Tahmîn Yapma(Nın Hükmü) Babı
İbn Abbâs şöyle demiştir: İki ortağın bir insan üzerinde alacakları olup da onun iflâsı yâhud ölmesi... hâlinde, ortaklardan herbiri diğerinin payına düşenden çıkmasında ve şunun borcu ve şunun da bulunan malı almasında be's yoktur. Eğer ikisinden birinin aldığı şey helak olursa, arkadaşına dönmez .
18-.......Câbir ibn Abdillah (R) şöyle demiştir: Babam Abdul*lah, Uhud günü şehîden vefat etmişti. Hâlbuki üzerinde borç vardı. Üzerindeki borca mukaabil o yılın hurma mahsûlünü almalarını (ve babamı borçtan temize çıkarmalarını) alacaklılarına arz ve teklif et*tim. Alacaklılar o mahsûlde borca vefa edecek mikdâr görmediler de, bu teklifimi kabul etmediler. Bunun üzerine ben Peygamber'e gel*dim ve bu durumu kendisine zikrettim. Peygamber:
— "Hurma mahsûlünü kestiğin ve onu harmana koyduğun za*man (bana bildir)" buyurdu.
Ben Rasûlullah'a bildirdim. Rasûlullah beraberinde Ebû Bekr ve Umer olarak geldi ve hurma mahsûlünün yanına oturdu, bereket*le duâ etti. Sonra:
— "Alacaklılarını çağır ve onlara haklarını tastamam ver!" buyurdu.
Artık ben, babam üzerinde hakkı olan hiçbir alacaklı bırakma*dım, muhakkak herbirine borcunu ödedim. Ve on üç vesk mikdârı da arttı. Yedi vesk acve nev'inden, altı vesk levn nev'inden yâhud altı vesk acve nev'inden, yedi vesk levn nev'inden olmak üzere fazla geldi. Akabinde ben Rasûlullah'a akşam namazı kılarken tesadüf et*tim. Kendisine bu ödemeyi ve fazlayı zikrettim. Rasûlullah güldü ve:
— "Sen Ebû Bekr ile Umer'e git de bunu onlara haber ver!" buyurdu.
Ben onlara haber verdim. Onlar:
— Yemîn olsun, biz, Rasûlullah'ın hurmalıkta yaptığı şeyleri yap*tığı zaman, hurmanın böyle çoğalacağını kesin olarak bilmişizdir, de*diler .
Hişâm ibn Urve, Vehb ibn Keysân'dan; o da Câbir'den senediy*le yaptığı rivayetinde (akşam namazı yerine) ikindi namazı diye söy*ledi. Ebû Bekr'i de zikretmedi. Peygamber güldü sözünü de söylemedi. Ve Câbir: Babam üzerinde otuz vesk ölçeği hurma borcu bırakmıştı, dedi.
Muhammed ibn İshâk ise Vehb ibn Keysân'dan; o da Câbir'den senediyle yaptığı kendi rivayetinde, öğle namazında bulduğunu söy*lemiştir.