Yüce Allah'ın Şu Kavilleri Hakkında Gelen Hadîsler Babı
"Artık cumua namazı kılınınca yeryüzüne dağılın. Allah’ın fadlından nasîb arayın. Allah'ı çok zikredin.
Tâ9 ki umduğunuza kavuşasımz. Onlar bir ticâret yâhud bir oyunt bir eğlence gördükleri zaman ona yönelip
dağıldılar. Seni ayakta bıraktılar. De ki:
Allah nezdindeki, eğlenceden de, ticâretten de hayırlıdır. Allah, rızk verenlerin en hayırlısıdır". (el-Cumua: 9-11)
“Ey îmân edenler, birbirinizin mallarını aranızda haram sebeblerle yemeyin. Meğer ki o mallar sizden karşılıklı bir rızâdan doğan bir ticâret malı olsun..." (en-Nîsâ: 29)
1-.......Bize Şuayb, ez-Zuhrî'den tahdîs etti. O şöyle demiştir:
Bana Saîd ibnu'l-Müseyyeb ve Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân tah*dîs ettiler ki, Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Sizler; Ebû Hureyre, Rasûlullah'tan hadîs rivayetini çok yapıyor diyorsunuz ve yine sizler: Muhâcirler'in ve Ensâr'ın hâlleri nedir ki bunlar Rasûlullah'tan Ebû Hureyre'nin hadîs rivayet edişi gibi hadîs rivayet etmiyorlar, diyor*sunuz. Şu muhakkak ki Muhacir kardeşlerimiz çarşılarda ahş-veriş etmek meşgul ediyordu. Ben ise karın tokluğuna karşılık Rasûuıllah'-tan hiç ayrılmaz, dâima O'nunla beraber olurdum. Bunun için onla*rın bulunmadıkları zaman ben hâzır bulunur, onlar unuttuklarında ben hafızamda tutar ezberlerdim. Ensâr'dan olan kardeşlerimi de mallarındaki çalışmaları meşgul ediyordu. Ben ise Suffa fakirlerin*den olan fakır bir kişi idim. Diğer sahâbîler hadîsleri unuturlarken, ben ezberimde tutar bellerdim. Muhakkak Rasûlullah (S) söylemek*te bulunduğu bir hadîs hakkında: "Ben şu makaaiemi bitirinceye kadar elbisesini yayacak; sonra da elbisesini kendine doğru toplayacak her kişi elbette benim söyleyeceğim sözleri kesin olarak ezberleyecektir*' buyurmuştu. Bunun için ben hemen üzerimdeki renkli bezi Rasûlul*lah o makaalesini bitirinceye kadar yaydım, akabinde o bezi göğsü*me doğru topladım. Artık sonra Rasûlullah'ın bu konaşmalarından hiçbirşeyi unutmadım .
2-....... Abdurrahmân ibnu Avf (R) şöyle demiştir:
Medîne'ye geldiğimiz zaman Rasûlullah (S) benimle Sa'd ibnu'r-Rabî' arasında kardeşlik kurmuştu. Bunun üzerine Sa'd ibnu'r-Rabî' (ben Abdurrahmân'a):
— Beri" mal cihetiyle Ensâr'ın en zenginiyim. Bunun için malı*mın yansım sana ayırıyorum. Ve bak! îki kadınımın hangisini sever*sen senin için ondan vazgeçer, onu boşarım.İddeti geçipjde evlenme halâl olduğu zaman onunla evlenirsin, dedi.
Râvî dedi ki: Bu teklif üzerine Abdurrahmân, Sa'd'e:
— Benim bu hususta ihtiyâcım yoktur. İçinde ticâret yapılan bir çarşı var mı? dedi.
Sa'd:
— Kaynukaa' kabilesinin çarşısı vardır, dedi.
Râvî dedi ki: Abdurrahmân sonra Kaynukaa' çarşısına gitti. Sat*mak üzere keş ve yağ götürdü. Sonra çarşıya gidişleri arka arkaya devam etti. Çok geçmedi, Abdurrahmân Rasûlullah'ı ziyarete geldi. Üstünde (zifafa girenlere mahsûs olan) sarı zağferân lekesi vardı. Ra*sûlullah (S) ona:
— "Evlendin mi?" diye sordu. Abdurrahmân:
— Evet evlendim, dedi. Rasûlullah:
— "Kimle evlendin?" dedi.
O da:
— Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi.
Rasûlullah:
— "Ne kadar mehr verdin?" dedi.
Abdurrahmân:
— Bir çekirdek (yânî beş dirhem) ağırlığında altın yâhud altın*dan bir çekirdek verdim, dedi.
Bunun üzerine Peygamber (S) Abdurrahmân'a:
— "Bir koyun (kesmek sx\rQt\y)le olsun düğün yemeği yap!" bu*yurdu .
3-.......Enes ibn Mâlik (R) şöyle dedi: Abdurrahmân ibn Avf Medine'ye geldi. Peygamber (S) Abdurrahmân ibn Avf ile Ensâr'lı Sa'd ibnu'r-Rabf arasında kardeşlik akdi kurdu. Sa'd zenginlik sa*hibi bir kimse olduğundan, Abdurrahmân'a hitaben:
— Malımı yan yarıya seninle bölüşeyim, ve bir de seni evlendi*reyim, dedi.
Abdurrahmân da Sa'd'e:
— Allah sana ehlini ve malım bereketli kıhp mübarek eylesin. (Benim bunlara ihtiyâcım yoktur.) Siz bana çarşıya delâlet ediniz, dedi.
Akabinde çarşıya gidip bir mikdâr keş ve yağ kazancıyla döndü ve bu kârı ev halkına getirdi. Az bir zaman yâhud Allah'ın dilediği süre ikaamet ettik ki, Abdurrahmân, üzerinde (evlenenlere mahsûs olan) san koku bulaşığı olduğu hâlde geldi. Peygamber (S):
— "Bu, hâlin nedir?" dedi . Abdurrahmân:
— Yâ Rasûlallah, ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi. Rasûlullah:
— "O kadına ne kadar mehr verdin?" diye sordu. Abdurrahmân:
— Altından bir çekirdek yâhud bir çekirdek ağırlığı (yânî beş dir*hem) altın, dedi.
Bunun üzerine Peygamber:
— "Bir koyunla olsun düğün yemeği yap" buyurdu .
4-.......İbn Abbâs (R) şöyle demiştir: Ukâz, Mecenne ve Zu'l- Mecâz, Câhiliyet devrinde bir takım büyük çarşılar (yânî panayırlar) idi. İslâm devri olunca müslümânlar bu panayırlarda ticâret etmeyi günâh sayıp çekindiler.Bunun üzerine: (Hacc mevsimlerinde ticâretle) Rabbinizden ka*zanç istemenizde üzerinize bir günâh yoktur" (ei-Bakara: 198) âyeti in*di. Bu âyetin sonundaki " Hacc mevsimlerinde" ziyâdesini İbn Abbâs, Kur'ân'dan olmak üzere okumuştur .