Hz. Ali'nin (r.a) Türbesi
Hz. Ali (r.a.)'ın mübarek mezarının altı kapısı vardır. Birinci kapısı H. 1219 yılında yapılan altın kaplama kapı olup, alanın tam ortasında yer almıştır. Daha sonra değiştirilmiş ve üzeri altın kaplatılmıştır. Üzerinde de Resulullah (s.a.v.)’in şu hadisi yazılıdır:
علي مع الحق و لن يفترقان حتي يردا علي الحوض "Ali hak iledir havuz'un yanına gelinceye kadar da hak ve Ali birbirinden asla ayrılmaz"
Ali (r.a.)'ın mübarek türbesinin doğu ve batı açısının her biri seksen dört metre, kuzey açısı yetmiş dört metre ve güney açısı ise yetmiş beş metredir. Doğu ve kuzey açısının her birinde toplam on beş salon vardır. Batı ve güney açısının her birinde ise toplam on dört salon bulunmaktadır. Her salonda ise meşhur zatlardan birinin kabrinin bulunduğu birer hücre odası bulunmaktadır ve burası da talebelerin ders ve öğretimi için yapılmıştır.
Hz. Ali (r.a.)'ın mübarek türbesinin de beş kapısı vardır:
1- Doğu cihetinde bulunan ve büyük pazarın tam karşısında yer alan Bab'ul Kebir (Büyük Kapı)
2- Kuzey cihetinde yer alan, H. 460 yılında vefat eden Şeyh Ebi Cafer Muhammed Tusi'nin anısına yapılan ve Şeyh Tusi'nin mübarek kabrinin de olduğu Şeyh Tusi Camisi'nin bulunduğu Şeyh Tusi caddesine açılan Bab-u Tus (Tus kapısı)
3-Kıbleye doğru açılan ve güney cihetinde yer alan Bab'ul Kıble (Kıble Kapısı)
4- H. 1279 yılında Osmanlı Sultanı Abdulaziz zamanında yapılan ve batı cihetinde bulunan meşhur Bab'us Sultan (Sultan Kapısı)
5- Bab'ul Kebir yakınında yer alan kapı
Ali (r.a.)'ı Ziyaret Etmenin Fazileti
Hz. İmam Sadık şöyle buyurmaktadır:
من زار جدي عرفا بحقه كتب الله له بكل خطوت حجت مقبوله مبررت
"Her kim ceddim Hz. Ali'yi (r.a.) hakkını tanıyarak ziyaret ederse attığı her adıma karşılık kendisine makbul bir hac ve umre sevabı yazılır.
Cevap: Hz. Ali'nin (r.a) Türbesi
Allah razı olsun
gidip görmek inşallah nasib olur...
Cevap: Hz. Ali'nin (r.a) Türbesi
Allah Razı olsun emeğinize sağlık
ancak Hz Ali (k.v) kabri şerifleri yerinin belli olmadığı sebepleri ise aşağıda izah edilmekedir
HAZRETI ALİ'NİN KABRİ NEREDEDİR?
BU HUSUSTA ÇEŞİTLİ SÖZLER SÖYLENMEKTEDİR.
ACABA BU HUSUSTA AYDINLATICI BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
Bilindiği gibi Hz. Ali (kav) Haricilerden Abdurrahman bin Mülcem tarafından şehid edilmiştir.
Kesin olarak nerede medfun olduğu belli değildir.
Kimi Küfe'nin emirlik binasında, kimi Rahbetü'l-Küfe denilen yerde, kimi Necef'tedir dediler.
Bazılarına göre onu Medine'ye götürülmek üzere bir sandık içine koyarak deveye yüklediler.
Tay kabilesinin toprağına varınca kabile mensupları deveyi gasp edip kestiler.
Hz. Ali'yi de orada defn ettiler.
Kabrini gizli tutmaktan gaye onu Harici'lerden korumak idi.
Çünkü belli bir yerde defn etseydiler Hariciler kabrini kazıp cesedini çıkaracaklardı.
Şii'lere göre Hz. Ali (kv) Necef şehrinde medfundur. Kabir orada ziyaret edilmektedir. Bazı muhakkiklere göre de Necef şehrindeki kabir al-Mugire bin Şu'be'nin kabridir. Hz. Ali'nin değildir. Bu kabrin Hz. Ali'ye nisbeti hicretten üçyüz sene sonra olmuştur.