-
Hayırda yarış
Hayırda yarış
Sahabe denince akla herşeyiyle İslâma teslim olmuş, onunla yoğrulmuş, şekillenmiş insanlar gelir. Her söz ve hareketlerinde Allah’ın rızasını arayan bu insanlar, dünyayı Cennete döndürmüş, Cennet hazzını yaşamış, dünyanın en mutlu insanlarıydı. Onun içindir ki dönemlerine saadet asrı anlamında Asr-ı Saadet denilmişti.
Bir yerde canlar mı ortaya konulmalıydı. Sahabe oradaydı. Mallar mı dökülmeliydi. Sahabe öbek öbek mal dökerdi. Hizmetin önem ve büyüklüğüne göre fedakârlıkları da büyük olurdu.
İşte Hz. Osman! Hayatlarındayken Cennetle müjdelenen, Hz. Resûlullaha iki defa damat olmakla şereflenen büyük insan. Hazreti Osman hilmiyle, cömertliğiyle ve Peygamber sevgisiyle tanınmış büyük bir Sahabîydi. O kadar cömertti ki, Allah, onu Kur’ân-ı Keriminde övmüş, Cennetle müjdelemiştir. Hazreti Osman’a Cennet müjdesi kazandıran olay Tebük Seferi hazırlıkları sırasında cereyan etmiştir.
Olayın özü şudur: Müslümanlar Tebük Seferine hazırlanmaktalar. Bizanslılarla savaşılacak. İslâm ordusunun gücü onlara da gösterilecek. İslâmiyet için bu savaş bir nevi ölüm kalım savaşı. Herkes zafer için dua etmekte, imkânları ölçüsünde herkes hazırlıklara katılmakta. İslâm ordusunun silâha, yiyecek ve giyeceğe büyük ihtiyacı var. Ne çare ki gerekli para bulunamamakta, yeterince at bile satın alınamamaktadır.
Müslümanlar kara kara düşünürken, Sahabeden Abdurrahman bin Avf, Peygamberimize gider: “Ya Resûlallah!” der. “Sekiz bin dirhem altınım vardı. Dört bin dirhemini getirdim.” Resûlullah Efendimiz çok memnun olur ve bereket duası eder. Fakat bu para da ihtiyaçları karşılamak için yeterli değildir. Daha fazlasına ihtiyaç vardır. Derken Hazreti Osman çıka gelir. Eteğini bohça gibi tutup boşalttığı dinarlar yığını birdenbire kabartır. Tam bin dinar getirmiştir Hz. Osman. Resûlullah, bundan o kadar memnun olur ki, onun getirdiği dinarları karıştırırken, “Bundan sonra Osman ne yapsa zarar vermez” buyurur. Tebük için Hz. Osman ayrıca iki defa 100’er deveyi çulları ve semerleriyle birlikte bağışlar. Allah Resûlü de ona şöyle dua eder: “Ey Allah’ım! Ben Osman’dan razıyım. Sen de razı ol. Ey Osman, Allah senin ölünceye kadar gizlediğin veya açıkladığın bütün kusurlarını affetsin.” İşte Hz. Osman böyle bir insandı. Mü’min de Allah ve Resûlünün sevdiği böyle bir insana benzediği ölçüde değer kazanacaktır.
Şaban Döğen, Yeni Asya, 10 Ocak 1998.
--------------------------------------------------------------------------------