Kocası ölen kadının (evinden) dışarı çıkması
2292. Bize Ubeydullah b. Abdilıtıecid haber verip (dedi ki), bize Mâlik, Sa'd b. İshak b. Ka'b b. Ucre'den, (O da) halası Zeyneb bint Ka'b b. Ucre'den (naklen) rivayet etti ki, el-Furey'a bint Mâlik O'na haber vermiş ki; O, Rasulullah'tan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ailesinin yanına dönmesi için kendisine izin vermesini istemiş (ve şöyle demiş): "Çünkü kocam, kaçmış olan bazı kölelerinin peşinden aramaya çıkmıştı. Derken o onlara kavuşmuş. Ama Kad-dim167 tarafına geldiğinde onlar onu öldürmüşler!" Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); "(İddet için takdir edilen) hüküm süresinin (sonuna) ulaşıncaya kadar evinde kal!" buyurmuş. (El-Furey'a sözüne şöyle devam etmiş): Ben de; "O beni gerçekten ne sahip olduğum bir evde, ne de bir nafaka ile bıraktı!" dedim. (Hz. Peygamber yine); "(İddet için takdir edilen) hüküm süresinin (sonuna) ulaşıncaya kadar (evinde) kal!" buyurmuş. O da (evinde) dört ay on gün iddet beklemiş. (El-Furey'a) sözüne şöyle devam etmiş: Sonra Osman (Halife) olduğunda bana (birini) gönderip bunu sormuştu, ben de kendisine bunu bildirmiştim de O, buna uymuş ve bununla hüküm vermişti.
2293. Bize Ebû Asım, İbn Cüreyc'den, (O) Ebu'z-Zübeyr'den, (O da) Câbir'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Teyzem boş anılmıştı. Derken hurma ağaçlarının kesim işlerini yapmayı istemiş de, bir adam kendisine; "senin dışarı çıkmaya hakkım yok!" demiş. (Teyzem) dedi ki, bunun üzerine ben Hz. Peygamber'e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelip bunu O'na bildirmiştim, O da şöyle buyurmuştu: "-Çıkıp hurma ağaçlarının kesim işlerini yap. Zira belki sen ta-saddukta bulunur veya bir iyilik yaparsın!"