Şübheli Şeylerin Tefsîri Babı
Ve Hassan ibn Ebî Sinan: "Ben takvadan kolay birşey görmedim:
Seni şübheye düşürecek şeyi, sana şübhe vermeyecek şeye terk et" demiştir .
6-.......Ukbetu'bnu'l-Hâris(R)'ten (şöyle demiştir): Siyah bir ka*dın geldi de, Ukbe'yi ve Ukbe'nin evlendiği kadını emzirdiğini iddia etti. Akabinde Ukbe bu emzirilmeyi Peygamber'e zikretti. Peygam*ber Ukbe'den yüz çevirip tebessüm ederek: "(Senin, evlendiğin kadınla süt kardeşi bulunduğun) söylenmiş olduğu hâlde (onunla temasın) nasıl olur?!" buyurdu. Ukbe'nin nikâhı altında Ebû îhâb ibn Azîze't-Temîmî'nin kızı (Guneyye) vardı .
7-.......Âişe (R) şöyle demiştir; Utbe ibnu Ebî Vakkaas, karde*şi Sa'd ibnu Ebî Vakkaas'a vasiyet edip:
— Zem'a'nın cariyesinin oğlu (Abdurrahmân), benim sulbüm-dendir, Bu çocuğu al, demiştir.
Âişe dedi ki: Mekke'nin fethi yılı olup Mekke'ye varıldığında, Sa'd ibnu Ebî Vakkaas bu çocuğu yakaladı ve:
— Bu, kardeşim Utbe'nin oğludur. Bunun nesebinin kendisine katıiması hususunda bana vasiyet etmiştir, dedi.
Bunun zerine Abd ibnu Zem'a ayaklanıp:
— Bu, benim kardeşimdir; babamın cariyesinin oğludur, baba*mın döşeği üstünde doğmuştur, dedi.
Her iki taraf bu niza' ve husûmetlerini Peygamber'e sevk ettiler Sa'd ibn Ebî Vakkaas:
— Yâ Rasûlailah! Bu çocuk, kardeşim Utbe'nin oğludur. Nese*binin kendisine katılması hususunda bana vasiyette bulunmuştu, dedi.
Abd ibnu Zem'a da:
— Bu, benim kardeşimdir; babamın cariyesinin oğludur, baba*mın döşeği üstünde doğmuştur, dedi.
Rasûlullah (S):
— "Yâ Abd ibne Zem'a! Bu (Abdurrahmân), senin (karde-şin)cf/r" buyurdu.
Sonra da:
— "Çocuk döşek sahibinindir. Zina eden erkeğe de mahrumi*yet düşer" dedi.
Sonra Peygamber husûmet sebebi olan bu çocuğun sîmâca Ut-be'ye benzediğini görerek eşi Şevde bintu Zem'a'ya hitaben:
— "Ey Şevde! Bundan sonra sen de bu Abdurrahmân'dan perdelen" buyurdu.
Artık bundan sonra bu Abdurrahmân, Şevde Allah*a kavuşun*caya kadar, Sevde'yi açık olarak görmemiştir .
8-.......Adiyy ibn Hatim (R) şöyle demiştir: Ben Peygamberce mı'râd(avın)dan sordum. Peygamber (S):
— "Mı'râd sivri tarafıyla isabet ettiği zaman o avı ye. Enli tara*fıyla isabet ettiği ve öldürdüğü zaman, artık o av hayvanını yeme. Çünkü okun enli tarafıyle vurulan hayvan vaktzedir (sopa ile vurul*muş olup, haramdır)" buyurdu.
Ben bu sefer:
—Yâ Rasûlallah! Ben av köpeğimi Bismillah diyerek salıyorum. Akabinde avın üzerinde onun beraberinde üstüne Besmele çekmedi*ğim başka bir köpek buluyorum ve o avı bu iki köpekten hangisinin yakaladığını bilemiyorum? dedim.
Rasûlullah:
— "Sen o avı yeme! Çünkü sen ancak kendi köpeğin üzerine Bismillah dedin, diğer köpek üzerine Bismillah demedin!" buyurdu .