman sahası konumundaki Sapanca Gölü, aynı zamanda her yıl düzenlenen Türkiye Şampiyonası’na da ev sahipliği yapmaktadır. Sapanca Gölü’nde Balkan Kürek Şampiyonaları da düzenlenmiştir.
Salon Sporları: Sakarya İli’nin, salon sporları yönünden potansiyeli olan tesisi, Adapazarı şehir merkezinde bulunan Atatürk Kapalı Spor Salonu’dur. Salon; basketbol, voleybol, hentbol, karate, judo, tekvando, güreş, masa tenisi, halter, boks müsabakalarına müsaittir ve bu branşlarda aktif olarak hizmet vermektedir. Beş bin seyirci kapasiteli Atatürk Kapalı Spor Salonu aynı zamanda konser organizasyonları için de kullanılmaktadır.
Doğa Turizmi
Deniz, kum, güneş turizminin gelişimini tamamlamasının ardından tüm dünyada doğal kaynaklar üzerinde gerçekleşen turizm önemini arttırmıştır. Sakarya İli sahip olduğu doğal güzellikler ve İstanbul –Ankara’ya olan yakınlığı ile büyük avantaj sağlamaktadır.
Sakarya ili iklimin toprak yapısının kendisine verdiği avantajlar sayesinde çok zengin florasını insanların rehabilitasyonuna sunmaktadır. İlin zengin florası içinde geniş yapraklı ağaçlardan; meşe, kayın, gürgen, kestane, kızılağaç, kavak, dişbudak, ıhlamur, huş, akça ağaç ve çınar, iğne yapraklı ağaçlardan; sarıçam, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, göknar, ladin, sedir, ardıç, selvi türleri ile onlarca değişik bitki türleri bulunmaktadır.
Flora Turizmi: Günümüzün stresli kent yaşamı, insanları doğaya çağırmakta, mutluluğun ilacı artık yeşil reçetelerde değil, yeşilin bizzat kendisinde aranmaktadır. Bu reçeteye ulaşabilmek için küçük kaçamaklar yapmak gereklidir. Bu küçük kaçamaklar beraberinde “flora turizmi”ni getirir. “Flora turizmi” olarak adlandırılan turizm çeşidi ise; günü birlik geziler, doğa yürüyüşleri ve piknikler ile başlayıp, doğayı tanımak, gördüğü bitkileri incelemek, yeşilin içerisine karışarak doğadan alacağı bir numune bitkiyi kendi yaşam mekanlarına katmayı kapsar.Sakarya İli, iklimin, toprak yapısının kendisine verdiği avantajlar sayesinde çok zengin florasını insanların rehabilitasyonuna sunmaktadır. Sakarya İli’nin zengin florası içinde, geniş yapraklı ağaçlardan; meşe, kayın, gürgen, kestane, kızılağaç, kavak, dişbudak, ıhlamur, huş, akça ağaç ve çınar, iğne yapraklı ağaçlardan; sarıçam, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, göknar, ladin, sedir, ardıç, selvi türleri ile onlarca değişik süs bitkisi bulunmaktadır.
Flora turizmi konusunda Sapanca İlçesi, biraz daha ön plana çıkmaktadır. İlçede 150 kadar süs bitkisi üretimi yapan küçük ve orta ölçekli işletme mevcuttur. Dış ve iç mekan süslemesinde kullanılmak üzere üretilip satışa sunulan süs bitkileri genel olarak; kent peyzajları (kent meydanları, parklar v.b), konutların çevre düzenlemeleri (bahçe, villa, site bahçelerinin tasarımları), konaklama ve yeme-içme tesislerinin, spor komplekslerinin tasarımları, karayolları ve diğer yol kenarlarının düzenlenmesinde, diğer turistik mekanların dış ve iç düzenlemelerinde kullanılmaktadır. Sakarya İli’ne gelen ziyaretçiler gezip görmenin, yemenin içmenin yanında doğal ortamında görüp dokunduğu, kokladığı, ağaç ve süs bitkisini alıp yaşadığı mekanlara taşıyabilme fırsatını bulmaktadırlar.