Allaha İsyan Olan Hususlarda Adağın Caiz Olmayışı
6. Humeyd b. Kays ve Sevr b. Zeyd ed-Dili, Resûlullah (s,a.v.)'tari naklediyorlar. Ancak Zeyd'den gelen rivayet diğer ar-kadaşınkine nazaran biraz daha uzun:
Hz. Peygamber adamın birini güneşin altında ayakta durur*ken gördü:
«— Bu adam da ne yapıyor?» diye sordu. Oradakiler:
«— Konuşmamayı, güneşin altında durmayı, oturmamayı ve oruç tutmayı nezretti» dediler. Bunun üzerine Hz, Peygamber:
*— Söyleyin ona konuşsun, gölgeye çekilsin, ayakta durmayıp otursun, ancak orucunu tamamlasın.
İmam Malikten: Yukarıda zikredilen konuda Hz. Peygam-ber'in o zata keffaret emrettiğini duymadım. Ancak Allah'a itaat olanı tamamlamasını, isyan olanı da terketmesini emrettiğini duydum .
7. Kasım b. Muhammed'den: Abdullah b. Abbas'a bir kadın gelerek:
«— Oğlumu kurban kesmeyi nezrettim» dedi. îbn Abbas:
«— Oğlunu kesme, yemin kefareti ver.» dedi. Bu sırada Ibn Abbas'ın yanında oturan bir ihtiyar söze karışarak:
«— Bu konuda kefaret nasıl olur?» dedi. Ibn Abbas da:
«— Zıhar yapan gibi öder» diyerek şu ayeti kerimeyi okudu:
«içinizden zıhar yapanların karıları onların anaları değildir. Anaları kendilerini doğuranlardan başkası de*ğildir... Kadınlarından zıhar ile ayrılmak isteyip de sonra sözlerini geri alanlar birbirleriyle temas etmeden Önce bir köle azat etmeleri gerekir. İşte size bununla Öğüt veriliyor. Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır. Fakat kim (bunu) bulamazsa yine birbirleriyle temas etmeden önce aralıksız iki ay oruç (tutsun). Buna da güç yetiremezse, alt*mış yoksul doyursun.»
8. Hz. Aişe, Resûlullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu nakledi*yor: «Kim Allah'a itaat etmeye nezrederse ona itaat etsin, kim de Allah'a isyana nezir ederse Allah'a asi olmasın.»
İmam Malik şöyle der: Resûlullah'in (s.a.v.): «Kim Allah'a asi olmayı nezrederse ona asi olmasın.» şeklindeki hadisin manası şudur: Kişinin Şam'a kadar, Mısır'a kadar, Rebeze'ye ve bunun gibi bazı yerlere kadar yürümeyi nezretmesinde, Allah'a itaatle ilgili bir husus yoktur. Filanla konuşursa veya buna benzer konuda da mesuliyeti gerektirecek bir şey yoktur. Konuşarak nez*rini bozabilir, yahut yeminini kırabilir. Bu konularda doğrudan Allah'a itaatle ilgili bir durum söz konusu değildir. Sadece Al*lah'a itaat içeren nezirlerin yerine getirilmesi gerekir.