Bir İnsanın Tesadduk Ettiği Şeyi Tesadduk Ettiği Kimsedün Satın Almasının Keraheti Ba
1- (1620) Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dedi ki) : B^ze Mâlik b. Enes, Zeyd b. Eşlem'den, o da babasından naklen ri*vayet etti ki, Ömer b. Hattâb şunları söylemiş :
tyi cins bir atımı Hak yolunda tesadduk ettim. Az sonra sahibi onu ziyan etmiş. Ben onu ucuza satacağını anlayarak Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Setlem)'e hükmünü sordum da:
«Onu ne sahn al, ne de sadakandan dön; zira sadakasından donen kusmuğuna dön (üp yiy) en köpek gibidir.» buyurdular.
(...) Bana bu hadîsi Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdurrahmân yâni tbni Mehdi, Mâlik b. Enes'den bu isnâdla rivayette bulundu. Şunu da ziyade etti:
«Onu satın alma; velevki onu sana bîr dirheme versin!»
2- (...) Bana Ümeyye b. Bistâm rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ye-zîd yâni İbni Zürey' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ravh —ki İbni'1-Kaa-sîm'dir—, Yezîd b. Eşlem'den, o da babasından, o da Ömer'den naklen rivayette bulundu ki, Ömer bir atını Hak yolunda tesadduk etmiş; son*ra onu sahibinin ziyan ettiğini görmüş. Bu zâtın malı azmış. Bu sebeple atı satın almak isteyerek Resûlüllah (Sallallahü A leyhi ve Setlem) 'e gelmiş ve meseleyi kendilerine arz etmiş. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
«Onu satın olma, velevki sana bir dirheme versin; zîra sadakasından dönenin misali kusmuğuna dönen köpek gibidir.» buyurmuşlar.
(...) Bize bu hadîsi İbni Ebî Ömer de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Siifyân, Zeyd b. Eslem'den bu İsnâdla rivayette bulundu. Ancak Mâlik ile Ravh'ın hadîsleri daha tamam ve daha uzundur.
3- (1621) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbni Ömer'den naklen rivayet ettiği şu ha*dîsi okudum: . .. j
Ömer b. El-Hattâb bir atını Hak yolunda tesaduuk etmiş. Sonra onun satılacağını anlamış da satın almak istemiş; ve Resûlüllah (Sallaiİahu Aleyhi ve Seüemj'e bu meseleyi sormuş. Efendimiz:
«Onu satın almal Sadakandan da dönme!» buyurmuşlar.
(...) Bize bu hadisi Kuteybe b. Saîd ile tbni Rumh dahi hep birden Leys b. Sa'd'dan rivayet ettiler. H.
Bize El-Mukaddemî ile İhni'I-Müsennâ da rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Yahya —ki El-Kattân'dır— rivayet etti. H.
Bize İbni Nümeyr de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. H.
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Üsâme rivayet etti.
Bu râvilerin hepsi Ubeydullah'dan ve ikisi Nâfi'den, o da İbni Ömer'*den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den Mâlik'in hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır.
4- (...) Bize İbni Ebî Ömer ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Lâfı* Abd'ındır. (Dedi ki) : Bize Abdürrazzâk haber verdi. (Dedi ki) :
Bize Ma'mer, Zührî'den, o da Sâlim'den, o da İbui Ömer'den naklen ha*ber verdi ki, Ömer bir atını Hak yolunda tesaduuk etmiş. Sonra onun satılırdığım görerek satın almak istemiş ve Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem)*t sormuş. Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Setlem):
«Sadakandan dönme yâ Ömer!» buyurmuşlar.
Bu hadîsi Buharî «Zekât», «Hibe» ve «Cihâd» bahislerinde; Nesâî «Zekât»da tahrîc etmişlerdir. Bu mânâda birçok hadîsler riva*yet olunmuştur.
Atik: Çok koşan iyi cins at demektir. Hz. Ömer'in tesadduk et*tiği bu atın adı (Verd) olup Tem.îm-i Dârî Radiyallahu anh) ta*rafından Resulü Ekrem (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) Efendimize hediyye edilmiş; o da Ömer (Radiyallahu anh) 'e vermişti:
cümlesinin lügat mânâsı:
«Allah yolunda iyi cins bir ata (adam) bindirdim.» bindirdim.» de*mektir. Burada ondan maksad atı temlik etmesidir; zîrâ milki olmasa o zat atı satmağa kalkışmazdı. Hz. Ömer'in bu atı vakfettiğini söy*leyenler de vardır. Bu takdirde o zâtın atı satması ancak zayıfladığı ve bu sebeple diğer atlara yetişemediği için caiz olabilir, denilmiştir. Allah yolundan murâd : Kirmâni'ye göre vakıftır. Fakat Aynî bu tevcihi kabul etmemiş: «Allah yolundan murâd, gâzî yahut hacıdır; bu cihet ihtilaflıdır.» demiştir.
Kesûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) 'in :
«Sadakandan dönme!» buyurması Hz. Ömer'in atı vakfetmediği*ne delîl gösterilmiş: «Eğer vakfetmiş olsaydı dönememesine sebep onu gösterirdi. Bilfarz vakfetmiş bile olsa ihtimâl Ömer (Radiyallahu anh) vakıf malın satın alınabileceğini zannetmiş, fakat Peygamber (Sallailahü (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) onu bundan menetmiştir.» denilmiştir.
Atı alan zâtın onu ziyan etmesinden murâd: Alafını, yemini gerek*tiği gibi vermemesi, ona bakmamasıdır.
Bu Hadisten Çıkarılan Hükümler:
Bir kimsenin verdiği sadaka ve zekât gibi ibâdet malını satın al*ması mekruhtur. îbni Battal: «Ulemânın ekserisi Ömer (Radiyallahu anh) hadîsinden dolayı bir kimsenin verdiği sadakayı satın almasmı kerih görmüşlerdir. İmam Mâlik ile Küfe ulemâ*sının ve îmam Şafiî 'nin kavilleri de budur. Sadakanın farz veya nafile olması hükmen birdir. Bir kimse sadakasını satın alsa bu satış bo*zulmaz ama evlâ olan buna yanaşmamaktır. Keffâret sahibinin yemin keffâreti için verdiği şey hakkında da kavilleri budur.» diyor.
İbni Münzir'in beyanına göre El-Hasen, îkrime, Rabîa ve Evzâî sadakanın sahibi tarafından satın alınmasına ruhsat vermişlerdir. İbni'l-Kassâr bir cemaatin : «Hiç bir kim*seye sadakasını satın alması caiz olamaz; böyle bir alış-veriş neshedilir.» dediklerini nakletmiş; ancak bunların kimler olduğunu söylememiştir. Zahirileri kasdetitği anlaşılıyor.
Bir kimsenin verdiği sadakasını miras yolu ile alması bilittifak caiz*dir. Yalnız Zahirîler bunu kerih görmüşlerdir; çünkü onlarca bu da sadakadan dönmek kabîlindendir.
Ulemâdan bazılarına göre verilen sadaka başkasının eline geçerse veren sahibinin onu satın alması mekruh değildir. Delilleri Hz. Ömer'in bunu kerih görmemesi dir. Hasan-ı Basrî ile İbni Şî*rîn 'in kavilleri de budur.