Hayvanın Rehin Bırakılması
İmam Malik der ki: Bizde rehin konusunda ittifak edilen hü*küm şöyledir: Bir tarla yahud ev veya bir hayvan, helaki bilinecek durumda olup da rehin alanın elinde helak olur ve helaki da bili*nirse, zarar rehin verene ait olur. Bu, rehin alanın hakkını hiç ek*siltmez. Rehin, rehin alanın elinde helak olup, helaki yalnız onun sözüyle biliniyorsa zararı rehin alana ait olur ve kıymetini öder. Rehin alana «Helak olan rehinin evsafını bildir» denilir. Dedikle*rinin doğruluğuna yemin ettirilir. Sonra bilirkişi bunu değerlen*dirir. Bilirkişinin takdirinde helak olan rehinin değeri, rehin ala*nın alacağından fazla olursa, fazlasını rehin veren alır. Eğer de*ğer az biçilir, rehin veren de bunu kabul etmezse, rehin verene ye*min ettirilir. Yemin edince, rehin alanın fazla hak talebi kabul edilmez. Eğer rehin veren, yemin etmekten çekinirse, bilirkişinin takdir ettiği değerle rehin alanın alacağı arasıdaki farkı öder. Re*hin alan «helak olan rehinin değerini bilmiyorum» derse, rehinin takdiri hususunda yemin ettirilir. Makul bir şekilde takdir edin*ce, rehin verenin sözü geçerli olur.
îmam Malik der ki: Rehin alan, rehini kendi emanetine almış*sa, hüküm yukarıdaki gibidir. Eğer rehin başka birine emanet bı*rakılmışsa, hüküm değişir